Siyasilerin bayram gündemi tezkere

ANKARA - Kurban Bayramı dolayısıyla AK Parti'yi CHP, MHP ve Saadet Partisi heyetleri ziyaret etti.

AK Parti Genel Merkezi'nde bayramlaşmaya gelen siyasi parti heyetlerini Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar, Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Hüseyin Tutar, Kadın Kolları’ndan Meryem Göka ve Gençlik Kolları’ndan Burak Ceylan kabul etti.

AK Parti'yi ilk olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke başkanlığındaki CHP heyeti ziyaret etti.

Böke, AK Parti camiasının ve tüm İslam aleminin Kurban Bayramı'nı kutlayarak, bayramın çok güzel konulara vesile olmasını temenni etti. Böke, bayramlaşmanın çok güzel bir gelenek olduğunu, siyasi partiler arasındaki bayramlaşma geleneğinin güçlü bir demokrasi için yıl boyunca da devam etmesi gerektiğini söyledi.

Aktay da dini bayramların  Allah’ın insanlara bir lütfu olduğunu belirterek, kendi hayatını yaşarken çevresinden ayrışan insanların bayramlarda bir araya geldiğini, aynı şeyleri yaptığını, aynı hisleri yaşadığını ve insan olduğunu hatırladığını belirtti.

Kurban Bayramı’nın ilk insan Hazreti Adem’den bu yana gelen bir gelenek olduğunu vurgulayan Aktay, ilk kurbanın Adem’in çocukları tarafından Allah’a sunulduğunu ve kurbanın insanın insan olmasının hikayesi olduğunu söyledi. “Kurban” kelimesinin anlamının “yaklaşmak” olduğuna işaret eden Aktay, “İnsanlar birbirine yaklaşır, insanlarla kainat birbirine yaklaşır, insanlarla Allah birbirine yaklaşır. Genel olarak insanın ortak değerlerine sahip olduğu, insanların ortak bir takım şeylere sahip oldukları bu vesileyle hatırlanmış oluyor” dedi.

Böke de bireyin merkezde olduğu barış, huzur, kardeşlik duygularının tekrar anımsandığı bayramları çok önemsediklerini belirtti.

Aktay, bayramlaşmada Halkla İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık’ın yer alacağını ancak annesinin vefatından dolayı kendisinin katıldığını anımsattı.

MHP heyetinin ziyareti

CHP heyetinin ardından AK Parti'yi MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya başkanlığındaki MHP heyeti ziyaret etti. AK Parti camiasının ve Türk milletinin bayramını kutlayan Karakaya, her bayram aynı temenni ve niyazlarda bulunamadıklarını belirterek, “İnşallah şu coğrafyadaki, bölgedeki özellikle Türk-İslam alemindeki, Müslüman alemindeki sıkıntıların bir an önce son bulması, huzura kavuşması en büyük temennimiz” diye konuştu.

Aktay da Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgenin ilginç olduğunu belirterek, bölgenin kandan, şiddetten çok fazla kurtulamadığı hissinin yanlış olduğunu, bu durumun son 100 yıldır devam ettiğini söyledi. Osmanlı ve Selçuklu yönetimlerinde bu coğrafyanın huzur gördüğünü vurgulayan Aktay, “Bugün bir arada bulunması neredeyse imkansız gibi görünen insanlar 500 yıl boyunca Osmanlı yönetimi altında hiçbir sorun yaşamadan, aradaki farkları bir zenginlik görerek hep beraber yaşadılar. Ne yazık ki son dönemlerde araya sokulan ırkçılık, mezhepçilik ve ‘taifiye’ diyorlar Araplar, bu fitnelerin ortaya sokulmasıyla bunların bir arada yaşamaları zormuş, imkansızmış gibi gösterildi. Bu fitneler bu coğrafyaya yabancı fitneler, dışarıdan ekilen fitneler” dedi.

Karakaya da ırkçılık ve dini farkların bir şekilde desteklenmesi ve başta Irak olmak üzere bölge ülkelerinin parçalanmasının Arap coğrafyasında ve Ortadoğu’da büyük sıkıntı doğuracağına işaret etti. MHP olarak komşu ülkelerin toprak bütünlüğünün korunmasını Türkiye’nin toprak bütünlüğüyle eş değer gördüklerini ifade eden Karakaya, Irak ve Suriye topraklarında Arap-Şii, Arap-Sünni devletlerinin kurulmasına yönelik çalışmalardan MHP olarak rahatsızlık duyduklarını her platformda dile getirdiklerini kaydetti.

