Sarıgül bizim için sıradan bir aday

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Sarıgül bizim için sıradan bir aday. Bunu medya büyütüyor, şişiriyor. Onun için hormonlu bir siyasal anlayışla mücadele kolaydır" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

''Yeni Anayasa konusunda uzlaşılan 60 maddeyi çıkaralım görüşü oluşmuştu, ancak bu reddedildi. 'Anayasa konusunda umutlar tükendi' diyor musunuz?'' sorusu üzerine Bozdağ, yeni Anayasa konusuda işin başından beri CHP, MHP ve BDP'yi samimi görmediğini belitti.

Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmasında yeni Anayasa'dan ziyade 82 Anayasası'nın üzerinde tadilat yapan bir anlayış görüldüğünü aktaran Bozdağ, şunları söyledi:

''Bazı maddelere hiç dokunmadan, bazılarını bir takım rötuşlarla yaptığınızda oradan yeni bir anayasa çıkarmıyorsunuz. Böyle bir durum var. İlk uzlaşma böyle bir kabul üzerinden başlayınca ben 'Eyvah' dedim. Bunlar yeni Anayasa konusunda samimi değiller. 

Siz bir takvimle kendinizi bağlarsanız o takvime uymanız gerekmez mi? Bağladılar. Dendi ki '2012'nin sonunda bu iş bitecek.' 31 Aralık geldi, bitmedi. Sonra 'Nisan' dendi. Mayıs geldi bitmedi. 'Haziran son' dendi bitmedi. Şimdi devam ediyor.

Bir defa ucu açık bir çalışma yaparak netice alamazsınız. Türkiye'nin Anayasa birikimi var. Yeni Anayasa yapabilecek her türlü imkanı var. Ucu açık çalışma demek ipe un sermek demektir. Yeni Anayasa yaptırmamak için zamana oynamaktır. Maalesef zamana oynadılar. Şimdi seçim geldi. Herkes elini vicdanına koysun. Bu kadar seçim olayının yaşanacağı bir dönemde yeni Anayasayı hayata geçirme imkanı var mı? Yok.'' 

Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uzlaşılan 60 maddenin yasalaştırılması teklifinde bulunduğunu, bu teklifi kabul ettiklerini ancak bu sefer CHP'nin bu konuyu yetkili kurullarında görüşme gereği duyduğunu belirtti.

Bozdağ, ''Yetkili kurullarda neyini istişare edeceksiniz? Gelin yapalım diye siz teklif ediyorsunuz, biz kabul ediyoruz. Yapılması gereken 'teşekkür ederiz' demektir. Teklifini kabul ettiğimiz bir konuyu istişareye götüren bir anlayış, daha sonra da 4 parti bir araya gelirse biz buna varız diyen bir noktaya geldi. Halbuki Sayın Bahçeli ve MHP, 'Biz kısmi madde yasalaştırılmasına karşıyız' diye açıklama yapmıştı. Bir yandan o daveti yapıp sonra da 'Biz buna yokuz' demek, bir parti açık açık deklarasyonda bulunduğu halde onun rızasını şart koşmak şark kurnazlığıdır, milleti aldatmaktır, gayri samimiliktir. CHP kendi önerisinden bir kez daha çark etmiştir'' diye konuştu

''İklim müsait değil''

Yeni anayasanın 24. dönemde hayata geçirilmesi için şu anki iklimi müsait görmediğini aktaran Bozdağ, ''Özellikle partilerin tutumunu müsait görmüyorum. CHP, MHP'nin tavırları ortada. Bizim de tek başına yapabilme imkanımız yok'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sistemine ilişkin önerileri hatırlatan Bozdağ, "Muhalefet sıfır baraj, dar bölge istemiyor. Yüzde 5 barajlı sistemi de istemiyor. Muhalefet şikayet ettiği yüzde 10 barajlı sistemin devamını istiyor. Bu şuna benziyor, bir hanımefendi gelin oluyor, ağlıyor gitmek istiyor. Ondan sonra 'Kızım gitmek istemiyorsan kal' diyorlar. 'Yok. Ben hem ağlarım hem giderim' diyor. Bizim muhalefetin hesabı gelinlik kıza benziyor. Hem ağlarım hem giderim diyor. Hem yüzde 10 barajından şikayet ederim, hem yüzde 10 barajına dokundurtmam, bununla yola devam ederim diyor. O zaman kalkıp demokrasiden dem vurmayacaklar. Muhalefet yüzde 10 ile yola devam edelim bu işle fazla oynamayın demek istiyorlar. Eğer muhalefet partileri kamuoyunun önüne çıkıp açık açık görüşlerini ifade etmezlerse o zaman biz elbette bir tercihte bulunmak durumunda kalacağız.''

