Sigortacılık sektöründe ilk altı aylık dönem sonuçları ve finansal raporlama gelişmeleri (Bölüm-1)
VERGİ PORTALI / Okan GÜN
Son dönemde oldukça hızlı gelişmelerin yaşandığı sigortacılık sektöründe şirketler 2008 yılının ilk yarısını geride bıraktı ve prim üretimleri ile ilgili veriler geçtiğimiz günlerde açıklandı. Sigorta şirketlerinin ilk altı aylık dönemdeki performansları incelenmek istendiğinde şu an için mevcut bilgiler arasında şirketlerin prim üretimlerinin dışında primlerin satış kanalı bazında dağılımı, primlerin direkt ve endirekt olarak dağılımı ile trafik ve kasko gibi bazı branşlar bazında çıkarılan poliçe adetlerini sayabiliriz. Bu bilgilerin yanı sıra halka açık yedi sigorta şirketinin finansal tabloları 15 Ağustos 2008 tarihinde kamuoyuna açıklandı.
Şeffaflık konusunda atılan önemli bir adım
TC Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı'nın ("Hazine") 2007 yılı Temmuz ayında yayımlamış olduğu "Sigorta ve Reasürans Şirketleri ile Emeklilik Şirketlerinin Finansal Raporlamaları Hakkında Yönetmelik" ile birlikte şeffaflık konusunda önemli bir adım atıldı. Bu yönetmelik doğrultusunda sigorta ve emeklilik şirketlerinin, ara dönem finansal tablolarını kendi internet sitelerinde yayımlaması ve en az 5 yıl süre ile kullanıcıların erişimine hazır bulundurması gerekiyor. Sigorta şirketlerinin internet siteleri incelendiğinde birçok halka açık olmayan sigorta şirketinin de 2008 yılının ilk altı ayına ait finansal bilgilerini kendi internet sitelerinde yayımlamış olduğunu görüyoruz.
2008 yılı sektörde gerek işleyiş, gerekse finansal raporlama açısından birçok değişikliğin yaşandığı bir yıl olarak devam ediyor. Peki, bu değişikliklerin yukarıda belirtilen finansal bilgiler üzerindeki etkileri ne oldu?
Değerli DÜNYA Gazetesi okurları, bu yazımda sigorta şirketlerini 2008 yılından başlayarak finansal raporlama açısından etkileyen önemli gelişmelerden birkaçı üzerinde duracağım. Bir sonraki yazımda ise sigorta şirketlerinin 2008 yılı finansal tablolarının analizi sırasında dikkat edilmesi gereken önemli konuları ele alacağım.
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nda da vurgulanan TMS'ye geçiş
2008 yılında yaşanan en önemli gelişmelerden biri hiç şüphesiz ki muhasebe ve finansal raporlama standartları ile ilgiliydi. "Sigorta ve Reasürans Şirketleri ile Emeklilik Şirketlerinin Finansal Raporlamaları Hakkında Yönetmelik" doğrultusunda sigorta şirketleri, faaliyetlerini, belli konular dışında, bu yönetmelik ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu ("TMSK") tarafından açıklanan Türkiye Muhasebe Standartları ("TMS") ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları ("TFRS") çerçevesinde muhasebeleştirmekle yükümlü oldular. Bu uygulamayla, Hazine tarafından, Türk iş dünyasını Avrupa Birliği uygulamalarına yaklaştıracak olan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı tarafından da tüm işletmeler için gerekli kılınan, TMS ve TFRS'ye geçiş ile ilgili önemli bir adım atıldı. Bilindiği üzere TMS ve TFRS'ler Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'nın TMSK tarafından yapılan tercümeleridir ve belirli konular dışında Türk sigorta şirketlerinin muhasebe politikaları Avrupa'da faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin muhasebe politikalarına paralel duruma gelmiştir. TMS'ye ve TFRS'ye geçişte uygulama dışında bırakılan konuların yer aldığı standartlar ise temel olarak şunlardır:
i) Finansal tabloların sunumu ile ilgili standart,
ii) Bağlı ortaklık, birlikte kontrol edilen ortaklık ve iştiraklerin muhasebeleştirilmesi ile ilgili standartlar,
iii) Sigorta sözleşmeleri ile ilgili standardın muhasebeleştirme ve ölçüm ile ilgili bölümleri.