Bayramların hayırlara vesile olmasını dileyen Karakaya, “İslam barış, kardeşlik, paylaşma dini, ama  dışarıdaki yansımasında çok farklı gösteriyorlar. Onun için istiyoruz ki İslam’ın adına, özüne uygun bir yaşam, ortam bu coğrafyada kendini inşallah gösterecek. Bunun da bir sebebi vardır, yüce Yaratan’ın bir bildiği var” ifadelerini kullandı.

Karakaya’nın sözleri üzerine “Bizim bu coğrafyada oynadığımız başka bir rol yok” diyen Aktay, gerek Suriye gerekse Irak’ın toprak bütünlüğüne baştan beri duyarlı olduklarını söyledi.

Bölgede çok daha canlı ve aktif olunması gereken günleri yaşadıklarını ifade eden Aktay, “MHP’nin bu süreçte tezkereler konusunda takındığı tavrın memleketini, devletini düşünen bir siyasi olgunluk göstergesi. Kamuoyunda büyük bir takdirle karşılanmıştır MHP’nin bu konudaki tutumu. MHP’ye son zamanlarda sergilediği olgun tavır dolayısıyla teşekkür ediyoruz. Başka kritik zamanlarda da Sayın Bahçeli yönetimindeki MHP’nin çok olgun, devlet ve millet öncelikli duyarlılıkları en kritik zamanlarda sergilediğine şahidiz” dedi.

Karakaya da tezkere konularında konuyu bir hükümet meselesi olarak görmediklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Tezkereyi Türkiye Cumhuriyeti devletinin dışarıdaki gücü olarak görüyoruz, dışa karşı özellikle Silahlı Kuvvetlerin elinin, kolunun bağlı olmasının kimseye bir hayrı olmayacağı düşüncesiyle hareket ederek, burada da ‘evet’ yönündeki kararlılığımızı ortaya koyduk. Tezkereye ‘hayır’ demenin riskleri var, ‘evet’in de riskleri var. MHP olarak tezkerenin çıkmasından doğabilecek riskleri de sorumlu bir muhalefet anlayışıyla gündeme getirdik, bunları da gerektiğinde uygulamada gördüğümüz hataları da gündeme getireceğiz. Türkiye’nin birliği, bütünlüğü özellikle ulusal güvenliğiyle ilgili önemli bir husus olması münasebetiyle zaman zaman farklı değerlendirmeler siyasette olabiliyor, ama buradaki bizim hedef kriterimiz hükümetin getirdiği tezkereye ‘evet’ demekten ziyade, ülkenin ulusal güvenliğiyle ilgili bir konuyu bu şekilde değerlendirmek ve ‘evet’ ile sonuçlandırmak. Tezkerenin uygulamasında da sorumlu muhalefet anlayışıyla bildiğimizi söyleyeceğiz. İnşallah belki ihtiyaç olmadan sorunlar çözülecek, ama bu coğrafyada Türkiye’nin aktif olması gerekiyor. Geçmişteki en büyük sıkıntılardan bir tanesi de aktifliğimizi kaybetmemiz olmuş olabilir.”

Saadet Partisi heyetinin ziyareti

MHP heyetinin ardından AK Parti'yi  Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Fethullah Erbaş yönetimindeki heyet ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Erbaş, şu anda Türkiye’nin esas sıkıntısının 2 milyona yakın Suriyeli mülteciler olduğunu ve bu konuda Birleşmiş Milletler’in hiçbir katkıda bulunmadığını, her ortamda da en büyük destekçinin ABD olduğuna dair yalan haberler yapıldığını söyledi.

Suriyelilerin vatanlarına gönderilmesi gerektiğini ifade eden Erbaş, IŞİD ile mücadelede koalisyon güçlerinin asker göndermeyeceğini, Türkiye’nin de koalisyona girmemesinin doğru olduğunu söyledi. Erbaş, “Tampon bölge meselesi Türkiye’nin meselesi, uçuşa yasak bölge de Türkiye’nin meselesi. Türkiye’nin bütün sorunu 2 milyon mülteciyi bir şekilde anavatanlarına göndermektir. Bunlar nasıl ikna edilecek, nasıl gönderilecek? Ya Esad ile… Büyüklerin bir sözü var, ‘bükemediğin kolu artık sıkacaksın’, başka çare yok. Barış yollarını aramak lazım, bu böyle giderse devamlı Türkiye kan kaybeder. Hiçbir ülke bizimki kadar bu konuda sıkıntılı değil” dedi.

