Silah Kanunu Tasarısı komisyonda

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - İçişleri Bakanı Yardımcısı Osman Güneş, polislere ödülün, ödül yönetmeliğine göre verildiğini ifade ederek, "Bu yönetmelikte hangi görevlere nasıl ödül verileceği belli. Sadece çevik kuvvet gibi bir ayırım yok. İllerden gelecek listeye ve teklife bağlı olarak, başarılı olmuş görevlilere ödül verme imkanı her zaman var" dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık başkanlığında toplanan TBMM İçişleri Komisyonu, Silah Kanunu Tasarısı'nı alt komisyon metni üzerinden görüştü. Komisyonda Hükümeti, İçişleri Bakan Yardımcısı Güneş temsil etti. 

CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, Gezi Parkı olayları ve sonrasında ülkeye yayılan protesto gösterileri sırasında polisin orantısız güç kullandığını iddia ederek, bu durumu eleştirdi.

İktidarın kamu görevlilerini, yasalara aykırı görev yapar duruma ve suç işler duruma getirmemesi gerektiğine işaret eden Serindağ, kamu görevlilerinin suç olan talimatları yerine getirmemesi gerektiğini kaydetti. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Polis destan yazdı" dediğini belirten Serindağ, "Keşke bu destan, doğuda terör örgütü bayrağıyla yürüyüş yapan göstericilere karşı da yapılsaydı" dedi. 

Serindağ, olaylar sonrasında çevik kuvvet polislerinin ödüllendirildiğini ama diğer polislerin ödüllendirilmediğini ifade ederek, "Sıkıntıyı sadece çevik kuvvet çekmedi, karakol polisi de çekti, onlara da verilmeliydi" diye konuştu.

AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, polisin orantısız güç kullanımını kabul edemeyeceklerini söyledi.

Kapalı mekanlarda gaz kullanılmasını kabul etmediklerini belirten Ersoy, şöyle konuştu:
"Suç işlemiş olduğu kabul edilen kamu görevlerinin cezalandırılması hukuk devletinin bir gereğidir ama sık sık önümüze getirilen o görüntülere bakılarak polisi tamamıyla suçlamak yanlıştır. Göstericilerin tamamını vandal, terörist olarak suçlamak ne kadar yanlışsa, içinde bazı hatalı uygulamalar yapan kamu görevlilerine bakarak bütün polis teşkilatını suçlamanın, dünyada rezil etmenin anlamı yok. Polisler üzerinden siyaset yapma anlayışımız olmamalı. Taşlarla, misketlerle saldıranlara karşı polisin kendisini koruması da doğru. Arap Baharı'ndan fotoğrafları göstererek, 'faşist polis bunu yaptı' denilmesini de kabul edemeyiz. Başbakanlık Ofisi'ne saldıran yüzü kapalı teröristlere polisin müdahalesini milletvekili olarak eleştirmemeliyiz. Kızılay'da çadır kurmak isteyen insanlara polis müdahale etmeyecek de ne yapacak? Onlara küfür etmek hangi siyasetçiye yakışır" dedi.

 

"Soruşturma sürüyor"
Osman Güneş, görevlendirdikleri müfettişlerin orantısız güç kullanan polislerle ilgili soruşturmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, soruşturma raporlarına göre haklarında işlem yapılması gereken olursa gerekenin yapılacağını söyledi.

"EMASYA neden kalktı?" diye sorulduğunu belirten Güneş, şunları kaydetti:

"Valinin birden fazla ili etkileyen bir olay olması durumunda, Genelkurmay Başkanlığı'ndan yardım isteme şeklini düzenleyen ve yardım istendiğinde koordinasyonun nasıl yürütüleceğine ilişkin hükümleri düzenleyen, Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalanmış protokol vardı. Bu protokol uzun süre uygulandı ama bu protokolü başka bir protokol ile yürürlükten kaldırdık. Neden kaldırdık? O protokolde yürürlükte olan mevcut yasalara aykırı hükümlerin olması, birtakım yanlış uygulamaların bunlara sebebiyet verebileceği endişesiyle 2010'da kaldırıldı. Kaldırılan protokolü dönemin müsteşarı olarak ben imzaladım. Valilerin Genelkurmay Başkanlığı'ndan kuvvet istemesi yine söz konusu olunca İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında uzun süren görüşmeler yapıldı ve aynı amaçla yeni bir protokol ihtiyacı hissedildiği için imzalandı." 

Güneş, polislere ödülün, ödül yönetmeliğine göre verildiğini ifade ederek, "Bu yönetmelikte hangi görevlere nasıl ödül verileceği belli. Sadece çevik kuvvet gibi bir ayırım yok. İllerden gelecek listeye ve teklife bağlı olarak, başarılı olmuş görevlilere ödül verme imkanı her zaman var" dedi.

Tasarının bugünkü görüşmelerinde ilk 2 maddesi kabul edildi. Tasarının görüşmelerine yeni yasama döneminde devam edilmesi kararlaştırıldı.

Tasarı; silahları sınıflandırarak, silahlar ile bunların nitelikleri, mühimmatı ve parçalarının ithali, imali, satışı, satın alınması, imhası, edinimi, taşınması, bulundurulması, nakli, her türlü izin, tescil ve kayıt işlemlerine dair esas ve usuller ile bunlara aykırılık halinde uygulanacak yaptırımları düzenliyor.

Tasarıda, alarm-uyarı silahı, antika silah, arbalet, armağan ve hatıra silah, hançer, kama, kelebek bıçak, kılıç, tam otomatik ve yarı otomatik ateşli silah, palanın tanımı yapıldı. Biber gazı, "doğal biber bitkisinin işlenmesiyle elde edilen, canlılar üzerinde geçici göz yaşartıcı ve tahriş edici etki yapan madde", molotof kokteyli ise "yanıcı ve parlayıcı maddeler kullanılarak oluşturulmuş, el yapımı saldırı veya savunma araçları" şeklinde tanımlandı.