Yeni finansal tablo formatı ve kapsamlı dipnotlar
Bununla birlikte Hazine, finansal tabloların sunumu, finansal tablo dipnotları ve sigorta sözleşmeleri ile ilgili gerekli kıldığı açıklamalar ile ilgili hususları, 2008 yılı Nisan ayında yayımlamış olduğu "Finansal Raporların Sunumu Hakkında Tebliğ" ile yürürlüğe koymuştur. 2008 yılının bir diğer önemli gelişmesini oluşturan söz konusu tebliğ ile birlikte Hazine tarafından, nakit akış tablosu, özsermaye değişim tablosu ve kar dağıtım tablosuna ilişkin formatlar oluşturulmuş ve geçmiş dönemlerde sunulan bilanço ve gelir tablolarına ek olarak bu tablolar da zorunlu kılınmıştır. Ayrıca TMS ve TFRS'lerde yer alan sunum gerekliliklerini dikkate alan yeni bir dipnot formatı oluşturulmuştur.
Yeni oluşturulan dipnot formatında, geçmiş yıllarda kullanılan dipnot formatına kıyasla okuyucuyu daha fazla bilgilendiren kapsamlı açıklamalar yer almış, bunun sonucunda da sigorta şirketlerinin geçmişe nazaran daha kalın finansal tablo setleri ortaya çıkmıştır. Değişiklikle ilgili küçük bir sayısal gösterge vermek gerekirse halka açık yedi şirketin finansal tablo setleri 2007 yılı sonunda şirket başına ortalama 35 sayfa iken 2008 yılı ara dönem finansal tablo setleri ortalamada 65 sayfayı aşmıştır.
Finansal tabloların diğer şirketlerle karşılaştırılabilirliği
Geçmiş yıllarda sunulan dipnotlarla karşılaştırdığımızda bu seneki finansal tablo dipnotlarında özellikle sigortacılık işlemleri ve riskleri, finansal riskler, bu risklerin yönetilmesi, teknik karşılıklar, vergiler ve birçok açıdan önem arz eden ilişkili taraf işlemleri ile ilgili olarak detaylı bilgiler yer aldığını görmekteyiz. TMS ve TFRS'nin gerekli kıldığı sunumların yer aldığı finansal tabloların böylelikle sektör dışındaki okuyucular tarafından daha iyi anlaşıldığını söylemek mümkün. Bununla birlikte TMS ve TFSR çerçevesinde belirtilen önemli amaçlardan birinin farklı şirketlerin finansal tablolarının karşılaştırılabilirliği olduğunu da biliyoruz. Yeni dipnot formatları ile sigorta şirketlerinin finansal tablolarının gerek birbirleriyle gerekse diğer şirketlerle karşılaştırılabilirliğinde çok önemli mesafe kat edildiğini söyleyebiliriz.
Teknik karşılıklar
Son olarak, 2008 yılı finansal tablolarını etkileyen önemli gelişmelerden biri olan "Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Teknik Karşılıklarına ve Bu Karşılıkların Yatırılacağı Varlıklara İlişkin Yönetmelik" doğrultusunda teknik karşılıkların hesaplamasında yapılan değişikliklerden kısaca bahsetmek istiyorum. Teknik karşılıkları ele aldığımızda kazanılmamış primler karşılığı ve muallak tazminat karşılıkları hesaplamalarında bazı değişiklikler yapıldığını ayrıca devam eden riskler karşılığı, dengeleme karşılığı ve ikramiye ve indirimler karşılığı gibi yeni karşılıkların uygulamaya konulduğunu görüyoruz.
Yukarıda bahsettiğim gelişmelerin bir kısmı Türk sigorta sektörünü Avrupa Birliği normlarına yakınlaştıracak gelişmeler olmakla birlikte bu değişikliklerin finansal tablolara etkilerinin, özellikle içinde bulunduğumuz geçiş döneminde dikkatlice ele alınmasında fayda görüyorum. Bu nedenle bir sonraki yazımda yukarıda belirtilen değişikliklerin finansal tablolar üzerindeki etkilerini ele alacağım.