Tekstil ve konfeksiyonda KDV çıkmazı!

Murat SAYAR / SMMM

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Tekstil ve konfeksiyon sektöründe 'fason' işlem olarak kabul edilmeyen boyahanelerin KDV çıkmazı!

Bir dolaylı vergi türü olan Katma Değer Vergisi (KDV) ile 25.10.1984 gün ve 3065 sayılı Kanun ile tanıştı. Aslında KDV ülkemizde bir çok yenilik ve değişimin öncüsü oldu. Özellikle ülkemizdeki muhasebe sistemi KDV ile şekillenmiştir. Yürürlüğe girdiği yıllarda çok tartışılmış ve hatta rahmetli Kemal Sunal’ın “Katma Değer Şaban” gibi filmlere konu olmuştur.

Ticari hayatımızda 30 yılı geride bırakan KDV Kanunu bir çok kez değişikliğe uğramıştır. Tabii bu değişiklikler neticesinde kanuna bağlı bir çok tebliğ ve yönetmelikler oluşmuştur. Bu düzenlemelerin hepsi Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği altında toplanmıştır (26.04.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır). 3065 sayılı Kanun'a baktığımız zaman yasal KDV oranı %10’dur.

Bakanlar Kurulu'na bu oranı 4 katına kadar artırma ve %1’e kadar indirme yetkisi verilmiştir.

Bakanlar Kurulu kendisine verilen yetkiyi bir çok sektör ve alanda bir çok kez kullanmıştır. Tekstil sektörü için son değişiklik 24.12.2007 (2007/13033 sayılı karar) tarihli kararları ile olmuştur. Özet ile Bakanlar Kurulu tekstil sektöründe yer alan iplik, deri, kumaş, mensucat, iç ve dış giyim eşyası, ev tekstili, halı ile fason olarak yapılan tekstil ve konfeksiyon işlemlerindeki KDV oranını %8 olarak tayin etmiştir.

Ana hatları ile tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin işlem süreci; ham pamuk, ham kumaş/iplik, haşıl/çözgü, dokuma/örgü, konfeksiyon, nakış vs şeklindedir. Bu işlem süreci ve toptan/perakende satış safhasında ki KDV oranı %8’dir. Ayrıcı söz konusu işlemlerin fason olarak yapılması halinde ise birde tevkifat (5/10 oranında) uygulaması söz konusu. Fakat tekstil ürünleri için olmaz ise olmaz niteliğe sahip boya işlemi bu kapsama dahil edilmemektedir. 

K.DV Kanunu kapsamında çıkarılmış olan tüm tebliğ ve yönetmelikleri tek çatı altında toplayan “KDV Uygulama Genel Tebliği”nin ilgili maddelerini inceleyelim. Tebliğin, 2.1.3.2.7.”Fason Olarak Yaptırılan Tekstil ve Konfeksiyon İşleri, Çanta ve Ayakkabı Dikim İşleri ve Bu İşlere Aracılık Hizmetleri” başlıklı bölümü tekstil sektöründeki tevkifat uygulamasına açıklık getirmektedir. Tebliğde özet ile; Fason imalatın şartının imal edilecek mal ile ilgili ana hammadde başta olmak üzere hammaddelerin fason iş yaptıranlarca temin edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu çerçevede, tekstil ve konfeksiyon sektöründeki boya, apre, baskı ve kasarlama işlerinde, boya ve kimyevi maddelerin işi yaptıranlar tarafından temin edilip, bu işleri yapanlara verilmesi halinde tevkifat uygulanacak. Boya ve kimyevi maddelerin bu işleri yapanlar tarafından temin edilip kullanılması halinde tevkifat yapılmayacaktır.

Peki, olaya farklı bir pencereden bakalım. Ham kumaş veya ipliği boyatıp %18 KDV ödeyeceğimize hazır boyalı alırsak KDV oranı nedir, %8’dir. Bu oran farkı bile boyahanelere yapılan haksızlığın en basit örneğidir. Tevkifat kapsamına alınması için ne yapmamız gerekiyor, boya ve kimyevi maddeleri boyahanelere biz vereceğiz. Bu ne kadar mümkündür, imkansıza yakındır. Gerekçesi ise, boyahanelerde yapılan boya işlemi için 3-4 kalem boya (1 kg boyamak için 50-100 gram arası) ile 10-15 kalem kimyasal (1 kg boyamak için 1-3 kg arasında) kullanılmaktadır. Boyahanelerde yer alan kartelalarda da 10 binden fazla renk olduğu, firmalarında 5-10 renk arasında boya yaptırdıkları gözönünde bulundurulduğu zaman sorun daha net ortaya çıkmaktadır.

Gerek ihracatçı firmalar, gerekse de iç piyasada faaliyet gösteren firmalar boyahanelerin KDV oranın yüksek olmasından yakınmaktadır. Çünkü yüklenilen KDV-indirilecek KDV ile indirim konusu yapamayan ihracatçı KDV iadesinde, iç piyasacı da indirim oranlı KDV iadesinde sorunlar yaşamaktadır. Her ne kadar KDV iadeleri hızlandırılmış olmasına rağmen tam anlamı ile çözüme kavuşturulmamıştır. Hal böyle olunca da haksız rekabet ve kayıtdışılık ön plana çıkmaktadır. 

Olaya boyahaneler açısından baktığımız zaman, tebliğde yer alan boya/kimyevi maddelerin zannedildiği gibi maliyetlerde büyük bir rol oynamadığını görüyoruz. Kullanılan ham madde, ciroya orantılandığı zaman %30-35’lik bir orana sahip olduğu görünmektedir. Sektörün ortalama kâr marjının da %5-10 arasında olduğunu varsayacaksak geriye kalan %50-55’lik bir KDV’siz giderin olduğu görülecektir. Aslına bakarsanız hem %8 hemde tevkifatlı kapsama dahil olan bir çok fason işlemden farklı bulunmamaktadır. Tabii birde boyahaneler açısından finansal boyutu mevcuttur. Cirolarının yaklaşık %10 -15 oranında ödenecek KDV’yi peşinen ödemektedirler. Tekstil sektöründe mevcut vadelerin 4-5 ay civarında olduğunu hesaba katarsak işin finansman ayağı da ortaya çıkmaktadır. Her ay peşin ödenen KDV‘ler müşterilerden 4-5 ay sonra tahsil edilmektedir. Tabii bu da zamanla firmayı finansal açıdan zor duruma itmektedir. 

Sonuç olarak, tekstil sektörünün olmaz ise olmazı olan boyahanelere KDV oranı ve tevkifat uygulama açısından haksızlık yapıldığı ve firmaların zor durumda bırakılmakta. Rekabet koşullarında mevcut uygulama ve oran ile firmalara çok fazla seçenek verilmemektedir. Bu durumda firma ayakta kalmak ve rekabet edebilmek adına farklı yöntemlere başvurabilecektir. Ya ham kumaş, iplik alacak bunları kendisi boyayıp boyalı olarak satacak ve %8 KDV uygulayacaktır ya da müşterilerin taleplerine göz yumup taviz verecektir. Bu sebepten dolayı vergi gelirlerinin artırılması ve kayıtdışılıkla mücadele adına tekstil sektöründe tabiri caiz ise öksüz evlat muamelesi gören boyahaneler için düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz.