Sistematik olmayan risk sistematik riske karşı
Emre CAN / İzmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Doktora Öğrencisi
"Kramer Kramer'e Karşı" filmini izleyenler, hayata dair riskleri ve kavramları; onlarla baş başa kaldığınızda ve onların kendi değerini diğer faktörlerden ayrıştırarak analiz etmeye çalıştığınızda; anlamaya ve ölçemeye başladığınızı rahatlıkla kavrar. Hayatta sahip olduğumuz riskleri anlamak basit; çözmek ise zordur. Çünkü hayatta önem verdiğiniz değerlere birçok farklı faktör etki eder. Ancak bir de bu değerlerin kendi sahip oldukları etkiler vardır ki bunları diğer faktörlerin etkisinden ayrıştırarak analiz etmek gerekir.
Bir filme atıf yaparak ortaya attığım önermem; sistematik ve sistematik olmayan riskin analizini içeriyor. Portföy teorileri aslında sadece yatırımlarınızın riskini değil, aynı zamanda sahip olduğunuz tüm değerlerin riskini ölçebilecek bir felsefeye sahiptir. Portföy teorilerinin en temel önermesi yumurtaların, ayrı sepetlere konarak riskin azaltılması ve karın maksimize edilmesidir. Çünkü yumurtalar tek sepete konur ve bu sepet çatlarsa tüm yumurtalar kırılır. Bu noktada teori riski, sistematik ve sistematik olmayan risk olarak ikiye ayırır. Sistematik risk; makro riskleri kapsar; kur riski, piyasa riski, satın alma gücü riski, politik risk ve faiz riski gibi ekonomideki tüm bireyleri ve şirketleri genellikle aynı yönde ama farklı bir katsayı ile etkileyen risktir. Bunun yanında sistematik olmayan risk ise mikro riskleri kapsar; yönetim riski, iş ve endüstri riski ve finansal risk gibi sadece bir şirketi veya yatırımcıyı etkileyen risktir.
Portföy teorisi, yatırıma ayrılan değerin farklı hisselere veya farklı yatırım araçlarına dağıtılarak sistematik olmayan riskin en az seviye getirilebileceğini savunur. Portföy çeşitlendirmesinin azaltamadığı risk de sistematik risk olarak değerlendirilir. Buraya kadar her şey tutarlı gözükmekle beraber şu soruyu sorarak yazıyı çetrefilleştirelim; sistematik risk, sistematik olmayan riski etkilemez mi? Veya sistematik olmayan risk, sistematik riski etkilemez mi? Cevap, kesinlikle etkiler ve bu etkileşim şirket ve portföy risklilikleri farklılaştırır. Çünkü her şirketin veya portföyün sistematik riskle baş edebilme gücü farklıdır.
Bir örnekle devam edelim ve cevaplayalım. Finansal göstergeleri çok sağlam, yönetimi şeffaf, ve halka açık; birbirine çok benzer iki bankanın birinin Yunanistan'da birinin ise Türkiye'de faaliyet gösterdiğini düşünün. Bu iki bankanın risk seviyesi aynı mıdır? Veya daha zorunu soralım bu iki bankanın riskini ölçmek için toplam riskten sistematik riski nasıl çıkarmak gerekir ki şirketlerin mikro riskini ölçebilelim? Bir şirketin sistematik riskten etkilenme derecesi nedir? Ancak bu soruların cevabını bilirsek bir şirketin veya portföyün mikro yani sistematik olmayan riskini ölçebiliriz. Bunu yapmadığımız sürece bir şirketin veya portföyün riskini ölçmek sağlıklı olmayacaktır.
Sistematik riskle başa çıkmanın ölçütleri kriz öncesi, kriz yılı ve kriz sonrasında şirketin karlılığına veya hisse değerine bakmak olabileceği gibi, karlılığın standart sapmadan ne kadar uzaklaştığını analiz etmek de yararlı olabilir. Aynı yöntem portföyün sistematik riske karşı duyarlılığını ölçmek için de yapılabilir. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde bir şirketin veya portföyün riskliliğini ölçmek için onun mikro riskinin ölçülmesi ve bu risk mevcutken şirketin veya portföyün sistematik riske karşı olan gücünün hesaplanması önemli bir analiz yöntemi haline gelmiştir.
Bir zor soru daha sorup cevaplamaya çalışalım. Derecelendirme kuruluşlarının bu kadar eleştiri altında olduğu bir dönemde, AB'nin kendi derecelendirme birimini kurma aşaması olduğu bir zamanda ve Yunanistan'ın şu anki durumu da göz önünde bulundurulduğunda Yunanistan ile Türkiye'nin derecelendirmelerinin birbirine yakın olmasının nedeni nedir? Türkiye'de sistematik olmayan riskin sistematik riske etkisi, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması, BDDK, TMSF ve Merkez Bankası'nın özerkliği sayesinde, minimum seviyelere inmiş olsa da; sistematik riskin (özellikle politik riskin) toplam riski ve sistematik olmayan riski etkileme potansiyeli henüz törpülenmemiştir. Türkiye'de geçmişe göre bu katsayıda bir azalma olsa da, siyasi gerginliğin şirketlerin ve portföylerin riskliliğine (ve tabiî ki değerlerine) etkisi halen önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
İçinde bulunduğumuz dönemde şirket ve portföylerin sistematik risklerle başa çıkabilme katsayısını hesaplamak en az şirket riskliliği kadar önemli hale gelirken; sistematik riski toplam riski olumsuz etkileme potansiyeli olan bir ülkenin derecelendirmesi ve kırılganlığı hassas dengelerde seyretmeye devam edecektir. Bir şirketin ve portföyün değerini anlamak için onu kaybetmeye gerek yoktur ve sistematik riskle başa çıkabilme yetisini ölçmek çok daha faydalı bir karşılaştırma şansı verecektir. Belki de bu yüzden toplam riskin azaltılması için sistematik olmayan riski kontrol edenler, sistematik riskin olumsuz etkilerini azaltmak için sistematik riskin potansiyel olumsuzluklarına karşı çıkmalı ve bunu azaltmak için çalışmalıdır. Karma ekonomilerin temel sorunu da buradan kaynaklanmaktadır. Serbest piyasa ekonomisinin prensipleri ile ekonomiye devlet müdahalesinin etkin olmayan bir şekilde ve zamanda yapılması, hem sistematik hem de sistematik olmayan riski etkilemekte ve toplam riski ne yazık ki arttırmaktadır.