Erbaş’ın sözleri üzerine mülteci sorununun insani bir mesele olduğuna işaret eden Aktay, Suriyelilerin kaçacak yer olarak Türkiye’ye geliyorlarsa, Türkiye’nin de geleneklerinden, tarihinden gelen bir tavırla, kapısını çalana kapısını kapatamayacağını söyledi. Mülteciler arasında her dinden, ırktan insan bulunduğuna dikkati çeken Aktay, “Kapımızı çalmak zorunda kalmışlar, hayatlarını kurtarmak zorunda kalmışlar, biz onlara kapımızı açarız. 100 bin bizim kırmızı çizgilerimizden birisiydi, aşarsa üstesinden gelemeyiz diye düşünmüştük, ama mevzu insan hayatı olduğu zaman, mevzu insani değerler olduğu zaman öyle görünüyor ki Cenab-ı Allah sizin tahammül kapasitenizi artırıyor, siz yeter ki ilkelerinizden vazgeçmeyin, yeter ki canını kurtarmak üzere kapınıza gelmiş insana kapıyı kapatmayın” şeklinde konuştu.

Suriye’deki sorunun bir an önce çözülmesini arzu ettiklerini, 2 milyon mültecinin gelişmiş ülkeler için bile olağanüstü rakamlar olduğunu ve başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin Türkiye’ye hayranlıkla baktığını belirten Aktay, “Bütün AB 'biz de mülteci kabul edelim' dediler, 30 binle başladılar 17 binle bitirdiler. 27 Avrupa ülkesi 17 bin insanı ancak kabul etti, onları da seçti doktor, mühendis olacak diye. Bu konuda milletimizle, devletimizle gurur duymamız gerekiyor. Allah kapasitemizi daha da artırsın, dünyanın her tarafından mazlumların sığındığı bir ülke olalım” diye konuştu.

AK Parti'den CHP'ye ziyaret

AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir başkanlığındaki heyet, CHP'ye bayram ziyaretinde bulundu.

AK Parti heyetini, CHP Genel Merkezi'nde, Genel Başkan Yardımcısı Seyhan Erdoğdu ve Parti Meclisi (PM) üyeleri karşıladı.

Karşılıklı bayram tebriğinin ardından konuşan Erdoğdu, bayramın acılı ve kaygılı geçtiğini, kan gölüne dönen Ortadoğu coğrafyasına Türkiye'nin sürüklenmesini istemediklerini söyledi.

Irak ve Suriye'de terör nedeniyle yerlerinden yurtlarından olmuş ailelere destek vermenin insanlık görevi olduğunu ifade eden Erdoğdu, "Başka ülkelerin iç işlerine karışmamız, toprak bütünlüğü konusunda alınmış Birleşmiş Milletler kararlarına saygı göstermemiz gerekir. Kendi ordumuzun, askerlerimizin canını böyle bir maceraya konu etmemek gerekir" dedi.

Ziver Özdemir de Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada acıların yaşandığını, temennilerinin birliğin, beraberliğin oluşması olduğunu kaydetti.

Başı dara girenlerin Türkiye'ye yönlendiğini, bunda Türkiye'nin güvenli bir ülke olmasının etkili olduğunu ifade eden Özdemir, AK Parti'nin buna özen gösterdiğini, tezkeredeki önceliklerinin, dışarıdan Türkiye'ye gelecek tehlikeleri önlemek olduğunu dile getirdi.

İslam'ın barış dini olduğunun altını çizen Özdemir, bölgede, IŞİD'in ve Esed'in yaptıklarını eleştirdi.

Özdemir, Türkiye'nin güvenliğini önceleyen meselelerde ortak mutabakatın oluşmasının önemli olduğunu vurguladı.

Ziver Özdemir'e ziyareti sırasında Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kozan ile Gençlik Kolları'ndan Eda Safiye Demir de eşlik etti.

MHP'de bayramlaşma

Siyasi partiler arasında gerçekleştirilen bayram ziyaretleri kapsamında MHP'ye, ilk ziyaret DSP ve AK Parti heyetleri tarafından yapıldı.

MHP'de konukları, Genel Başkan Yardımcısı Haluk Ayhan, Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel, Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hidayet Vahapoğlu karşıladı.

Bayramlaşmaya, DSP adına Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova ile Genel Sekterter Yardımcısı Hasan Uğurtürk ve Parti Meclisi Üyesi Erdinç Özdil geldi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, dini vecibelerin yerine getirilmesi açısından milli ve manevi duyguların daha yoğun yaşanması açısından bayramların önemli zamanlar olduğunu belirterek, "İslam dünyasının böylesi bir günde fevkalade mutluluk içinde bir bayram geçirmesini arzu etmekle birlikte İslam dünyasında bu günlerde üzücü olaylar yaşanıyor" dedi.