"Sarıgül halkın insanı olmaktan ziyade bazı çevrelerin insanı"

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sargül'ün CHP'ye katıldığı anımsatılarak, "Sarıgül ismi sizin için de ciddi bir tehdit değil mi?" diye sorulmasına karşılık Bozdağ, CHP'nin genetik kodlarıyla bu toplumun değerlerinin bağdaşmadığını, yaşantısı, söyledikleri ve yaptıkları ortada olan Sarıgül'ün "halkın insanı olmaktan ziyade bazı çevrelerin insanı" olduğunu dile getirdi.

Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına AK Parti'ye karşı bir başarı elde etmek için getirildiğini ancak başarılı olunamadığını dile getiren Bozdağ, Sarıgül'ün CHP'ye katılımıyla bu doğrultuda başka bir yol denendiğini ifade etti. Bozdağ, şöyle konuştu:

"Onun için, Sarıgül'ün CHP'ye geçişine bakarsanız aslında CHP Sarıgül'e katılıyormuş gibi bir havayla, genel başkanı, partiyi inciten, rencide eden bir propagandayla yapıyorlar. Ortaya konan söylemlere, yapılanlara baktığınızda bir partinin hiyerarşik yapısı içinde bunlar hoş karşılanacak şeyler değil. Çünkü Kılıçdaroğlu'nu getiren eller kimse Sarıgül'ü getirenler eller de o. Onun için bu bir ambalaj. Bizim açımızdan herhangi bir tehlike veya tehdit oluşturması mümkün değil. Bütün hepsi bir araya gelse dahi yaptıkları ortada. Ancak onlar böyle bir tehlike varmış gibi oluşturmak istiyorlar. O, onların üfürdüğü bir üfürük. Belediye seçimleri içerisinde şişiriyorlar balonları, oradan, buradan, belli çevreler. Halkı aldatmaya, kandırmaya dönük pek çok manipülasyon bu süreçte olacaktır."

"İstanbul'daki seçim yarışı takvimden ibaret"

İstanbul'daki seçim yarışının takvimden ibaret olduğunu ifade eden Bozdağ, şöyle dedi:

"Sandığın şakası olmaz. Şakası olmadığı için de orada tokadı millet bir kez daha yapıştıracak. Yeniden AK Parti ile ve daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecek. Sarıgül, bizim için diğer adaylar gibi sıradan bir aday, hiçbir farkı yok. Bunu medya büyütüyor, şişiriyor. Belli çevreler de şişirilmesi için özel gayret ediyor. Onun için hormonlu bir siyasal anlayışla mücadele kolaydır. Çünkü vatandaş gerçeğe daha fazla değer veriyor. Biz gerçek, doğru olanı temsil ediyoruz. O yüzden rahatız, hiçbir sıkıntımız yok." 

"Buradan size ekmek çıkmaz"

Bozdağ, öğrenci evleri tartışmasının ardından yaşananlara ilişkin soru üzerine de "Ben kriz duasına çıkanlara, (buradan bize bir kapı açılabilir) diye ümitle bekleyenlere, sevinenlere diyorum ki boşuna kendinizi yormayın buradan size ekmek çıkmaz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamaları hatırlatılarak, "Sayın Arınç ile Sayın Başbakan arasında bir kriz mi var" sorusuna Bozdağ, şu yanıtı verdi:

