Sorumlu yatırım

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Göksel TOPÇU / Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Operasyon Müdürü
Küreselleşen ve serbestleşen dünya ekonomisinde var olabilmek için yatırımlar kadar yatırımların sorumlu olarak yapılması da tüm ülkelerin öncelikleri içine dahil edilmiştir. Sorumlu yatırım, kaynakların verimli kullanılarak sürdürülebilir ekonomik, sosyal ve çevresel kalkınma gerçekleştirilebilmesi için hem iç hem de dış yatırımların sorumluluğu ile yakından ilgilidir.
Daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için tüm paydaşlara ölçülebilir seçenekler sunan sorumlu yatırım uygulamaları, sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin sağlanmasını, istihdamın arttırılmasını, gelecek nesiller için çevrenin korunmasını, yönetim süreçlerinde şeffaflık ve hesap verebilirlik ve benzeri konuları destekleyen temel itici güçtür. 
Yatırımlar, Türkiye'nin küresel düzeyde rekabet edebilen bir ekonomiye dönüşümü için çok önemli role sahiptir. İç kaynakların yetmediği dönemlerde şirket birleşmeleri, ortak girişimler veyahut stratejik birlikler yolu ile dışarıdan gelen doğrudan yatırımlar da Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik büyüme idealine ulaşmasında kilit derecede önemlidir. Türkiye bugüne kadar hem ekonomik istikrarsızlığı hem de diğer sosyal sorunları nedeni ile doğrudan yabancı yatırımlardan yeterince yararlanamadı. Bir gösterge olarak, 2010 yılının ilk yarısına dair Uluslararası Doğrudan Yatırım Verileri Bülteni'ndeki verilere göre Türkiye'ye 1 milyar 644 milyon dolar yatırım yapıldığı saptanılarak %80'i Avrupa Birliği'nden gelen yatırımların çoğunluğu enerji sektörü olmak üzere çeşitli sektörlere yayılmış durumda. Doğrudan yabancı yatırımların belirli bir istikrara kavuşmuş bir ekonomide neden hala yeterli dereceye ulaşamaması çözülmeyi bekleyen önemli sorunlardan birisidir.
Sosyal ve çevresel olayların piyasada rekabet içerisinde olan şirketlerin performansını direk etkileme ihtimali dolayısıyla uluslararası yatırımcıları girmek istediği piyasaların şeffaflık, rekabet edebilirlik, ekonomik ve politik istikrar, yönetsel risk ve benzeri uygulamaların etkin olduğu ülkeleri seçmeye itmektedir. Özellikle finans dünyasındaki bazı çevreler, son ekonomik kriz sebebiyle piyasalardaki yatırım önceliklerini değiştirmeye başlayarak fayda ve kazancın sağlanmasında en garanti yolun gerçekleştirilmesi amacı ile sorumlu yatırım stratejileri geliştirmeye başladı. Bu çerçevede, 7.700'ün üzerinde kurum ve kuruluşun imzaladığı Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin tamamlayıcısı olarak görülen sorumlu yatırım ilkeleri ile doğrudan yabancı yatırımları Türkiye'nin şimdiye kadar kullanamadığı şansını yakalamasında öncülük edebileceğinden söz edebiliriz. 
Doğrudan yabancı yatırımların kazanımı için uluslararası şirketlerin (FTSE4GOOD endeksine göre operasyonlarının %30'u ülke dışında olanlar) olduğu kadar iç piyasadaki yatırım yapan bireylerin ve kurumların da sorumlu yatırım ilkelerini benimsemiş olması gerekmektedir. 
İç piyasalar, hükümet tarafından sorumlu yatırım ilkelerine yönelik gerek sorumlu yatırım teşvikleri gerekse de düşük karbon piyasası çalışmaları ile canlandırılabilir ve güvenilir bir ülke profiline ulaşılabilir.
Tüketiciler ve yatırımcılar açısından ise harcama, yatırım veyahut tasarruf yöntemleri ile hesap verebilir ve şeffaf olan, sürdürülebilir kalkınmanın gereklerini yerine getiren, sosyal ve çevresel dengeyi gözeten, sosyal sorunlara çözüm üreten kurumlara destek vererek ülkenin sorumlu yatırım ilkelerine ulaşılmasında artı değer yaratarak sorumlu şirketlerin varlığını sürdürmesine şans tanınabilir.
Dünyada her geçen gün yayılan sorumlu yatırım uygulamaları konusunda yapılan araştırmalar da sorumlu yatırım çözümlerinin faydayı ve kazancı pozitif yönde etkilediğini göstermektedir. Böylelikle Türkiye'nin de sorumlu yatırım uygulamaları sayesinde uluslararası sürdürülebilirlik girişimlerine üye olan her türlü yatırımcı için cazibe merkezi haline gelmesi muhtemeldir.