Sanayi Gelişim Endeksi tavan yaptı

Endeks, 2011 ilk yarıda, 1998 yılından bu yana en yüksek gerçekleşme değeri olan 130,9 düzeyine ulaştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Sanayi Gelişim Endeksi, 2011 ilk yarıda, 1998 yılından bu yana en yüksek gerçekleşme değeri olan 130,9 düzeyine ulaştı. Yılın ikinci yarısı için endeks beklenti değeri 138,8 oldu.

İSO'nun 2011 yılı ilk yarısına ait Ekonomik Durum Tespit Anketi sonuçları, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük tarafından, Odakule'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

Küçük, imalat sanayi üretiminde ilk yarıda kaydedilen yüzde 11,4'lük büyümenin, anket sonuçlarına da yansıdığına işaret ederek, anket kapsamında tüm temel göstergelerde, hem azalış hem de artış bildiren işletmelerin oranları artarken, artış bildirenlerin oranı daha yüksek olduğu için 2011 ilk yarının, 2010 ikinci yarıya göre daha olumlu geçtiğini kaydetti.

Tanıl Küçük'ün verdiği bilgilere göre, 2010 ikinci yarıdan 2011 ilk yarıya artış bildiren işletmelerin oranı üretimde yüzde 56,5'ten yüzde 59,7'ye, iç satışlarda yüzde 54,5'ten yüzde 57,7'ye, dış satışlarda yüzde 42,6'dan yüzde 46,3'e, yeni siparişlerde yüzde 48,3'ten yüzde 54,2'ye, istihdamda ise yüzde 41,2'den yüzde 41,9'a yükseldi.

Azalış gerçekleştiğini bildiren işletmelerin oranı ise üretimde yüzde 18'den yüzde 19,6'ya, iç satışlarda yüzde 19,2'den yüzde 20,3'e, dış satışlarda yüzde 24,6'dan yüzde 25,5'e, yeni siparişlerde yüzde 17,9'dan yüzde 19,4'e, istihdamda da yüzde 18,1'den yüzde 20,6'ya çıktı.

2011 yılının ikinci yarısına yönelik oldukça iyimser beklentiler ortaya koyan işletmeler, ikinci yarının, ilk yarıya göre daha olumlu geçmesini beklediklerini ifade etti.

Bu çerçevede ikinci yarıda, üretimlerinde daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 11,6, iç satışlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 12,7, dış satışlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 14,9, yeni siparişlerinde daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 11,9, istihdamlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı ise yüzde 9,5 olarak gerçekleşti.

Tüm göstergelerde daralma bekleyen işletmelerin oranı ortalama yüzde 12 oranında seyretti.

Üretim endeksi 140,1'e çıktı, ikinci yarı beklenti endeksi 145,2 oldu

Beş temel göstergenin yayılma endekslerine bakıldığında, ekonomideki toparlanmaya paralel olarak artış eğilimi gösteren ve 2010 ikinci yarıda 18,5'e yükselen üretim endeksi, bu yılın ilk yarısında 140,1'e ulaştı. İşletmelerin büyük bölümünün iyimser beklentilere sahip olduğunu gösteren ikinci yarı için üretim beklenti endeksi ise 145,2 olarak tespit edildi.

İç satışlar endeksi de 2010 yılı ikinci yarısında 135,3'lük seviyesinde bulunurken, 2011 ilk yarıda 137,5'e çıktı. İkinci yarı için iç satışlar beklenti endeksi 142 oldu.

Dış ticaretin hareketlenmeye başladığı 2009 ikinci yarısıyla birlikte yükselişe geçen dış satışlar endeksi, 2010 ikinci yarıda 118, 2011 ilk yarıda 120,8 olurken, 2011 ikinci yarı beklentisi 134,7'ye ulaştı.

Geçen yılın ikinci yarısında 130,3 olan yeni siparişler endeksi, 2011 ilk yarısında 134'e çıkarken, ikinci yarıya yönelik yeni siparişler beklenti endeksi de 144,9 olarak gerçekleşti.

İstihdam endeksi ikinci yarı beklentisi 127,2'ye çıktı

İstihdam endeksi ise 2011 ilk yarıda, 2010 ikinci yarıya göre gerileme gösterdi. Buna göre geçen yılın ikinci yarısında 123,1 olan endeks, bu yılın ilk yarısında 121,4 oldu. İkinci yarıya yönelik beklenti endeksi ise 127,2 olarak gerçekleşti.

TÜİK verilerinde son dönemde gözlenen işsizlik ve istihdamdaki kısmi iyileşme eğilimi, anket sonuçlarına da yansıdı.

Buna göre, toplam işletmelerde ücretle çalışanlar sayısı 2010 yılı ikinci yarıda yüzde 0,5, 2011 ilk yarıda ise yüzde 4,3 oranında artış gösterdi.

Öte yandan, işten çıkarılanların toplam çalışanlara oranı 2010 yılı ikinci yarısında yüzde 5,3 iken, bu yılın ilk yarısında yüzde 5,4 oldu. İşletmelerin ölçekleri küçüldükçe, işten çıkarılanların toplam çalışanlara oranı arttı.

İhracat yapan işletme oranı yüzde 76,7

İSO Sanayi Gelişme Endeksi ise 2009 ikinci yarıdan bu yana sergilediği artış trendinin sonucunda, 2011 ilk yarısında 1998 yılından bu yana en yüksek gerçekleşme değeri olan 130,9'a çıktı. 2011 ikinci yarı için endeks beklenti değeri 138,8 olarak gerçekleşti.

Tartısız ortalama kapasite kullanım oranı 2010 ikinci yarıdaki yüzde 64,1'lik seviyesinden, 2011 ilk yarıda yüzde 65,4'e çıktı. Kapasite kullanım oranı, ölçek büyüdükçe artış gösterdi.

İhracat yapan işletme oranı 2010 yılı ikinci yarısında yüzde 78'e yükselmişken, bu yılın ilk yarısında yüzde 76,7'ye geriledi.

İşletmelerin yüzde 33'ü kar oranını artırdı

Karlılıktaki gelişmelere bakıldığında, 2011 yılı ilk yarı sonunda işletmelerin yüzde 33'ü geçen yılın aynı dönemine göre kar oranlarının daha yüksek olduğunu belirtti. Bu oran, 2010 ikinci yarıda yüzde 27 olarak gerçekleşmişti.

Geçen yılın aynı dönemine göre kar oranlarının daha düşük olduğunu veya zarar ettiklerini belirtenlerin toplamı ise yüzde 34,5 oldu. Bu oran da geçen yıl ikinci yarıda yüzde 41,2 olmuştu.

İşletmelerin satış hedefi gerçekleşme oranı geçen yılın ikinci yarısında yüzde 69,1 iken, bu yılın ilk yarısında yüzde 69,3'e çıktı. Satış hedefi gerçekleşme oranı, büyükler hariç diğer ölçeklerde bir önceki döneme göre iyileşti.

Karşılıksız çek ve protestolu senet oranı 2009 ikinci yarısındaki en yüksek seviyesinden gerileme eğilimini sürdürerek, 2011 ilk yarıda yüzde 40,9'a indi. Aynı şekilde, karşılıksız çek ve protestolu senetlerin satışlara oranı da geriledi.

İşletmelerin yüzde 49,3'ü döviz kredisi bulunduğunu belirtti

Finansman darboğazı içinde olan işletmeler oranı, 2010 ikinci yarıda yüzde 55,1 ile küçük oranlı bir artış eğilimi gösterirken, 2011 ilk yarıda yüzde 48,9'a geriledi. Finansman darboğazında olan işletmelerde sorun önceliğinde kredi maliyetinin yüksekliği ve işletme sermayesi ihtiyacının hızlı artışı ilk sıralarda yer aldı.

Çalışmaya katılan işletmelerin yüzde 49,3'ü toplam kredileri içinde döviz ya da dövize endeksli kredi bulunduğunu belirtirken, bu oran ölçek büyüdükçe artış gösterdi.

Ankete katılan işletmeler arasında kredi kullanan işletmelerin yüzde 51,3'ü, kullandıkları toplam krediler içinde döviz ya da dövize endeksli kredilerin oranının yüzde 70'den yüksek olduğunu belirtti.

İlk yarıda yatırım yapmayanların oranı yüzde 49,9

Çalışmaya katılan işletmelerin yüzde 49,9'u 2011 yılı ilk yarısında yatırım yapmadıklarını belirtti. Modernizasyon yatırımı yapanların oranı 2010 ikinci yarıda yüzde 32,4 iken, 2011 ilk yarıda yüzde 31,5'e geriledi. Aynı dönemde yeni yatırım yapanların oranı yüzde 16,7'den yüzde 15,7'ye düştü.

Yurt içinde yatırım yapmayı planlayan işletmelerin oranı 2010 ikinci yarıda yüzde 39,8'den 2011 ilk yarıda yüzde 51,4'e yükseldi. 2011 ikinci yarıda yatırım yapmayı planlayan işletmelerin oranı da yüzde 43,9 oldu.

Geçen yılın ikinci yarısında işletmelerin yüzde 11,6'sı yurt dışında yatırım yapmayı planladıklarını belirtirken, bu oran ilk yarıda yüzde 13,7'ye çıktı. İkinci yarı için beklenti yüzde 9,8 seviyesinde kaldı.

Yıl sonu büyüme tahmini yüzde 5,8

Anket kapsamında makroekonomik göstergelere ilişkin beklentilere de yer verildi.

Buna göre, çalışmaya katılan işletmelerin 2011 yılı büyüme hızı beklentileri yüzde 5,8, ÜFE tahmini ortalaması yüzde 7,3, TÜFE tahmini ortalaması yüzde 7 oldu.

Haziran ayı sonunda toplanan verilere göre işletmeler yıl sonu dolar kur tahminini 1,65 lira, Euro kur tahminini ise 2,33 lira olarak belirledi.

2011 ilk yarıda işletmelerin yüzde 43,5'i ürün kalitesini yükselttiklerini, yüzde 41,1'i maliyetlerini gözden geçirerek düşürdüklerini, yüzde 35,2'si işgücü verimliliklerini artırdıklarını, yüzde 26,3'ü yeni ürün geliştirdiklerini ifade etti.

Ankete katılan işletmelerin rekabet açısından karşılaştıkları en önemli sorunlar arasında ilk sırayı yüzde 14,5 oranıyla hammadde maliyetlerinin yüksekliği ile kayıt dışı ekonomi ve yarattığı haksız rekabet ortamı paylaşırken, bunu yüzde 8,2 oranıyla karlılık oranlarının düşmesi, yüzde 7,8 oranıyla enerji maliyetlerinin yüksekliği izledi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir