”Sen kendi hesabını ver”

Vatandaşa seslelen Baykal, oyun namus olduğunu ifade ederek, "Bu kürü gürültüye pabuç bırakmayın. Vicdanınız, beyniniz ne yaşıyor onu tartın. Gereğini yapın" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

KIRIKKALE - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Bir müflis tüccar gibi İsmet Paşa döneminde ne olmuş, CHP ne yapmış? Ya bırak sen CHP'yi... Bak millet sana iktidar vermiş. 7 yıldır iktidarsın. Sen kendi hesabını ver, bugünü konuş" dedi.

Baykal, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, TÜPRAŞ'ın satışını eleştirdi.

TÜPRAŞ'ın satışında usulsüzlükler yaşandığını savunan Baykal, şöyle konuştu:

"Başbakan'ın ve Maliye Bakanı'nın özel tanıdığı birileri, herkese duyurulmayan özel, gizli tutulan bir özel ihaleyle bunu alıyor. Suç mahkemeyle tespit edilmiş. Şimdi ben bunu söylüyorum, Başbakan ne Ofer'i tanıdığından, ne Ofer'den başka kimseye haber verilmeden bu ihalenin yapılmasından ne mahkemenin iptal kararından bahsediyor. 'Deniz Baykal bir Musevi, Yahudi işadamına Türkiye'de bir TÜPRAŞ satışı yapıldı diye kıyamet koparıyor'. Olur mu böyle şey. Museviler de insan. Onlar da hak sahibi. Sen niye Museviliğe karşı çıkıyorsun?' diyor. Biz orada kanunsuzluktan, hukuksuzluktan şikayet ediyoruz. Museviliğe yönelik olarak yapılsa da şikayet ederiz, Müslümana yönelik olarak yapılsa da... Yanlış, kanunsuzluk var, haksızlık var, mahkemeyle kanıtlanmış bir yolsuzluk var. Ondan şikayet ediyoruz. Bu her alanda böyle."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisinin sözlerine çok sinirlendiğini, "olur olmaz şeyler söylediğini" ifade eden Baykal, şunları söyledi:

"Ben senin arkandan konuşmak istemem. Sen benim arkamdan konuşuyorsun, yakışmaz. Gel, ikimiz çıkalım televizyona, 70 milyonun önünde adam gibi konuşalım. Sen soracağın varsa sor, cevap vereyim. Ben de sana ne soracaksam sorayım, sen de bir cevap ver. Şimdi dosyalar birikti, onun için gelmiyor. Hesap vermekten kaçan bir başbakan olur mu? Kendine güveniyorsan çık karşıma, söyle. Onun cevabının olmaması ne demek? Millet gerçekleri görmesin demek. Millet, gerçekleri görmesin diye dokunulmazlık zırhına saklanıyor.

Demokrasilerde iktidarlar yanlış yapar da yanlış yapınca millet sandıkta hesap sorar. Şimdi sandık geliyor. Sandıkta bu hesabı millet sormazsa, bunlar çıkar derler ki 'Bunların hepsi bizim hakkımızmış'. Aman gereğini mutlaka yapın."

"Çocuklara oyuncak dağıtacağına Babalarına iş bul"

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın seçim gezileri sırasında çocuklara oyuncak dağıtmasını da eleştirerek, "Oyuncak dağıtıyor, arkasından koşsunlar diye. Sen çocuklara oyuncak dağıtacağına babalarına iş ver, senin görevin budur" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın gezileri sırasında iktidarın politikalarını eleştiren kişilerin engellenmeye çalışıldığını savunan Baykal, bu tepkilerin vatandaşın yüreğinden geldiğini, hiçbir yönlendirme olmadığını, bunun için mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi. Baykal, vatandaşı tehdit ederek tepkilerin önlenemeyeceğini ifade ederek, "Sen kim oluyorsun? Seni oraya millet getirdi, yarın inşallah seni oradan millet indirecek. Sen ne hakla milleti tehdit ediyorsun?" diye konuştu.

Müflis Tüccar

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Cumhuriyetin ilk yılları ve İsmet İnönü dönemini eleştirdiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"İsmet Paşa'dan ne istiyorsun? Adam haysiyetli, dürüst adam. Bu memleketi düşmandan kurtarmışlar. Gelmişler, vatanı kurmuşlar. İsmet Paşa'ya bir insan niye dil uzatır? Efendim, 'Nüfus cüzdanının arkasında ekmek karnesi verildi diye damga varmış'. Ne zaman? 85 yıl önce. Yani anasının karnında yokken Başbakan, Türkiye devleti kurulurken, 2. Dünya Savaşı acıları yaşanırken, millet sıkıntı çekmiş, ıstırap çekmiş. Doğrudur. Tek parti dönemi doğrudur. Bu ortam içinde namuslu, dürüst çalışmışlar. Millet de acı çekmiş, onlar da. O günlerden çıkıp, bu günlere gelmişiz. 'Allah'a şükür, Allah razı olsun, nur içinde yatın' demek varken, dönüp dönüp bunlara sataşmak hangi ihtiyaçtan kaynaklanıyor.

Müflis tüccar vardır, iflas etmiştir, düşünür nereden gelecek, alacak var diye. Düşünür işin içinden çıkamaz. Sonra getirir eski defterleri, o defterlerden bir alacak var mı diye karıştırır ya. Bizimki de o hale düştü. Bir müflis tüccar gibi İsmet Paşa döneminde ne olmuş, CHP ne yapmış? Ya bırak sen CHP'yi... Bak millet sana iktidar vermiş. 7 yıldır iktidarsın. Sen kendi hesabını ver. Bugünü konuş. 'Deniz Baykal, İsmet İnönü' diyor. Gözü kesse bir adım daha gidecek, ama gidemiyor, 'Atatürk' diyemiyor. İsmet Paşa'da frene basıyor."

Bu tablo karşısında vatandaşın gerekeni yapmasını isteyen Baykal, oyun namus olduğunu ifade ederek, "Bu kürü gürültüye pabuç bırakmayın. Vicdanınız, beyniniz ne yaşıyor onu tartın. Gereğini yapın" dedi.

Vatandaşların 29 Martta mutlaka sandık başına gitmelerini isteyen Baykal, "Sandığa gidin, çoluğunuzu, çocuğunuzu, ananızı, babanızı yanınıza alın, cümbür cemaat sandığa gidin. Aman ananızı sakın unutmayın. Çünkü ananızı merak edenler var. Herkese güzel bir ders verin. Görsünler, el mi yaman bey mi yaman. 'O beni ırgalamaz, bu beni ırgalamaz'. 29 Martta gösterin. Irgalar mı ırgalamaz mı?" diye konuştu.