Serbest bölgelerde demirbaş satışı
Yılmaz SEZER / YMM Güncel & Laviale Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı
Bilindiği üzere serbest bölgeler, ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla oluşturulmakta olup fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerlerdir (bölgeler). Bu amaçla da serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmalara geniş kapsamlı muafiyetler ve teşvikler verilmektedir.
Yapılan yasal düzenlemeler ile serbest bölgede faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler gelir vergisi ve kurumlar vergisinden yüzde 100 muaf tutulmuşlardır. Ancak bu muafiyetten nelerin kast edildiği veya ne anlaşılması gerektiği zaman zaman tereddütlere neden olmaktadır. Serbest bölgede faaliyet gösteren firmaların demirbaş ve / veya sabit kıymet satışından elde ettikleri kazanca bu istisnanın uygulanıp uygulanmayacağı da yaşanılan tereddütlerden biridir.
Kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, Kurumlar Vergisi Kanunu ile belirlenmiştir. Safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine uygun olarak ticari kazanç hükümlerinin uygulanacağı muhakkaktır.
Serbest bölgelerin çalışma usul ve esaslarını belirleyen 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu'nda “serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, Avrupa birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergileme döneminin sonuna kadar gelir veya kurumlar vergisinden müstesna” oldukları belirtilmiştir.
İstisnanın şartları
Söz konusu istisnanın uygulamasını açıklamak üzere düzenlenen tebliğde istisnanın şartları belirlenmiştir:
Buna göre söz konusu mükelleflerin;
* Üretim dışı faaliyetlerinden,
* Serbest bölge dışında üretilen mallarının satışından,
* Faaliyet ruhsatında belirtilen alan dışında üretilen mallarının satışından,
* Serbest bölgede veya serbest bölge dışında fason olarak imal ettirilen ürünlerin satışından elde edilen kazançlarına, gelir veya kurumlar vergisi istisnalarının uygulanmayacağı belirtilmiştir. Yani yukarıda sayılan kazançlar serbest bölge faaliyeti olarak öngörülmemiş ve istisnaya tabi tutulmamıştır.
Bu durumda, kanun koyucu serbest bölgede gerçekleştirilen faaliyetleri gelir vergisi ve kurumlar vergisinden yüzde 100 muaf tutmuşsa da, ilgili tebliğ ile bunun sınırlarını netleştirmiştir. Kanun koyucunun nihai amacı, serbest bölgede üretimi teşvik etmek ve desteklemek olduğu için, muafiyeti de sadece üretime vererek bunun altını çizmiştir. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere serbest bölgede faaliyet gösterenlerin üretime yönelik faaliyetleri vergilendirme dışı tutulurken, firmanın demirbaş ve sabit kıymet satışı gibi ana faaliyet konusu dışındaki gelirleri, Kurumlar Vergisi'ne tabi tutulmuşlardır. Yani serbest bölgede faaliyet gösteren firmalar ana faaliyetleri nedeniyle gelir veya kurumlar vergisi ödemezken, demirbaş ve sabit kıymet satışı gibi diğer gelirleri nedeniyle vergi ödemektedirler.