”Şerefimden daha büyük mesuliyeti var”

Türk Tarih Kurumu Başkanlığına atanan Prof. Dr. Ali Birinci, görevine başladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Görevi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'ndan devralan Birinci, yaptığı açıklamada, Türk Tarih Kurumu Başkanlığının şerefli bir görev olduğunu belirterek, "Şerefimden daha büyük mesuliyeti var" şeklinde konuştu. 

Türk Tarih Kurumu'nun Cumhuriyet'in en temel ilmi kurumlarından biri olduğunu söyleyen Birinci, kurumun 77 yıllık tarihinde 11 başkan değiştiğini anlattı. Halaçoğlu'na "Yusuf hocam, eski dostum" diye hitap eden Birinci, Halaçoğlu'nun 15 yıl görev yaptığını anımsattı. 

Birinci, "Bu bir nöbettir. Makamlar daimidir, fakat mukimler geçicidir. Geçici olması da normal çünkü bunlar zor vazifelerdir. İnsanların bir vazifeyi belli bir müddet yaptıktan sonra ayrılmasında da aslında çok şaşılacak bir şey de yoktur" dedi. 

Gerektiği zaman herkesin görüşüne açık olduğunu söyleyen Birinci, "(İlimde ar yani utanma olmaz, utanan ilimden nasibini alamaz) diye bir söz vardır. Biz de bu işi yaparken meslektaşlarımızın hemen hepsinden tavsiye alacağımız gibi bu işi 15 senedir yapan Yusuf Halaçoğlu hocamızdan da gerektiği zaman yardım isteyeceğiz" diye konuştu. 

Tarih kurumunun görevinin belli olduğunu, kişilere göre değişmeyeceğini vurgulayan Ali Birinci, "Türk tarihçiliğine, tarihçilerine hizmet etmek, bu topraklardaki varoluşun hikayesini ortaya koymak, araştırmalar yapmak, araştırma yapanların araştırmalarını basmak, tarih malzemesini arşivlemek" gibi görevleri bulunduğunu anlattı. 

Birinci, "Elimizden geldiği kadar bu başkanlık vazifesini tarihe gönül vermiş bir insan olarak yapacağız. Bu hususta kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bizim esasen tarihten başka hiç bir heyecanımız da yoktur" dedi. 

 

Halaçoğlu'nun konuşması

Halaçoğlu da yaptığı konuşmada, devir teslim töreninin bir uğurlama olmadığını söyledi. Bu tür devlet görevinde bulunmanın şeref verici olduğunu belirterek, elinden geldiğince en iyi çalışmayı göstermeye gayret gösterdiğini kaydetti. 

Hiçbir makamın hiç kimseye baki olmadığını ifade eden Halaçoğlu, 15 yıl gibi çok uzun bir süre görev yaptığını anlattı. Bu görevde, bilim adamlığının yanı sıra bürokrasiyi de yürütmek zorunda olduğunu söyleyen Halaçoğlu, "İster istemez olaylar sizi belli bir siyasi platforma da çekiyor" dedi. Dünyada gelişen olayların tarihle ilgisinin olmamasının düşünülemeyeceğini belirten Halaçoğlu, "O sebeple bir takım olaylara girmek zorunda kalırsınız. Bir takım kişilerin hoşuna gidersiniz, gitmeyebilirsiniz. Ama sonuçta yaptığınız işlerden hiçbiri ilmin veya ona dayalı belgelerin dışında olamaz. Hamasi bir takım bilgiler vermek bizim için mümkün değildir" diye konuştu. 

Halaçoğlu, "bu kadar uzun süredir yürüttüğü ve gerçekten yorulmuş da olduğu bir çalışma sonrasında", kendisini iyi tanıdığı Birinci'nin çok ciddi çalışmalar yapacağına ve çalışmaları ara vermeden devam ettireceğine inandığını dile getirdi. 

Her zaman Birinci'nin yanında olduğunu söyleyen Halaçoğlu, "ayrılmış olmak gibi bir üzüntü içinde olmadığını" ifade etti. Bunun bir görev değişimi olduğunu, Birinci'ye arzu ettiği ölçüde yardımcı olacağını, her zaman destek vermeye hazır olduğunu kaydeden Halaçoğlu, Birinci'ye başarılar diledi. 

 

Sorular

Gazetecilerin soruları üzerine, görevden alındığını tatildeyken basından öğrendiğini belirten Halaçoğlu, "Bu olmasa daha güzel olurdu. O da önemli değil. Tatilde olması veya burada olması sözlerimi değiştirmezdi" dedi. 

Halaçoğlu, Valide Sultan'ın bir isteğini yerine getirmeyen Şeyhülislam'a, "Sultan'ın istediğini yerine getirmediniz, yarın görevden alınırsınız" dendiğini, Şeyhülislam'ın da "Her zaman devlet adamının ayakkabıları elinde olmalıdır, ama doğruluktan şaşmamanız gerekir" dediğini aktardı. Halaçoğlu, "Burada önemli olan şu; biz kimse için bir şahıs için görev yapmadık. Devletimiz ve milletimizi, tarihimizi gerçek boyutlarıyla araştırmaya çalıştık. Şöyle veya böyle ayrılmış olmak önemli değil" diye konuştu. 

Bir gazetecinin, "Verdiğiniz örnekten, 'sizden bir şey istendi de yapmadınız, o yüzden görevden alındınız' gibi bir durum algılayabilir miyiz?" sorusuna Halaçoğlu, "Hayır, öyle bir şey algılamayın. Bilim adamı gerçekleri ortaya koymak zorundadır. Hiç kimse bugüne kadar bizden şöyle veya böyle bir tavır takınmamızı istemedi. Başkanın değişmiş olması Türk tarihindeki gelişmeleri ve araştırmaları değiştirecektir zannetmeyin. Tüm bunların hiç birisini Ali bey de değiştiremez" yanıtını verdi. 

"Görevden alınışınızı, son zamanlardaki Türkiye-Ermeni ilişkilerine bağlayanlar oldu" denilmesi üzerine de Halaçoğlu, bu iddiaların basın yer aldığını belirterek, bunun doğru olduğuna inanmadığını dile getirdi. Ermenilerle diyalog kurulmasına karşı çıkan birisi olmadığını vurgulayan Halaçoğlu, "Bu işin bununla hiçbir alakası olduğunu zannetmiyorum. 15 yılın verdiği bir yorgunluk da var bende. Herkesin bildiği bir şey vardır" dedi. 

Birinci, açıklaması öncesinde, göreve atanmasının ardından bazı gazetelerde kendisi yerine Beşir Ayvazoğlu'nun fotoğrafının basıldığını belirterek, düzelteme gereği duyduğu söyledi. Ayvazoğlu'nun sevdiği bir arkadaşı olduğunu belirten Birinci, foto muhabirlerine poz verdi. Bu sırada Halaçoğlu, Birinci'ye nasıl poz vermesi gerektiği yönünde telkinde bulundu. Foto muhabirlerinin çektiği fotoğraflara bakan Halaçoğlu, Birinci'nin güzel çıktığı söyledi. 

Ali Birinci de "Bu güzellik makinenin marifeti olabilir" diyerek espri yaptı.