Sigorta sektörünü ilgilendiren son vergi düzenlemeleri
M. Bilgütay Yaşar
06.06.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 5766 sayılı kanun ile yapılan vergi kanunu değişikliklerinde sigorta sektörünü ilgilendiren bazı değişiklikler de yapılmıştır. Bu yazımızda bunlar kısaca özetlenecektir.
1- Banka sigorta muameleleri vergisi'nde (BSMV) yapılan değişiklikler;
a) Mükellef tanımında değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle sigorta aracılarının durumu netleştirilmiş, tüm sigorta aracıları tarafından yapılan sigorta işlemlerinde verginin mükellefinin sigorta şirketleri olduğu açıkça belirtilmiştir. Buna göre sigorta aracılarının BSMV mükellefiyeti ile ilgileri kalmamıştır.
b) BSMV matrahının tanımıyla ilgili bir değişiklik olmuştur. Bu değişikliğe göre sigorta işlerinde verginin matrahının prim tutarı olduğu, bu matrahtan sigorta aracılarına yapılan komisyon ve benzeri ödemelerin indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu değişiklikle uygulamaya netlik kazandırılmıştır.
c) BSMV beyannamelerinin verilme yerini düzenleyen 25'inci maddede yapılan değişiklikle sigorta işlemlerine ilişkin beyannamenin sigorta şirketinin kanuni veya iş merkezlerinin bulunduğu yer vergi dairesine verileceği düzenlemesi yapılmıştır.
2-Katma Değer Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler
Sigorta aracılarının BSMV mükellefiyetinden çıkarılmasına paralel olarak KDVK nun 17/4-e maddesi de değiştirilerek sigorta aracılarının sigorta şirketlerine yaptıkları sigorta muameleleri KDV'den istisna edilmiştir. Bu düzenlemelerden sonra sigorta aracıları prensip olarak KDV mükellefi olacak, ancak sigorta şirketlerine yapmış oldukları sigorta muameleleri KDV'den istisna tutulacaktır.
3-Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler
KVK'nın 8/1'inci maddesindeki deprem hasar karşılıkları ile ilgili düzenleme kaldırılarak "dengeleme karşılığı" düzenlemesi yapılmıştır. Sigorta mevzuatına göre hesaplanan dengeleme karşılığı bu düzenleme ile kurumlar vergisinde indirim olarak kabul edilecektir. Sigorta mevzuatının aksine kredi teminatları için hesaplanacak dengeleme karşılığı ise KVK düzenlemesinin kapsamına alınmamıştır.
Bu düzenlemelerden sonra aşağıdaki konularda tereddütler oluşabilecektir. Bu konuların, çıkarılacak tebliğ ya da sirkülerlerle mali idare tarafından açıklanması yararlı olacaktır.
a) BSMV mükellefiyeti: Gider Vergileri Kanunu'nda yapılan düzenleme ile sigorta aracılarının BSMV mükellefiyeti uygulamasının tümüyle ortadan kalkacağı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Dolayısıyla acentelerin BSMV mükellefiyeti ile ilgili yapılan geçmiş düzenlemelerin güncelliği kalmayacağı ve buna paralel olarak sigorta aracılarının elde ettiği gelirin türü ne olursa olsun bu gelirler üzerinden BSMV ödenmesinin söz konusu olmayacaktır.
Bununla beraber kanunda bireysel emeklilik aracıları ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Faaliyet konusu olarak sigorta aracıları ile bireysel emeklilik aracıları arasında herhangi bir fark bulunmamasına karşın, halen bireysel emeklilik aracılarının BSMV mükellefiyeti ile ilgili açıklamalar yapılan 2 sayılı Gider Vergileri Sirküleri'nin yeniden değerlendirilerek idare tarafından konuyla ilgili ek bir açıklama yapılması yararlı olacaktır.
b) Acentelere yapılan teşvik komisyonu ve benzeri ödemelerin KDV karşısındaki durumu: Bilindiği gibi 2005/1 sayılı iç genelgede sigorta aracılarına sigorta primi üzerinden ödenen komisyonların acente nezdinde ayrıca vergilendirilmeyeceği, ancak yıl sonlarında veya belli dönem aralıklarında teşvik komisyonu ve benzer adlar altında ödenen tutarların BSMV'ye tabi tutulacağı açıklaması yapılmıştır. Aracılara ödenen komisyonların yeni kanun sonrasında da benzer bir ayrıma tabi tutulup tutulmayacağı netleştirilmelidir.
c) ıptal edilen poliçelere ait vergilerin düzeltilmesi: Bilindiği gibi Gider Vergileri Kanunu'nun 31. maddesi hükmüne ve 85 sayılı Gider Vergileri Genel Tebliği'ne göre iptal edilen sigorta muamelelerine ait vergilerin iptalin yapıldığı dönemin beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkündür. Mevcut uygulamada yetkili acentelerce tanzim edilen poliçelerin iptal edilmesi halinde söz konusu verginin iptali de acente tarafından yapılmaktadır. Ancak kanunun yürürlük tarihinden itibaren acentelerin BSMV mükellefiyetlerinin sona erecek olması nedeniyle bu tarihten sonra geçmişte acente tarafından tanzim edilmiş olan poliçelerin iptal edilmesi halinde ilgili vergilerin acente mi yoksa sigorta şirketi tarafından mı düzeltilmesi gerekeceği ile ilgili mali idarenin ek bir düzenleme yapması gerektiği görüşündeyiz.
d) Bankaların sigorta aracılık işlemleri nedeniyle elde ettikleri komisyonlar: Gider Vergileri Kanunu'nun 30. maddesine göre BSMV mükellefi olan bankaların sigorta acenteliği yapmaları halinde sigorta şirketince kendilerine ödenen komisyon gelirlerinden diğer acentelerden farklı olarak BSMV ödenip ödenmeyeceği tereddüt konusudur. Kanaatimizce bankaların sigorta poliçesi düzenlemesi halinde poliçe üzerinden alınan primlerin BSMV'sinin sigorta şirketince beyan edilmesi Kanun'un ruhuna uygundur. Buna paralel olarak BSMV'si komisyon dahil tutara göre ödenmiş olan primler üzerinden aracılık yapan bankaya ödenen komisyonlar üzerinden banka tarafından tekrar BSMV hesaplanmasının mükerrer vergi alınmasına yol açacağı görüşündeyiz. Bu hususun da mali idarece teyit edilmesinde yarar vardır.