”Terörden vazgeçme eğilimi içerisine girilmişse müsbet karşılarız”
Bakan Ergün, Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olan 34 kişi ile ilgili açıklamalarda bulundu
ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Terör örgütü artık terörle bir noktaya varılamayacağını görmüş ve terörden vazgeçme eğilimi içerisine girmişse, bu onun bir göstergesiyse, onun göstergesi olan bir şeyi hepimiz müsbet karşılarız' dedi.
Bir televizyon programında canlı yayına katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, çeşitli konulardaki soruları yanıtladı. Ergün, bugün, Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olan 34 kişi ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta devletin vatandaşların sağlık, eğitim, yol, su gibi sorunlarını çözmede samimi çaba harcamakla görevli olduğunu söyledi. Bu samimi çabaya rağmen sorunların tümünü çözemeyebileceğini de belirten Bakan Ergün şunları kaydetti:
"Vatandaş, (Benim etnik veya dini farklılığımdan dolayı yaşadığım sorun var) diyor. (Ben etnik kimlik sorunları yaşıyorum, dini kimlik sorunları yaşıyorum, bunu çözmeni istiyorum diyor) devlete. Devlet sorunların kaynağı olamaz, sorunların çözüm adresi olur. Ve bunları çözmek için demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve hukuk devleti kavramı içinde adım atacak. Diyecek ki (Evet, ben seni anlıyorum. Senin etnik kimlik sorunların var. Bu farklılığından dolayı bir sorun yaşıyorsun. Bu sorunlarını ortadan kaldıracak bir çaba içindeyim.) Hemen hepsi çözüme kavuşmayabilir. Ama önemli olan devletin istikametinin bu sorunların çözülmesi yönünde olmasıdır ve samimi çaba göstermesidir.
Etnik kimlik sorunları birikmiş, birikmiş, birikmiş başkalarının istismarına açık hale gelmiş, terörüze olmuş, dışa taşmış, suistimal edilmiş olabilir ve öyle oldu nitekim. Terör dediğimiz hadise bu sorunun istismarından ortaya çıkan hadise. Sonra başkalarının el attığı bir mesele. Bugün geldiğimiz noktada terör örgütü artık terörle bir noktaya varılamayacağını görmüş ve terörden vazgeçme eğilimi içerisine girmişse bu onun bir göstergesiyse, onun göstergesi olan bir şeyi hepimiz müsbet karşılarız."
"2010 yılından sonra toparlanma süreci yaşanacak"
Katıldığı yayında daha sonra, alınan tedbirlerin küresel krizin atlatılmasında etkili olup olmadığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bakan Ergün, iç piyasanın canlanmasıyla, sanayinin çarklarının yeniden dönmeye başladığını, mart ayından itibaren kapasite kullanım oranları ve sanayi üretim endeksinde yeniden yükseliş trendine girildiğini anlattı. Ergün, "Bu da sanayi üretiminin, iç tüketimin ve dış talebin yeniden canlanmaya başladığını ama bu canlanmanın çok hızlı değil yavaş ama istikrarlı bir canlanma olduğunu bize gösteriyor" dedi.
2009 yılının bir miktar üretim, istihdam ve ihracat kaybıyla geçirilecek bir yıl olacağını vurgulayan Ergün, "Yani, ekonomik krizin bize etkisi ne oldu derseniz, bir miktar üretim, bir miktar ihracat kaybettik. Bir miktarda istihdamda kaybımız var. En kalıcı etkisi istihdam üzerinde olacak. İstihdamdaki etkisini 3-4 yılda ancak telafi etme imkanına sahibiz" şeklinde konuştu.
Üretim ve ihracattaki olumsuz etkinin daha hızlı ama istihdamdaki etkinin daha yavaş telafi edilebileceğinin görüldüğünü anlatan Ergün, "2009'un son çeyreğindeyiz. 2010'un ilk çeyreğinden itibaren yeniden büyüme rakamlarını yakalayacağız" ifadesini kullandı.
2009 yılında toplamda yüzde 6'lık bir küçülmeyle Türkiye ekonomisinin karşı karşıya kalmış olacağını belirten Ergün, ama 2010 yılında Orta Vadeli Program'da öngördükleri minimum yüzde 3,5'luk bir büyüme bulunduğunu, gelişmelere göre bundan daha hızlı yüzde 4,5-5'lik bir büyümeyi gerçekleştirme potansiyelinin bulunduğunu kaydetti. Ergün, "2010 yılında yüzde 4, 2011 yılında yüzde 4,5-5 gibi büyümelerle Türkiye ekonomisinin yeniden büyüme trendine girdiğini göreceğiz" dedi.
2010 yılından sonra toparlanma süreci yaşanacağını, dünyada büyük dalgalanmalar beklenmediğini belirten Ergün, ciddi önlemler alındığını söyledi.
Bakan Ergün, KOSGEB tarafından verilen krediler hakkında da bilgi verdi.