Sürdürülebilir kalkınma için ilave önlemler lazım

Bakan Babacan, kamu yatırımlarını kullanarak özel sektörün ilave kaynak oluşturmasının kolaylaştırılması gerektiğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Eğer hiç bir ülke hiç bir tedbir almazsa, bir süre sonra dünya yaşanabilir bir dünya olmaktan çıkacak ve çevre felaketleri tüm dünyayı etkileyecek boyutlara ulaşacak" dedi.

Babacan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un inisiyatifiyle kurulan "BM Küresel Sürdürülebilirlik" konulu yüksek düzeyli panelin hazırladığı raporu açıkladığı basın toplantısında, gelecek nesiller için sürdürülebilir bir çevre ve temiz su kaynaklarına sürekli erişimin son derece önemli olduğunu, aksi halde kısa vadede hızlı bir ekonomik büyümenin, hızlı bir kalkınmanın gelecek nesillere yaşanması mümkün olmayan bir dünya bırakma anlamına gelebileceği uyarısında bulundu.

3 milyardan fazla yoksul var

Raporda, dünyada 3 milyardan fazla insanın yoksulluk sorunuyla başbaşa olduğu, mevcut kalkınma modellerinin de sürdürülebilir olmadığına yer verildiğini ifade eden Babacan, "Yani eğer hiç bir ülke hiç bir tedbir almazsa, bir süre sonra dünya yaşanabilir bir dünya olmaktan çıkacak ve çevre felaketleri tüm dünyayı etkileyecek boyutlara ulaşacak ve bundan dünyada yaşayan herkes olumsuz etkilenecek. Şu anda çevreyi gözardı ederek, hızlı büyüyelim, bugün için refahı sağlayalım, gerisini sonra düşünürüz dediğimizde gerçekten dünya yanlış bir yöne doğru gider" diye konuştu.

Biyolojik çeşitlilik hızla yokoluyor

Dünyada yaşamın devamı için gereken çevresel eşiklerin de artık yavaş yavaş aşılmaya başladığını ifade eden Babacan, şu anda hızla yok olan bir biyolojik çeşitliliğin söz konusu olduğunu, sera gazlarının etkisinin arttığını, iklim değişikliklerinin gözlendiğini hatırlattı. Şu anda doğru kararlar alınırsa, doğru politikalar uygulanırsa kötüye gidişin önlenebileceğini vurgulayan Babacan, bunu da raporda tespit ettiklerini, şu an için bir çaresizlik ve imkansızlık durumunun söz konusu olmadığını belirtti.

Her düzeydeki kurumsallaşma ve insan kaynaklarının daha güçlü bir dünya ve daha güçlü bir toplum için yeniden yapılanması gerektiğini belirten Babacan, "Raporda şunu da vurguladık; 2012 yılında doğan bir bebek, 2030 yılında 18 yaşına gelmiş olacak. Yani bugün atacağımız adımlar, bugün doğan çocukların 18 yaşına geldiği günkü dünyanın şeklini belirleyecek, yön verecek" dedi.

Kalkınmanın sürdürülebilmesi için öncelikle yoksulluğun azaltılması, ekonomik büyüme ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Babacan, "Raporda, gelir dağılımındaki bozulmanın dünyada önemli bir problem olduğu tespit edilmiş durumda, ancak istisna olarak 2 ülke gösteriliyor. Bunlardan birisi Türkiye, diğeri de Brezilya" dedi.

32 senedeki bozulma, 50 senede telafi edilebiliyor

Sürdürülebilirlikte sosyal faktörlerin son derece önemli olduğunu ifade eden Babacan, şöyle konuştu:

"Bir yanda olabildiğince zenginleşen, geliri artan bir kesim ama öte yandan da yaşam şartlarının son derece zorladığı, açlıkla, yoksullukla mücadele eden milyarlarca insan... Bunun da sürdürülebilir bir tablo olmadığını düşünüyoruz. Raporda yine 2000 yılından bu yana dünyada 20 milyon kişinin daha açlık sınırının altına düştüğünü ve her yıl 5,2 milyon hektar orman alanının yok olduğununu tespit ettik. Ozon tabakası ile ilgili önlemler dikkatli uygulanırsa, bundan 50 yıl sonra ancak 1980'deki ozon tabakası yapısına kavuşmak mümkün olacak. Yani 32 senedeki bozulmayı, ancak 50 senede telafi edebiliyoruz."

Babacan, 1990-2009 yılları arasında küresel sera gazı emisyonlarında yüzde 38'lik bir artışın söz konusu olduğunu, çok iddialı önlemlerle bile küresel ısınmanın ancak artı 2 derecede durdurulabileceğinin tahmin edildiğini söyledi.

Babacan, dünyada yaşayan insanların yüzde 20'sinin elektrik kullanamadığını, 884 milyon kişinin temiz su kaynaklarına ulaşamadığını, 2,4 milyar kişinin de atık su hizmetlerine erişemediğini söyledi.

Dünyada 67 milyon çocuğun ilkokula gidemediğini, bebek ölüm oranlarının yüksek olduğunu ifade eden Babacan, özetle sürdürülebilir kalkınma için gelişmelerin istenen düzeyde olmadığını, ilave önlemlerin acilen alınması gerektiğini bildirdi.

Rapordaki öneriler

Raporda ne yapılması gerektiği konusunda toplam 56 ayrı alanda öneriler bulunduğunu anlatan Babacan, doğal kaynakların ve dışsallıkların fiyatlandırılmasının, kadınların ve gençlerin ekonomik hayata katılmalarının faydalarının daha iyi anlatılmasının, sürdürülebilir uygulamalar için uzun dönemde teşvik sağlamak üzere ulusal para ve kredi sisteminin yapılandırılmasının, su kullanımı, tarım ve ormancılık gibi alanlarda eko sistem hizmetlerinin ödenmesi için ulusal ve uluslararası programların geliştirilmesinin, fosil yakıt sübvansiyonlarının bitirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Kamu yatırımlarını kullanarak özel sektörün ilave kaynak oluşturmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirten Babacan, "Özel sektörün bu konularla alakalı finansmana erişmesini kolaylaştırmak önemli bir konu. Burada KOBİ'leri de mutlaka dikkate almamız gerekiyor. KOBİ'ler üretimin, istihdamın çok önemli bir parçası" dedi.

(A.A)

Bu konularda ilginizi çekebilir