Sanık Tekin: Ergenekon davası asrın tertibi
"Ergenekon" iddianamesini hazırlayan savcılara saygı duymadığını söyleyen Tekin, "16. ayın sonunda, mahkeme karşısına çıkarıldığımda, ellerinde hiçbir delil olmayan iddia makamı iki suçu iddianameye monte etmişlerdir" dedi.
İSTANBUL - Birinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz, tüm duruşmanın istisnalar haricinde görüntülü kayda alınmasının Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırı olduğunu iddia etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıklara söz verildi.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık emekli Yüzbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk, Ali Kalkancı'nın kendisi için "gizli ortağım" dediğini ifade ederek, 2002'de tanıştığı Kalkancı ile iki kez görüştüğünü, ticari bir ilişkisi olmadığını, arkadaşlık ilişkisi de bulunmadığını söyledi.
"Ali Kalkancı ile gizli ya da açık herhangi bir ortaklığım yoktur. İki kez karşılaştım. Onu şeyh yapan ben değilim" diyen Öztürk, bu tür açıklamalarla yıpratılmaya çalışıldığını savundu.
Öztürk, 19 aydır tutuklu olduğu için değil de ülkesine, kurumlara, ülkenin kutsal değerlerine zarar verildiği için üzüldüğünü ifade ederek, "Ali Kalkancı, 'Sizi şeyh yapan binbaşı kim?' sorusuna, 'Mehmet Zekeriya Öztürk' diye yanıt veriyor. Bu doğru değil. 10 defa çürütülür. Savcının delili olmalı, ama burada delil yok. Amaç, mahkemenin zihninde 'acaba' yaratmak. Ellerinden gelse bizleri idam edecekler. Keşke idam cezası olsaydı, yemin ediyorum, daha az sıkıntı çekerdim. Ben devlet terbiyesi aldım, burada bulunmaktan utanıyorum, ama bu devletin polisi, savcısı utanmıyor. Onlar aile terbiyesi almadıkları gibi kurumsal terbiyeleri bile yok. Ülke değerleri de yok."
"Savcı medyaya bilgi aktarıyor"
Emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin de "asrın davası olarak Türk halkına enjekte edilen 'Ergenekon' operasyonunun asrın en büyük tertibi olduğunu" savunarak, "Bu operasyon ile sanal örgüte zaman geçirtilirken, örgüt üyesi olduğu belirtilen çoğu insan kontör almaktan acizken, asıl örgütte atı alan Üsküdar'ı geçti. Acı olan, Türk yargısı buna alet edilmek isteniyor" diye konuştu.
"Ergenekon" iddianamesini hazırlayan savcılara saygı duymadığını söyleyen Tekin, "16. ayın sonunda, mahkeme karşısına çıkarıldığımda, ellerinde hiçbir delil olmayan iddia makamı iki suçu iddianameye monte etmişlerdir" dedi.
"Savcıların, Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi saldırılarını 'Ergenekon' iddianamesine sokmayı kutsal bir görev bildiğini" öne süren Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Olaya hukuki kimlikleriyle yaklaşsalardı, Osman Yıldırım'ın söylemlerine itibar etmezlerdi. Bu konuda rapor varken bu şahıstan medet ummak yalnızca tertipçilerin yapabileceği bir iştir. 3. iddianamede savcı Zekeriya Öz, Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombayı ben ve Oktay Yıldırım'a indirgemiştir. Bunun hiçbir inandırıcılığı yoktur. Savcı, yüce Türk yargısıyla adeta dalga geçmektedir. Savcı Öz, Cumhuriyet ve Danıştay saldırılarının amacını saptırmak için mahkemeyi bilerek yanıltmıştır. Mahkemeye kendince iki delil üretmiş ve sunmuştur. 'Ümraniye'de ele geçirilen bombalar ile Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalar aynı seri numaradandır' diyerek, delil üretmiştir. El bombalarının seri numarası olmaz. Her iki el bombalarının kafile numaraları farklıdır."
Üçüncü "Ergenekon" davasının iddianamesinin eklerinde, Danıştay saldırısını yönlendirdiğine yönelik belgelerin yer aldığını ifade eden Tekin, "Dinci basında 7 ay önce çıkan yalan beyanlar, 7 ay sonra iddianamede yer alıyor. Bu, savcının medyaya bilgi aktardığının delilidir. Savcıların 2,5 yıldır delil yaratma konusunda ne kadar acz içinde kaldıklarını görüyoruz. Yakında ailemizle yediğimiz yemeği de gizli toplantı diye iddianameye koyarlarsa şaşırmam" diye konuştu.
Tutuklu sanık Mehmet Demirtaş da soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine getirilenlerin kendilerine, "Duruşmalarda ne yapıyorsunuz?" diye sorduğunu belirterek, "27 aydır tutukluyum. Anlatsam faydası yok, konuşmasam gönlüm rahatsız" dedi.
Dosyadaki evrakların birbirini tutmadığını savunan Demirtaş, "Bu davada siz emekli olursunuz, biz de kürek mahkumları gibi oturarak ölelim" diye konuştu.
Doğru bildiklerini anlayanlara anlatmaya çalıştığını, "tutukluluğunun infaza dönüştüğünü" ifade eden Demirtaş, hakkındaki gözle görülür delillerin sunulmasını, cezasının kesilmesini isteyerek, bu aşamadan sonra da hakkını başka yerde aramaya devam edeceğini söyledi.
"Burada Silivri Ceza Kanunu mu uygulanıyor?" diye soran Demirtaş, beraatini istedi.
Kerinçsiz'in talebi
Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz de mahkeme başkanının, üçüncü duruşmanın başında "oturumun teknik araçlarla kayda alınacağı bildirilmiştir" şeklinde bir karar açıkladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Tüm duruşmanın istisnalar haricinde görüntülü kayda alınması Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırıdır. Yapılan yasa ihlalidir. Bu karar üçüncü celsede kimin isteği üzerine verilmiştir? Tüm kayıtların imhasına, görüntü kayıt yasağı konulmasına, görüntü kayıt sisteminin kaldırılmasına karar verilmesini istiyorum. Ayrıca, görüntü kayıtlarının UYAP ya da başka bir sistemle başka yerlerden izlenip izlenmediği konusunun aydınlığa kavuşturulması için de bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ediyorum."
Dosyadaki evraktan, mahkemenin iddianameyi inceleme süresi olan 15 günü 11 güne indirdiğinin anlaşıldığını savunan Kerinçsiz, "Normal bir insan bir günde en fazla 120-150 sayfa okuyabilir, delillerle karşılaştırarak okursa 50-80 sayfa. Bu şekilde 7 günlük sürede 1050 sayfa okunabilir. 2455 sayfanın okunması mümkün değil" diye konuştu.
Mahkemenin, "iddianameyi okumadığı halde okuduğunu ifade edip, iddianameyi kabul ederek, gerçek dışı beyanda bulunduğunu" savunan Kerinçsiz, iddianamenin iadesine karar verilmesini istedi.
Kemal Kerinçsiz, talebi üzerine Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in önceki duruşmalarda, savcıların 11 Mart 2008'de Sincan Cezaevi'nde gizli tanık 9'dan ifade almadığını açıkladığını belirterek, "Bu durum karşısında 11 Mart 2008'de Sincan Cezevi'nde gizli tanık 9 ile görüşen görevli kimdir? Bu kişinin sorgu heyetinde bulunan Mehmet Karabölük olduğunu biliyoruz. Bu konunun savcılık ve emniyetten sorulmasını talep ediyorum" dedi.