Sansür İngiltere'ye sıçradı

Tunus, Mısır ve Suriye halk olaylarında uygulanan internet sansürü, şimdi de İngiltere'de tartışılıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Murat YILDIZ

İSTANBUL - Son günlerde sokaklardaki isyanlarla başı dertte olan İngiltere'de hükümet, isyancıların organize olmak için kullandıkları Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerini kapatmayı düşünüyor.

Ancak bu sert karar oldukça büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Aynen Afrika ülkelerindeki isyanlarda olduğu gibi sosyal ağlar ve Black- Berry Messenger gibi anında sohbet servisleri, İngiltere'de isyancılar tarafından yoğun olarak kullanılıyor. İsyanlarla başa çıkmakta zorluk çeken Başbakan David Cameron, "İnsanların isyanları örgütlediklerini bildiğimiz bu web siteleri ve servisler ile iletişimini kesmenin doğru değil midir?" sözü tartışmaları beraberinde getirdi.

Hatırlanacağı gibi daha öncede Tunus ve Mısır'daki halk ayaklanmalarında isyanların sosyal ağlar üzerinden planlandığı tezi öne sürülmüştü. Hem Tunus hem de Mısır hükümetleri, isyanların başlaması ile birlikte internet başta olmak üzere ülkenin tüm iletişim altyapısını kapatmış ve isyancıların birbirleri ile haberleşmesini, yabancı medyaya haber göndermesini engellemeye çalışmıştı. O dönemlerde özellikle Mısır hükümeti bu karartma yüzünden büyük eleştiri almıştı.

Benzer tepkiler şimdi İngiltere'de yükseliyor. Ülkedeki birçok otorite, başbakanın yaptığı bu açıklamanın ciddiyetini sorgulamaya başladı.

İngiltere'de önde gelen teknoloji sivil toplum kuruluşlarından biri olan Open Rights Group direktörü Jim Killock, "Hükümetin bu konuda ciddi olduğuna kimse inanmak istemiyor. Şu açık ki, hem Twitter hem de BlackBerry servisleri ve diğer tüm mesajlaşma hizmetleri kötü niyetler için olduğu gibi iyi amaçlar için de kullanılıyor."

Türkiye'deki gençler kısa mesajlaşma için ağırlıklı olarak SMS kullanıyor. Öte yandan İngiltere gençler ağırlıklı olarak BlackBerry'nin Messenger servisini kullanıyorlar. Şifrelenmiş olarak iletilen bu ücretsiz mesajlaşma servisinde kullanıcılar aynı anda yüzlerce kişiye mesaj gönderebiliyor. Bu servisin son haftalardaki olaylarda gençler tarafından özellikle Londra ve civar şehirlerde yağmalama ve kundaklama eylemlerinin organizasyonu için sıklıkla kullanıldığı görülmüş ve yoğun eleştiriler yöneltilmişti.

Bilindiği gibi İngiltere'deki olaylar 4 Ağustos'ta 29 yaşındaki bir gencin Tottenham'da vurulup öldürülmesi ile başlamış ve kısa süre içerisinde Londra ve civar şehirlere yayılmıştı. Olayların başlamasından sonra en az 11 kişi, olayları internet üzerinden organize etmek suçlamasıyla göz altına alınmış ve mahkemeye sevk edilmişti.

İngiltere iç işleri bakanı Theresa May, kısa süre içerisinde Facebook, Twitter ve BlackBerry telefonlarının üreticisi RIM şirketleri ile bu tarz halk olaylarında kurumların polis ile birlikte nasıl çalışabilecekleri üzerine görüşeceğini açıklamıştı. Bakanlık sözcüsü, bu tarz olaylarda servislerin kapatılmasının gerçekçi olmayacağını da sözlerine ekliyor.

"Dışarıda isyancı olmayan ve bu servisleri kullanmaya devam eden birçok insan var ve bu tarz kapatmalar iş dünyasına da ciddi zararlar verecektir." İç işleri bakanlığı her ne kadar başbakan Cameron'un sert sözlerini biraz yumuşatmaya çalışsa da Muhafazakâr parti içerisindekiler bu katı yaklaşımı destekliyorlar. Parlamento'nun muhafazakar üyelerinden Louise Mensch kendi Twitter hesabı üzerinden şu mesajı yayınlıyor, "Eğer ana gösterilerin başladığı günlerde kısa bir süre için Twitter kapansaydı, hepimiz rahat olurduk. Sosyal medya bir tren istasyonundan, yol veya otobüs servisinden daha değerli değil. Ama polisin bunları sürekli olarak kapatmasından hiç endişelenmiyoruz."

Sosyal ağ kullanıcıları bu güne kadar İngiltere'de farklı sebeplerden dolayı suçlamalara maruz kalmışlardı. İngiltere'de mahremiyet uzmanı olarak Pinsent Manson hukuk şirketinde çalışan Kathryn Wynn'e göre polis daha önceden de Facebook, Twitter ve Yahoo şirketlerine, suça bulaşma ihtimali olan kişilerin kişisel hesaplarını kapatmaları için baskıda bulunmuş. Kathryn Wynn'e göre bu tarz yaklaşımlar ilerde normal suçlar ile protestoların ve eleştirilerin de benzer suçlamalara maruz kalabileceği endişesi var. "Bu prosedürler ne yazık ki şeffaf olarak işlemez. Bir süre sonra hesap dondurma işi politik polislik için politik bir araç olarak kullanılabilir" diyor Open Rights direktörü Killock.

Tüm gelişmeler yaşanırken Black- Berry telefonlarının geliştiricisi Research In Motion şirketi geçtiğimiz Cuma günü İngiliz hükümeti ile görüşeceğini ve İngiltere mahremiyet yasalarına uygun davranacağını açıkladı. Facebook ise şiddete yönelik "inandırıcı tehditleri" siteden kaldırmak için adımlar atacağını belirtti.

Sosyal ağ şirketi ayrıca, üyelerinin gerçek isimlerini kullandıkları için polisin herhangi bir suçluyu mahkemeye çok daha kolay çıkarabildiğini söyledi. Facebook tarafından yapılan resmi açıklamada şu sözlere yer verildi, "Bu zor günlerde Facebook'un İngiltere'de yaşayan insanlar için güvenli ve pozitif bir platform olduğunu temin etmek için iç işleri bakanlığı ile bir araya gelmeyi bekliyoruz."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir