Terleten detaylar

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Timuçin GÖKDEMİR / Toronto - Kanada

 

Günlerimiz hep sakin, huzurlu ve keyifli geçmiyor şu hayatta ne yazıkki. İster günlük hayatta olsun, İster iş hayatında farketmez; bazı şeyler var ki kurtulmak mümkün olmadığı gibi, keyifle hale yola koyabilmemiz de imkansız yakın oluyor bazen.

Bu bahsettiklerimin hepsi çok da zor şeyler değil belki çoğumuz için. Hatta  sadece sizin için zor olması bile yeterli. Kimisi için iki paragraf yazı yazmak, kimisi için o iki paragrafı birilerinin önünde okumaktır bu. Kimi benim gibi düz bir çizgi dahi çizemezken diğeri önündeki bir cihazın birkaç tuşu ile boğuşur durumdadır kimi zaman.

Küçük bir grafik çizmek benim için her zaman başağrısı olmuştur örneğin. Oysa o grafik bir çizilmiş olsa, renklendirmeyi topuklarım birbirine vura vura yaparım. İşte hepimizin hayatında kimi detaylar özen gerektirdiği kadar baş ağrısı da içeriyor olabilir. İşin kötü tarafı böyle durumlarda elinizden gelenin en iyisini yapmak da durumu kurtarmaz çoğunlukla.

 O vakit ne yapacağız? Uygun bir yardımcı araç kullanacağız, başka bir çaresi yok. Uygun bir yardımcı araç yoksa bu detayı bizden daha iyi yapacağına inandığımız birisinden yardım almak durumunda olduğumuzu kabul etmek ıse kalan tek çıkar yolumuz.

İşin bu noktasında, yani uygun araçları bulmak konusunda nesil olarak çok şanslıyız sevgili okurlarım, bunu kabul edelim. Örneğin eskiden bir grafik çizeceğimiz zaman en faydalı araçlarımız bir cetvel ve bir pergel iken bugün bir bilgisayar üzerinde çeşitli programlar ile üç boyutlu ve neredeyse konuşan grafikleri hazırlayabiliyoruz. Bu sayede hazırladığımız bir rapor mükemmel bir görünüm kazanabiliyor.

Böylesi seyrine doyum olmayan bir raporu her elime aldığımda iki şey geliyor aklıma; Mükemmellik denilen olgunun ne büyük bir kısmının detaylarda gizli olduğunu gözlemliyorum ilk olarak. Ardından ise o rapor hazırlanırken kullanılan yardımcı araçları düşünüyorum; Öyle ya! İş benim elime kalsa iki düz çizgiyi bile çizemezdim ve bu güzellikte bir raporu hazırlamak için epeyce daha terlemem gerekirdi.

Oysa kullanılan yeni araçlar sayesinde mükemmel bir sonucu elimde tutuyorum. Övgü raporu bu güzellikte hazırlayana giderken "Alet çalışıyor, el övünüyor" diye geçiriyorum içimden.

Şimdi sakın yanlış anlamayın, her işin bir emeği vardır, o emeğin de bir alınteri tabi ki. Ancak bazı detaylar vardır ki, bunlar bizi ters yüz edecek kadar terletirler. Ve bu terlemeler ise işin sonundaki takdir kısmının yüceleşmesine hiç etken değildirler. O zaman ne diye boşuna terleyeceksiniz ki!

Sizi zora sokan kısımları gerek uygun araçları kullanarak, gerekse uzman başka kişi ve kurumlardan yardım alarak hallediverin. Hem olmadık yere terlememis olursunuz, hem de aynı zamanı daha uzmanı olduğunuz detaylar için harcayarak daha mükemmel sonuçlar ortaya çıkarmış olursunuz.

Sonuçta terlemeyelim demiyorum; başarıya basamak olan her adımımızda terleyelim, ancak bu, "alın terimiz" olsun ve ortaya çıkardığımız işin hamurunda olsun, olsun ki "bu benim eserimdir" derken övüncümüzü kendi içimizde perdeleyip, çektiğimiz ızdıraplı dakikaları düşünmeyelim.