Sivil toplum örgütleri konusunda sınıfta kaldık
MALATYA / Nida YANGÖZGÜL
Birçok alanda büyümeyi hedefleyen bir il olarak sınıfta kaldığımız noktalar da oluyor ne yazık ki... Nedir diye sorarsanız sayabileceğim birçok şey olur ama geçenlerde yaptığım bir müşteri ziyaretinden sonra bunlara bir tane daha eklendi. İlimizin sivil toplum kuruluşları ve dernekler açısından ne kadar zayıf olduğu ve bütünlüğün bir türlü sağlanamadığı, yaptığımız sohbette daha net bir şekilde ortaya çıktı.
İş dünyasından çok değerli bir okuyucumuz olan ve bununla beraber iş adamlarımızın öncülüğünde kurulan bir derneğe üye olan bu okuyucumla yaptığımız sohbet sonucu il olarak dernekler, sivil toplum örgütleri tarafından her geçen gün aktifliğimizi biraz daha kaybettiğimizi anlamış olduk.
Kuruldukları gün itibari ile ilklere imza atacaklarını söyleyen birçok derneğimiz, ne yazık ki aktifliklerini sadece ilk 6 ayda sürdürebiliyorlar. Sonra tarihteki yerlerini aldıkları gözlemlerim arasında. Bu durumun sadece bizim ilimize özgü olması da beni ayrıca üzüyor. Görevim süresince farklı illere yaptığım ziyaretlerde, oralarda az ama öz kurulan dernekler ve özel projeleri görmek mümkün oluyor. İnsanlar bu derneklerde kendi faaliyet alanlarında o kadar aktif o kadar faal olarak hizmet sunma çabası içerisine giriyor ve bunları kamuoyu ile paylaşıyorlar ki, takdir edilecek derecede. Kendi ilime baktığımda ve bu işin içinde olan insanlardan aldığımız bilgilerde, ne yazık ki STK'lara üye olanların sadece kalabalık içine girmek, belki bir akşam yemeği yemek ve vakit geçirmek için toplanmaktan öteye geçemediklerini görüyoruz.
Kendimden biliyorum, vakti ile kadınlardan oluşan bir derneğe üyeliğim vardı. Yemek tarifi muhabbetleri, en son çıkan elbise modelleri vs vs vs... Muhabbetler böyle uzayıp gidiyordu. Bu kuruluş iş hayatındaki kadınlardan oluşan bir kuruluştu oysa yapılan muhabbetler tamamen iş dünyası dışında idi. Hali ile benim aktiflik durumum sona ermiş oldu.
Bir çatı altında toplanan bu insanlar asıl yapmaları gerekenleri unutup, kuruluşu farklılaşan bir yapı haline getirebiliyorlar. Oysa birlik içerisinde oldukları insanların yaptıklarını, faaliyet alanlarını, haklarını ele alan ve kendilerini daha aktif kılacak çalışmalara imza atsalar, inanın ilin çehresi değişir. Kendi içlerinde seminerler düzenleseler, yapılan her seminerde farklı konular belirleyip farklı konuklar davet etseler bakın herkes nasıl da aktif olarak bir şeyler yapabilme çabası içerisine girecektir. Amacına uygun şekilde hizmet verecek kurumlar, toplumun bir adım daha ileriye taşınmasında önemli rol oynayacaktır. Kısa süre içerisinde bu değişikliği kendi ilimde görüp, birlik içerisinde çalışmayı en çok arzu eden kişilerden birisiyim.