Şef, mermer ve istiridye...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AFYONKARAHİSAR'DAN / Şenay ÇOPUR

senay.copur@dunya.com

Afyonkarahisar'dayız... Meşhur Afyon sucuğu ve oluşturulan güç birliği ile son dönemlerde atağa kalkıp, kentin meşhur ürünleri arasına katılan Afyon yumurtasıyla yapılan 'sucuklu yumurta'dan oluşan yemeğin ardından, Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi'ne ve keyifli sohbetlere doğru yol alıyoruz.

Meşhur Afyon lokumu kahve eşliğindeki sohbetimize daha bir lezzet katıyor. Konusu tarih, sanat, doğa, üretim, siyaset olan sohbetteki ev sahibimize Afyonlu, 'Şef' diyor. Şef, yine kentin meşhur ürünlerinden biri olan mermer sektörünün duayenlerinden Alimoğlu Mermer'in sahibi İbrahim Alimoğlu... Kapıdan içeriye adımımızı atar atmaz sadece mermer sektörünü konuşmayacağımızı anlıyoruz . Çünkü Şef bir koleksiyoncu ve her odadan koleksiyonuna sinmiş sanat, doğa ve tarih kokusunu alıyorsunuz. Kapıdan dışarıya adımımızı atarken anladığımız ise Şef'in sanata ve doğaya olan bu merakının hayata bakışına ve en önemlisi işine yansımış olması. Mermerler doğadan çıkarılırken ve fabrikada işlenirken bir sanat eseri kadar özen gösteriliyor Alimoğlu Mermer'de.

"Sektörde 60 yıldır faaliyet gösteriyoruz, artık herkesin taşın değerini sorduğu uzman mertebesindeyiz" diyor,Ajda Pekkan'ın  pikaptaki "Ben bir köylü kızıyım" 45'liği çalarken ve ekliyor: "Uzmanız uzman olmasına ama mermeri çıkartmak için 19 yerden izin almamız gerekiyor. Bu da en az iki yıllık bir süreç. Sektör için, firma için, ülke için zaman kaybı." Sohbete devam ederek diğer odaya geçtiğimizde fonda yabancı ziyaretçilerine gramofondan dinlettiği ünlü "Portofino" şarkısı var, sohbette ise ihracat. "Sektör 1 milyar 250 milyon dolar ihracat gerçekleştiriyor. İhracata konu olan ürün kendi öz kaynaklarımız. Ama devlet bizi önemsemiyor. Biz mermeri anlatamıyoruz" diyerek sektör temsilcilerinin örgütlenemediğinden dem vuruyor.

Osmanlı döneminde İstanbul sokaklarında kullanılan gaz lambasından antika matbaa makinesine, Çinliler'in özel yemek masasına kadar kimisi kadir kıymet bilir diye kendisine teslim edilmiş, kimisi dostlarının hediyesi, kimisi dünyanın dört bir yanına yaptığı seyahatlerden getirdiği objeler arasındaki incisi hala içinde duran istiridyeyi gösterirken, "Ülkenin geleceği madencilikte" diyor Şef.

Dünya mermer rezervlerinin yüzde 40'ı antik çağlardan bu yana mermer çıkartılıp kullanılan bu topraklarda ama yüzde 1'ini kullanıyoruz, yani kullanabiliyoruz.

Potansiyelimizi daha etkin kullanmak ve dünya işlenmiş mermer ihracatında birinci sırada olan İtalya'yı geçebilmek için sektörün biraz ilgiye ihtiyacı var.

Ülkenin geleceği madenden ama biz o geleceği istiridye gibi içimizde saklıyoruz.

Bu konularda ilginizi çekebilir