Suriye krizi yönetilemedi, parçası olundu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu: "Davutoğlu Türkiye'yi etkisizleştirmiş, Suriye krizini yöneten değil, krizin unsurlarından biri haline sokmuştur"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA  - CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "başarısız ve hep ters tepen politikasıyla bölgenin en güçlü ve Suriye üzerinde en fazla ağırlığı olan ülkesi Türkiye'yi etkisizleştirdiğini, Suriye krizini yöneten değil, krizin unsurlarından biri haline soktuğunu" iddia etti.
 
Loğoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Suriye Ulusal Konseyi'nin ABD tarafından tasfiyesi istendiğini, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, Suriye Ulusal Konseyi'nin işlevini yerine getiremediğini, temsil sorunu yaşadığını, etkisiz olduğunu ve Suriye'yi tanımayanlardan oluştuğunu, bu nedenle, lider kadrosu cephede fiili mücadele verenlerden oluşacak yeni bir yapılanmaya ihtiyaç bulunduğunu açıkladığını ifade etti.
 
ABD'nin bu çıkışıyla AK Parti'nin komşu ülkedeki gelişmeleri etkileme yeteneğine ağır bir darbe vurduğunu ileri süren Loğoğlu, şunları kaydetti: "Doha'da halen sürmekte olan Suriye toplantısında muhalefetin yeni örgütsel yapısının belirlenmesine çalışılmaktadır. Suriye Ulusal Konseyi'nin yeni yapılanmada ne kadar yeri olacağı ise belli değildir. AKP, Türkiye'yi müttefikleri tarafından terk edilmiş, İran, Rusya, Çin, Irak, Mısır ile Lübnan'daki bazı grupları karşısına almış, sürecin kaderini Katar'a teslim etmiş bir konuma getirmiştir."
 
Sığınmacıların da medya haberleri dışında uluslararası gündemde yer almadığını belirten Loğoğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun tek taraflı ve Suriye'deki çatışmaları önlemekte etkisiz kalan yaklaşımlarıyla dış politikayı ağlama duvarı haline getirdiğini savundu.
 
Loğoğlu, şöyle devam etti: "Davutoğlu başarısız ve hep ters tepen politikasıyla bölgenin en güçlü ve Suriye üzerinde en fazla ağırlığı olan ülkesi Türkiye'yi etkisizleştirmiş, Suriye krizini yöneten değil, krizin unsurlarından biri haline sokmuştur. Şimdi tehlike, AKP hükümetinin muhalefetin sivil kanadı Suriye Ulusal Konseyi'nin devreden çıkarılmasına tepki olarak Türkiye'nin ağırlığını askeri kanat olan Özgür Suriye Ordusu tarafına kaydırarak komşu ülkedeki çatışmalara daha fazla müdahale etmesi ve daha büyük hatalara imza atmasıdır. Oysa halkımız ve dünya AKP'ye şunu anlatmaya çalışmaktadır. 'Suriye konusunda yanlış yoldasın.
 
Askeri müdahaleyi düşünme. Sığınmacılar senin sorunun. Suriye'de bir siyasi süreç sonucunda bir geçiş dönemi yaşanacak. Şiddetin sona erdirilmesine çalış. Bu sürecin Suriyeliler tarafından oluşturulmasına yardımcı ol. Suriye meselesinin neticede bir Arap meselesi olduğunu asla unutma. Ortadoğu'da düzen kurucu, bölge lideri olma hayallerinden vazgeç. Yeni fay hatları yaratma. Politikanı bu esaslara göre gözden geçir'. Davutoğlu'nun bu mesajları algılaması ulusal çıkarlarımız ve güvenliğimiz bakımından acil bir zorunluluktur. Bölge halklarını birbiriyle çatışmaya, savaşmaya mahkum etmeye çalışan dış güçlere karşı tavır alabilecek tek ülke olan Türkiye'nin bölge barış ve istikrarından yana politikalar izlemesi hayati önem taşımaktadır."