Sendikacılara açılan dava bugün görüşüldü

Ulaşım-Sen Genel Başkanı Güler ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Başkanı Akıl'ın da bulunduğu 6 sendikacıyla ilgili dava bugün görüşüldü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Nazmi Güler ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Başkanı Yunus Akıl'ın da bulunduğu 6 sendikacının, "ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi" suçundan yargılanmalarına başlandı.

Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına, sanıklar Nazmi Güler, Yunus Akıl, Vahit Cevizci, Gürsel Koç, Münür Ballı ve Ali Kitapcı ile avukatları katıldı.

Nazmi Güler, daha önce alınan karar gereğince, Ankara Garı'nda basın açıklaması yaptıklarını, bu faaliyet konusunda önce TCDD idaresini bilgilendirdiklerini ve basın açıklamalarının yasal çerçevede yapıldığını söyledi. Trenlerin seferlerini engelleme gibi bir amaçlarının bulunmadığını belirten Güler, şunları söyledi:

"Trenlerin çalışmasını önlemek isteseydik başka yöntemler kullanırdık. Kumanda merkezindeki arkadaşlar vasıtası ile trenin hareketi engellenebilirdi veya görevli makinist arkadaşların istirahat alması ile tren durdurulabilirdi. Ayrıca biz 1 nolu peronda toplandık. Görevli arkadaşlar isteselerdi trenleri, boş olan diğer 5 perondan birinden yol vermek suretiyle işletebilirlerdi. Bizim hukuka aykırı bir engelleme kasıt ve hareketimiz olmamıştır."

Yunus Akıl ise aynı gün başka gar ve istasyonlarda da basın açıklaması yapıldığını, ifade bunun için toplanan sendika üyelerinin, demiryoluna bir taşkınlıklarının olmadığını savundu.

"Yetkili şahıslar trenlerin hareketini devam ettirebilirdi"

Akıl, "TCDD idaresi, basın açıklamasının yapılacağını daha önceden biliyordu. İşveren, basın açıklamasının yapılacağı garda gereken önlemleri alıp gerekli talimatları vermek suretiyle trafik akışını diğer peronlardan sağlayabilirdi. Yetkili şahıslar inisiyatif kullanarak trenlerin hareketini diğer peronlardan devam ettirebilirdi. İdare kendi üzerine düşen görevi yapmamıştır" dedi.

Diğer sanıklar Vahit Cevizci, Gürsel Koç, Münür Ballı ve Ali Kitapcı da atılı suçu kabul etmediklerini belirtti. Sanıkların avukatları Salih Ekizler ile Aylin Akyıldız ise sendikanın gerçekleştirdiği basın açıklamasının, demokratik ve sendikal faaliyetler içinde yapıldığını, yasalara aykırı bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti.

Yargıç Mehmet Şemseddin Tanrıseven, TCDD 2. Bölge Müdürlüğüne yazı yazılarak, basın bildirisi yapılacağının, idare tarafından bilinip bilinmediğinin ayrıca görevli makinist ve diğer şahısların inisiyatif kullanarak basın bildirisinin okunduğu 1. peron dışında trenleri diğer peronlardan hareket ettirme veya devam ettirme imkanlarının bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verdi. Sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarına karar veren Tanrıseven, dava dosyasındaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

Davanın iddianamesinde, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısını protesto etmek amacıyla Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası ve Türk Ulaşım-Sen yöneticilerinin, Ankara Tren Garı'nın 1 nolu peronu üzerinde basın bildirisi okudukları, bu suretle Başkent Ekspresi'nin 95 dakika bekletildiği, aynı süreçte birden fazla tren seferinin gecikmeli yapıldığı ileri sürülüyor.

İddianamede, Nazmi Güler, Yunus Akıl, Vahit Cevizci, Gürsel Koç, Münür Ballı ve Ali Kitapcı'nın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 223/1. maddesinde düzenlenen "Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi" suçu uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.