İslam dünyasının acılar içinde olduğunu ifade eden Ayhan, bundan birlik ve beraberlik içinde çıkılması gerektiğine inandıklarını söyledi. Ayhan, "İslam dünyasında farklılıkların minimum düzeye indiği yakınlaşmaların birliğin ve beraberliğin arttırılması gerekli. Bölgede yaşanan gelişmelerden Türkiye önemli ölçüde etkileniyor" diye konuştu.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Tambova da  sadece İslam coğrafyası olarak düşünülmemesi gerektiğini vurgulayarak, Ukrayna'da da olayların devam ettiğini anımsattı. Tambova, şöyle devam etti:

"Orada da olaylar devam ediyor. 'Yurtta barış ve dünyada barış' ilkesini benimsemiş bir parti olarak bizlere katılmak mümkün değil. Bayram günlerinde de normal günlerde de İslam coğrafyasında ve diğer ülkelerde bu sıkıntıları yaşamamalarını diliyoruz. Ama böyle bir gündem var maalesef. Mecliste bulunan partilerin konumu daha fazla. Sizlere bu ülke gündeminde daha fazla sorumluluk düşüyor."

AK Parti'den MHP'ye tezkere için teşekkür

MHP'ye ikinci ziyaret AK Parti heyeti tarafından gerçekleştirildi. AK Parti adına MKYK Üyesi ve Elazığ milletvekili Şuay Alpay başkanlığındaki heyet, Kurban Bayramı'nın hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Partisi adına konuşan Alpay, günlerin yoğun geçtiğini belirterek, "Siyasetin formatı değişiyor. Eski alışkanlıklardan daha farklı, daha yoğun bir program izleniyor" dedi.

"Kurban Bayramı'nın öncelikle, ülkemize, milletimize ve İslam coğrafyasına hayır, sağlık ve esenlik getirmesini Rabbim'den niyaz ediyorum" diyen Alpay, "Siyasetin gereğini yaparken, aynı zaman dostlukları da koruyoruz. Bu sebeple bugün buradayız. İnşallah, bu bayram gerek ülkemiz ve milletimiz için gerek kanayan yaranın bulunduğu tüm coğrafyadaki tüm insanlar için barış ve esenliğin adımı olsun. Bütün arzumuz budur" diye konuştu.

Alpay, hükümete sınır dışına asker gönderme ve operasyon yapma yetkisi veren Irak-Suriye tezkeresi hakkında da değerlendirmede bulunarak, şunları kaydetti:

"MHP'nin ülkenin güvenliği ve selameti açısından tezkerede göstermiş olduğu tavrı tebrik ediyorum, kutluyorum. Doğrusu, yaklaşımları dikkate almak lazım. Onun için de ayrıca teşekkür ediyorum. Aynı gemide olduğumuz inancını hiç kaybetmememiz lazım. Farklı alanlarda farklı düşünebiliriz. Siyasi kanaatlerimiz, farklı şekillenebilir. Bu, fıtratın gereğidir.  Fakat, ülkenin güvenliği ve selameti açısından ortak noktada hareket etmek hepimize güç kazandırıyor, hepimiz de aynı güçten istifade ediyoruz."

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ayhan da "Partimin bu konuda gösterdiği tavır, MHP'nin daha önce aynı konularda gösterdiği hassasiyetle paralellik gösteren, partinin politikalarında bir sürekliliğin olduğunu göstermesi açısından önemlidir" dedi.

Partilerinin, bu konuda Türk milletinin geleceğini, güvenliğini ve güvenliğin sağlanmasında da Türkiye'ye yönelebilecek herhangi bir tehdide karşı hazırlıklı olunması yönünde bir değerlendirme yaptıklarını dile getiren Ayhan, "Bunun için kanaatimizi beyan ettik. Burada bir husus daha var ki, MHP'nin 2008'den beri beyan ettiği bu bölgede bir güvenlik şeridinin oluşturulması hususundaki düşünceler de bizim açımızdan önem kazanıyor" şeklinde konuştu.

Öte yandan Ayhan, bayramlara sevinçle girilmesinin arzu edildiğini ancak bu sevinci yaşayamadıklarını ifade etti. Türk İslam coğrafyasında sıkıntı yaşandığını belirten Ayhan, "Bu sıkıntılar hepimizi üzüyor, bu sıkıntıdan kurtulmanın gerekli olduğuna inanıyoruz. Başkalarının değil Türk milletinin belirlediği program üzerinden bu problemlerin çözüm yollarının araştırılması ve sağlanması gerektiğine inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.