Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkındaki Yönetmelik'in devreye girişinin ertelenmesi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Murat TOKATLI / TREDER Başkanı

Ana amacı Türkiye'de treyler sanayi ve üretimini geliştirmeye hizmet etmek olan Treyler Sanayicileri Derneği (TREDER) olarak, 10 Temmuz 2009 günü 27284 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren "Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkındaki Yönetmelik"in devreye giriş tarihi 1 Ocak 2011'e ertelenmiştir.

Tehlikeli maddelerin karayolunda uluslararası taşınması ile ilgili Avrupa Anlaşması (European Agreement Concerning the International Carriage of Dangerous Goods by Road) olan "ADR", Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu girişimi ile 30 Eylül 1957 tarihinde Cenevre'de kabul edilmiş ve 29 Ocak 1968 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye'de bu yönetmelik Avrupa'ya uyum süreci kapsamında ele alınarak kabul edilmiş ve 31 Mart 2007 tarihinde 26479 sayılı Resmi Gazete'de "Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik" adıyla yayınlanmış ve devreye giriş tarihi 1 Ocak 2009 olarak belirlenmiştir. Söz konusu yönetmeliğin devreye giriş tarihi 15 Haziran 2008 tarihli ve 26907 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan karar ile 1 Ocak 2010'a ertelenmiştir. Son olarak 10 Temmuz 2009 tarih ve 27284 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan karar ile de yönetmeliğin devreye giriş tarihi 1 Ocak 2011'e ertelenmiştir.

Görüldüğü üzere söz konusu yönetmelik ilk yayınlandığı gün açıklanan devreye giriş tarihinden bugün itibariyle 2 yıl sapmaya uğramıştır. İleride daha fazla bir sapmaya uğrayıp uğramayacağı da belirsizliğini korumaktadır. Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkındaki Yönetmelik'in devreye girişi bu konuda faaliyet gösteren birçok sektörü ilgilendirmesinin yanında özellikle "Treyler ve Üst Yapı" imalat sanayiini de yakından ilgilendirmektedir.

ADR'ye uygun şekilde üretilecek bir araç aşağıdaki tasarım, üretim ve onay aşamalarından geçmektedir.

Tasarım ve tip onay aşamaları

Taşınacak ürünler ve sınıfları belirlenir.

Tankın yapısal olarak tanımlaması yapılır. (Gövde kesiti, bölmeler, hacim, vb.)

Tankerde kullanılacak tüm ekipmanlar tanımlanır. (Menhol, basınç emniyet ventili, buhar ventili, buhar geri kazanım adaptörü, API adaptörü, vb.)

Tasarım hesapları yapılır.

Tasarım dosyası yetkili onay kuruluşu tarafından onaylandıktan sonra üretime başlanır.

İmalat ve kontrol aşamaları

İmalat hazırlanmış kalite planına göre yapılır. Temin edilen sac malzemelerde izlenebilirliğin sağlanması gerekmektedir. Sac malzeme -20 ve +500 santigrat aralığındaki çalışma koşullarına uygun olarak sipariş edilip mekanik değerleri testlerle doğrulanmaktadır. Kaynak yöntemi ve kaynakçılar 3'üncü bir kuruluş tarafından onaylatılır. Kaynaklı imalata başlamadan önce ilgili Avrupa Normuna (EN 288) göre kaynak metodunun doğruluğu test edilmekte ve belgelendirilmektedir. Aynı şekilde kaynağı yapacak olan kaynakçılarda ilgili Avrupa Normu'na (EN 287) göre teste tabi tutulup belgelendirilmektedir.

Tüm kaynak dikişlerinin gözle kontrolünün ve buna ek olarak tank gövdesi kaynaklarının gözle görülmesi mümkün olmayan iç hatalarını tespit edebilmek amacıyla bu kaynaklardan film çekilerek radyografik (x-ray) olarak kontrolü yapılır. Böylece kaynak dikişlerinin kalitesi garanti altına alınmaktadır.

Kullanılan tüm malzeme ve ekipmanlarının uygunluk belgeleri ile birlikte temini ve izlenebilirliğinin sağlanması zorunludur. Tankerlerde kullanılan ekipmanlarla ilgili uluslararası normlara uygunluk belgesi istenmekte böylece bu ekipmanların oluşturabileceği riskler ortadan kaldırılmaktadır. Basınç ve sızdırmazlık testleri yapılır. Hesaplamalarda esas alınmış basınç değerlerinde her bölme ayrı ayrı test edilmekte böylece tasarım doğrulanmaktadır. Bu testlere ek olarak tüm ekipmanlar bağlanıp araç bittikten sonra sızdırmazlık ve hacim doğrulama testleri yapılmaktadır. Yukarıdaki kriterler doğrultusunda imalatı tamamlanan araç son kontrolden sonra yetkili makamlarca onaylanır.

Görüldüğü üzere "ADR", taşımacılığın güvenli yapılabilmesi için konulmuş standartlar zinciri gibi düşünülebilir. Bu standartlara uygunluğun akredite olmuş kuruluşlar tarafından belgelendirilmesi gereği yine "ADR" kurallarının bir parçasıdır. Türkiye'de "ADR" regülasyonunun resmi olarak henüz tanınmaması ve belgelendirme işleminin yapılamaması, tehlikeli madde taşımacılığında kullanılacak treyler ve üst yapı üreten imalatçıların araçlarını yurtdışı kaynaklı onay kuruluşlarına onaylatmasına sebebiyet vermekte ve maliyetleri ciddi şekilde yükseltmekte idi. Ayrıca sertifikasyon alınabilmesi için gerçekleştirilmesi gereken yukarıdaki işlemler için imalatçılar yüksek miktarda yatırımlar yapmış ve halihazırda yatırımlarını da devam ettirmektedir.

Alınan bu son kararla;

Türkiye karayollarında bugüne kadar yapılan denetimsiz ve uygun olmayan araçlarla tehlikeli madde taşımacılığı devam edecek ve karayollarımızdaki tekerlekli bombalar giderek artacaktır. İnsanımızın hayati tehlikesi artarak devam edecektir. Türkiye'deki merdivenaltı imalatçılığı tabir edilen usulsüz üretimler artarak devam edecek, kuralına göre oynayan imalat sektörü haksız rekabete maruz kalacaktır. Bugüne kadar yapılmış yatırımlar yönetmeliğin devreye girişinin tarihi net olmadığı için ölü yatırıma dönüşmüş olacaktır. Bu bir anlamda milli servetin boşa harcanması anlamına gelecektir. Halihazırda yaşanan global krizin etkilerini ciddi şekilde azaltacak ve ekonomiye bir canlandırma getirecek bir fırsat elden kaçmış olacaktır.