"Bu konu üzerinden Türkiye'de basın aracılığıyla koparılmak istenen bir fırtına var. AK Parti'nin içine, birliğine, beraberliğine dönük (acaba buradan biz ekmek bulabilir miyiz) diye bir gayret var, bir çaba var. O gayret ve çaba içinde olanlara, keyiften dört köşe olanlara veya ellerini ovuşturanlara, benim buradan bir şey söylemem lazım, o da şu, buradan onlara ekmek çıkmaz. Boş yere uğraşmasınlar, boş yere keyiflenmesinler, boş yere haveslenmesinler. Burada Sayın Başbakanımızın söylediği söz esastır, (Biz bunu kendi içimizde konuşuruz, kendi içimizde çözeriz, basın huzurunda konuşmayız bunları tartışmayız) dedi. İşin doğrusu da budur. Keşke böyle bir usulle konuşulmuş olsa daha isabetli olurdu."

"Sayın Başbakan ile Sayın Arınç'ın arası bozuk mu" sorusu üzerine de Bozdağ, "Hayır, öyle bir şey yok" dedi.

Aynı aile içinde bile insanların zaman zaman farklı düşünebildiğine dikkati çeken Bozdağ, "Kaldı ki biz büyük bir siyasal hareketiz. Bu hareketin içerisinde uslüp farklılıkları olabilir. Ben fikir farklılığı olduğunu düşünmüyorum ama arada bazı konularda farklı düşünmeler olabilir. Bu ayrılık, çatışma anlamına gelmez" diye konuştu.

"Kendi çocuğunuz için istemediğinizi başkalarının çocukları için niçin istiyorsunuz?"

Öğrenci evlerine yönelik yasal bir adımın atılıp atılmayacağının sorulması üzerine Bozdağ, söz konusu tartışmanın doğru bir zeminde götürülmesi gerektiğini vurguladı.

Tartışmanın odağında Türkiye'de yüksek öğrenimde okuyan kız ve erkek öğrencilerden bazılarının yurtlarda veya evlerde birlikte, ortak yaşadıklarına ilişkin bilgilerin olduğunu söyleyen Bozdağ, "Türk toplumu ve bizler, anneler babalar olarak yüksek öğrenimde okuyan kızımızın erkeklerle veya oğlumuzun kızlarla ikili veya çoklu bir evde veya yurtta kalmasını arzu ediyor muyuz, etmiyor muyuz, bunu doğru görüyor muyuz, görmüyor muyuz? Tartışmayı buradan değerlendirmek lazım" ifadelerini kullandı.

Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben şahsen oğlumun üniversitede kızlarla, kızım varsa da onun erkeklerle ikili ve çoklu kalmasına razı olmam. Benim sahip olduğum kültür, ahlak, medeniyet anlayışı, içinden çıktığım toplum da buna izin vermez. Sayın Başbakanımız da bunu söylüyor. Muhalefet partileri bunu eleştirdiler, birden bire konuyu getirdiler AK Parti'ye nasıl zarar veririz noktasına taşıdılar. Polisler sanki bütün kapıları tek tek gezecekmiş gibi bir iklim oluşturmaya çalıştılar. Halbuki söylenen şey çok açık, kızlı erkekli öğrencilerin aynı yaşam ortamını paylaşmasından duyulan bir rahatsızlıktır."

Bununla ilgili muhalefet partilerinin temsilcilerine, "kızları varsa kızlarının üniversite okurken bir evde erkeklerle kalmasına, oğulları varsa onların kızlarla aynı evi paylaşmasını onaylıyor musunuz" diye sorduğunu hatırlatan Bozdağ, "Ben cevabını da kendim verdim, bunun cevabı hepsinde ben eminim, (Ben bunu doğru görmüyorum) olacaktır. Siz kendi oğlunuz, kızınız için bunu doğru görmüyorsunuz da bu milletin evlatları için neden bunun böyle olmasını arzu ediyorsunuz. Kendi çocuğunuz için istemediğinizi başkalarının çocukları için niçin istiyorsunuz" diye sordu.

"O kampanya tutmaz"

Tartışma üzerinden AK Parti'ye zarar verme kampanyasının başladığını ifade eden Bozdağ, "Ama o kampanya tutmaz. Milletin yaklaşık yüzde 99'nun 'hayır' dediği bir şey üzerinden AK Partiye kimsenin zarar vermesi mümkün değil" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir