Sermaye piyasaları ekonomiye 2012'de yön verdi

Artıları ve eksikleriyle sermaye piyasaları ekonomimize 2012'de de yön verdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Prof. Dr. Mehmet Şükrü TEKBAŞ / SERPAM Müdürü / SPK Eski Başkanı
 
Tüm dünya ülkeleri 2011 yılında ve geçtiğimiz 2012'de yaklaşık beş yıl önce yaşanan ekonomik krizin yaralarını sarmaya çalışmışlardır. ABD'de 2012 yılı için açıklanan ekonomik veriler, iktisadi faaliyetin bir nebze de olsa hızlanmaya başladığını göstermektedir. Ancak "mali uçurum"a ilişkin endişeler hâlâ devam etmektedir. Avrupa Bölgesi'nde ise 2012 yılında ekonomi küçülmeye devam etmiş ve 3 yıl aradan sonra bölge tekrar resesyona girmiştir. Ayrıca bölgede işsizlik oranı %11.7'ye kadar çıkmıştır. Avrupa Ekonomik Öngörü raporunda 2013 yılında bölgenin ancak %0.1 gibi düşük oranda bir büyüme kaydedeceği tahmin edilmiştir. Dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin'de 2012 yılının ilk dokuz ayında ihracat ve iç talepte daralma yaşanmış, fakat yılın sonlarına doğru ekonomik aktivitenin yeniden toparlanma eğilimine girdiğine dair göstergeler oluşmaya başlamıştır. Ancak yine de büyüme oranları göstermektedir ki, Çin'in büyümesi hız kaybetmeye devam etmektedir. 2012 için tahmin edilen büyüme hızı %7.8'dir ve bu oran 1999'dan sonraki en düşük büyüme hızıdır. Çin ekonomisindeki bu yavaşlama, ihracat pazarlarının daralmaya devam ettiğinin önemli bir göstergesidir. Uluslararası Para Fonu'nun 2013 için küresel büyüme tahmini ise %3.6 oranında kalmıştır. 
 
Türkiye'de 2010-2011 döneminde güçlü ve iç talep kaynaklı bir büyüme süreci yaşanmış, Türkiye ekonomisi bu performansı ile dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer almıştır. Bu iki yılın ortalama büyüme oranı %8,8 olmuştur. Ancak büyüme hızı 2012'nin ilk dokuz ayında %2.6'ya düşmüştür. Ekonomideki bu yavaşlama uzun süredir rekor düzeylere ulaşmış olan cari açığı da düşme eğilimine sokmuştur. Yılın ilk dokuz ayında cari açık bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %35 daralarak 39.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Güçlü büyüme performansı istihdamda ciddi artışlar yaratmış ve Türkiye'nin işsizlik oranı yıllar içinde devamlı düşerek 2012'de %9.2 seviyesine kadar gerilemiştir. Ekim ve kasım aylarında TÜFE'nin beklentilerin çok altında kalmış olmasıyla, 2012 sonu enflasyonu %6.16 olarak gerçekleşmiştir. TCMB, 2012 Kasım ayında faiz koridorunun üst bandı olan "borç verme" faiz oranını 50 baz puan daha indirerek %9'a düşürmüştür. Bununla birlikte, önümüzdeki dönemde finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde politika faizinde ve gecelik borç alma faizinde ölçülü bir indirimin gündeme alınabileceğinin bildirilmesi, piyasa faizlerinde rekor düşüşleri beraberinde getirmiştir. 2011'nin ortalarından itibaren Avrupa Bölgesi'nde yaşanan olumsuz gelişmeler yurtiçi mali piyasalarda dalgalanmalara neden olmuştur. Ancak 2012'de Türkiye sermaye piyasaları 2011 yılında yaşanan kayıpları büyük ölçüde telafi etmiştir.
 
Yaşanan küresel kriz gelişmiş ekonomilerde etkilerini resesyon halinin devam etmesi şeklinde sürdürmesine rağmen, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler -en azından ilk yıllar- krizden çok etkilenmeden ekonomik kalkınmalarını arttırabilmişlerdir. 2012 senesinde ise görünüm biraz daha farklı bir hal almış, dünyada daralan ticaret hacminin de etkisiyle bu ülkelerin makroekonomik verilerinde bozulmalar başlamıştır. Bulaşma etkisi tüm dünyayı etkiler hale gelmiştir ancak yine de gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere kalkınmış ekonomilerden oldukça iyi durumdadır. Türkiye Ekonomisi 2012 yılında 2011'deki ekonomik performansını yakalayamamış olmasına rağmen (büyüme hızı yavaşlamıştır), dünya ülkeleri ile kıyaslandığında yine de oldukça iyi bir noktadır. Sermaye piyasalarını konu alan bu raporda özellikle vurgulanmalıdır ki, Türkiye sermaye piyasası ekonomideki gelişmeleri yansıtmamaktadır. Son birkaç yıldır Türk finansal sistemi gelişme ve genişleme göstermiştir ama bu istenilen düzeylerin altında kalmıştır. Önümüzdeki yıllarda sistemin etkinliğinin arttırılması yanında, yatırımcı sayısının ve şirket sayısının hızlı bir şekilde artması hedeflenmektedir.
 
Tüm bu gelişmelerin yanında 2012 senesi, Türkiye sermaye piyasalarında önemli yeni adımların atıldığı bir sene olmuştur. 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu 30 Aralık 2012 tarihinde yürürlükten kalkarak, 6362 sayılı yeni Sermaye Piyasası Kanunu kabul edilmiştir. Yeni bir kanun hazırlanmasındaki en önemli etkenler: yeni Türk Ticaret Kanunu ile anonim şirketler hukuku alanında yapılan reformlar, AB müktesebatına uyum, eski Sermaye Piyasası Kanunu'nun birçok konuda yetersiz kalması sayılabilir. Yeni kanunun amacı, uluslararası piyasalardaki gelişmeler dikkate alınarak sermaye piyasasının işleyişinin ve gelişiminin sağlanması, rekabet gücünün arttırılmasıdır. Bunun yanında yatırımcıların haklarını korumak ve güven altına almak da yeni kanunun amaçları arasında yer almaktadır. Kanunun getirdiği yenilikleri altı başlık altında toplamak mümkündür: Sermaye piyasası araçları ve ihraççılar, finansal raporlama, bağımsız denetim, derecelendirme ve değerleme, sermaye piyasası faaliyetleri, aracılar, öz düzenleyici kuruluşlar, kurumsal yatırımcılar, denetim ve tedbirler ve piyasa suçları ve yaptırımları. Bu kanunla birlikte Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği'nin yapısı revize edilerek, birliğin sadece aracı kurumların değil sermaye piyasasında faaliyet gösteren tüm paydaşların temsiline olanak veren bir yapıya dönüşümü sağlanmıştır. 
 
Sermaye piyasalarındaki ikinci önemli değişim, İMKB'nin bir anonim şirket haline gelerek Borsa İstanbul adıyla farklı bir yapıya bürünmesi çalışmalarıdır. 2012 senesi İMKB için bu yeni yapının hazırlıklarının yapıldığı bir yıl olmuştur. Merkezimiz tarafından hazırlanan "Küresel Rekabette İMKB'nin Yapısal Konumlanması ve Alternatif Modeller" başlıklı çalışma da bu hazırlıkların bir parçasını oluşturmuştur. Borsa İstanbul'un 2013 yılının Haziran ayına kadar faaliyete geçmesi hedeflenmektedir. İstanbul Altın Borsası ve Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası'nın, şirketleştikten belli bir süre sonra hisse senetleri halka arz edilecek olan Borsa İstanbul AŞ içinde yer alması beklenmektedir.
Türkiye sermaye piyasası artıları ve eksileriyle Türkiye ekonomisine 2012'de de yön vermeye devam etmiştir. Yeni oluşumların ve kanunların temellerinin atıldığı 2012'nin ardından, geliştirilmesi gereken birçok alan ve konu sırada beklemektedir.