Savaş stratejileri ve iş hayatı

Dr. Murat Sert - Business Yönetim Danışmanı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İş hayatının kendine özgü kuralları ile savaş anlayışı yeni bir düşünce değildir. Buradaki temel varsayım, şirketler ile ordular arasındaki benzerliklerdir. Bu benzerliklerden hareketle savaş stratejilerinin, örgütsel amaçları gerçekleştirebilme ve rakipleri bertaraf etmek için kullanma düşüncesi ortaya çıkmıştır. 

İş hayatı ile savaş stratejilerini birleştiren düşüncelerin esin kaynağı Çin’li general Sun Tzu’dur. Sun Tzu, 2500 yıl önce yazdığı savaş sanatı kitabındaki teknikler ile batı dünyasının ilgisini çekmiş ve bu kitaptaki savaş prensipleri iş dünyasına uyarlanmıştır. Sun Tzu felsefesine göre zafer, savaş henüz başlamadan kazanılır. Eğer kendinize olan bir özgüven içinde değilseniz, sizi zafere götürecek olan görevleri yapmakta zorlanırsınız. Burada vurgulanmak istenen amaç ve inanç ilkesidir.

Amaçlarımız bize yapmak isteğimiz şeyin tam olarak ne olduğunu göstermektedir. Yapacaklarımızın kesin ve net olarak bilinmesi, seçtiğimiz hedefe ulaşmadaki stratejik düşüncenin kapılarını açacaktır. Amaç ile birlikte bulunması gereken en önemli konu inançtır. Eğer başaramayacağınıza dair bir endişeye kapılırsanız kontrolü kaybedersiniz. Çözüme odaklanan bir anlayış yerine, mazeret üreten ve bahane bulan bir düşünce işletme genelinde hakim olur. Bu konu hakkında Sun Tzu gemileri yakmaktan bahseder. Eğer kaçıp sığınacağınız bir bahaneniz varsa kaybedersiniz, ya kazanacaksınız ya da kazanacaksınız. Çıktığınız yoldan sizi döndürecek alternatiflerinizin olması savaşma azminizi kıracak ve kaybetmenize neden olacaktır. 

Azim ve kararlılık, zorluklar karşısında ezilip bükülmeyen sonuna kadar direnen yenilmez bir işletme yapısını tesis eder. Başarıya kilitlenmiş yılmayan yenilmeyen ve sürekli saldıran bir örgüt yapısı Sun Tzu’nun savaş stratejilerinde de yer alır. Ancak planlı ve organize olmak kaydıyla. Hiç bir şey tesadüflere ve şansa bırakılamaz. Çıkılan yolda beklenmedik gelişmeler ile hedeften sapmaların olması çok doğaldır. Sabretmeyi bilmeli, planlar ve örgüt yeniden gözden geçirilmeli, hatalardan ders alınıp tekrardan başarıya odaklanılmalıdır.

Başarı hedefleriniz her zaman yüksek ve ulaşılabilir olmalıdır. Mevcut durumu kabullenmek en büyük düşmanınızdır. Her başarı deneyimi hayallerinizi ve çıtanızı daha da yükseltecektir. Kendinizi ummadığınız yerlerde büyük şirketler ile rekabet ederken bulabilirsiniz. Bunun için her zaman iyi ve hazırlıklı olmalısınız. Sun Tzu bu konuda savaş meydanının incelenmesini, üstünlüklerinizin ve zayıflıklarınızın iyi belirlenmesini ister. Rakibinizin zaafı olan bir konuda üstünlüğünüz ile önemli hamleleri gerçekleştirerek ciddi başarılar elde edebilirsiniz.

Yapacağınız her hamle için önem sırası belirlenmelidir. Önemsiz işler ile oyalanmak ciddi zaman kayıplarına neden olabilir. Bu da avantajlı olabilecekken sizin geri kalmanızı sağlayacaktır. Sun Tzu savaş stratejilerinde, durumun en ince ayrıntısına kadar ele alınmasına, planlanıp disiplinle ve hızlıca uygulanmasına değinmiştir. Planlanan eylemlerin uygulanmasında disiplin asla elden bırakılmamalıdır. Korku ise disiplinin baş düşmanıdır. Korku ile nasıl baş edeceğinizi öğrenmelisiniz. Tehditlerin nereden nasıl ve ne zaman geleceği konusunda mutlaka bir risk yönetimi eylem planı olmalıdır.

Rakibiniz çok güçlüyse şartları istediği gibi değiştirebilir. Bunun için değişen koşullara ayak uydurabilecek yeterliliğiniz ve esnekliğiniz olmalıdır. Sun Tzu’nun su gibi olma önerisi, değişen koşullara göre kendine bir çıkış yolu bulma ve sınırları yeniden çizme düşüncesini anlatır. Şirketler bunun için müşteri ihtiyaçlarındaki değişmeleri, teknolojik ve sektörel gelişmeleri yakından takip etmek zorundadır. Rakibiniz şartları değiştirse bile inovatif hamlelerle bir adım öne geçebilirsiniz. Savaş gerçekte her zaman başvurulacak bir yol değildir. İşin en başında ne zaman savaşılıp ne zaman savaşılmayacağını bilmek vardır. Şartların sizin aleyhinize olduğu durumlarda savaşıp mücadele etmek sadece size zarar verir. Bunun için rakipler çok yakından tanınmalıdır. Sun Tzu, ‘Dostunu yakın tut düşmanını daha da yakın’ sözü ile bu durumu anlatmaya çalışmıştır. Her ne kadar Sun Tzu’nun savaş stratejileri iş hayatına uyarlanmış olsa da, Çin’lilere 8850 km duvar ördüren Türklerin savaş stratejileri unutulmamalıdır. Atatürk’ün de dediği gibi bugünün gençleri ecdadını tanıdıkça daha çok büyük işler başaracaktır.