THY, akademisini uçuracak

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu, mevcut uçuş akademilerini uluslararası standartlara çekeceklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

İSTANBUL - Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu, uçuş okullarını yeniden dizayn edeceklerini söyledi.

Topçu, uçuş okulu için serbest uçuş sahası olan bir ilde yatırım yapacaklarını ve sadece THY'nin değil, bölgenin pilotlarını bu akademide eğiteceklerini bildirdi. Topçu, bugün yabancı pilotların bile THY'de çalışmak için sıraya girdiğini ve beyin göçünü tersine çevirdiklerini kaydederek "Uluslararası standartlara sahip Türkiye'nin ve bölgenin en güçlü pilot okulunu kuracağız" dedi.

Topçu ayrıca devlet başkanlarından büyükelçilere kadar bir çok ülkeden kendi havayollarına ortak olmaları yönünde teklif aldıklarını ifade ederek herkesin karlılığı da nasıl yakaladıklarını merak ettiğini söyledi.

Hamdi Topçu ile THY'nin uluslararası alandaki çalışmaları ve yeni projeleri hakkında konuştuk. Topçu, THY'nin büyümesini anlatırken "Biz hep şimdiye kadar rüzgarı arkamızdan aldık, hiç önden almadık" dedi. Topçu, THY'nin hızlı büyüdüğünü ve ‘hızlı büyümenin getireceği handikaplar olabilir' eleştirilerinin geldiğini hatırlatarak uçuş güvenliği ve personel eğitimlerine büyük önem verdiklerini anlattı. Topçu şöyle konuştu:

"Dünyada en son ne teknik, eğitim varsa bunu personelimize aldırıyoruz. 2 sene öncesine kadar THY pilotlarının simülatör eğitimleri yurtdışında yapılıyordu. Şimdi envanterinde bulunan tüm uçakların eğitimi kendi bünyesinde yapılıyor. 777 buna dahil. Pilot seçmede biz kılı kırk yararak hareket ediyoruz ve özel testlere tabii tutuyoruz.

Testler konusunda Almanya ile bir işbirliğimiz var. Kendi sistemimizi de bağımsız denetçilere kontrol ettiriyoruz. Her uçakta, uçak teker vurduktan sonra, o uçağı kullanan pilot ne hata veya ne eksiklik yaptıysa onlar değerlendiriliyor. İşleniyor ve o hata aynı pilot tarafından birkaç defa tekrarlanmış ise hemen eğitim alıyor."

Filodaki genişleme paralelinde yurtdışından bir çok kaptan pilot aldıklarını ve çok üst düzeyde kriterler koyduklarını da anlatan Topçu, "Kaptan pilot adaylarını İstanbul'da bir çok teste tabii tuttuk. Şu anda 23 ülkeden 200'e yakın kaptan pilot uçaklarımızda uçuyor. Artık global bir havayolu şirketiyiz diyoruz ve bu kaptan pilotlarında kültürümüze büyük katkı yaptığı inancındayız. Bugün İngiltere'den Amerika'ya ve Rusya'ya kadar bünyemize kattığımız insanlarla ortak bir kültür oluşturduğumuzu ve hepsinin bize değer kattığını düşünüyoruz" diye konuştu.

Uçuş Akademisi'ni yeniliyor

Topçu, pilot akademilerini de yeni bir proje ile bölgesel bir akademi haline getirecek projelerini de şu ifadelerle anlattı: "Bir uçuş okulumuz var. Yılda 100 pilot yetiştiriyor. 2011'in ilk çeyreğinde Türkiye'nin bir ilinde yılda 300 pilot yetiştirecek şekilde uçuş akademimizi yeniden dizayn etmek istiyoruz. Hava Kuvvetleri'mizle görüşüyoruz, serbest uçuş yapılabilecek küçük bir havaalanı olan bir ili tercih edeceğiz. Amerika Florida'da bir üniversite ile iş birliği yapıyoruz. Onların eğitim sistemini de Türkiye'ye getireceğiz. Artık Türkiye'de de uluslararası kalitesi yüksek bir pilot akademisini hayata geçirmiş olacağız. Tüm çevre ülkelere hizmet vermeyi düşünüyoruz. Yabancı hocaları da çağıracağız. Bunun uluslararası kalitede olmasını istiyoruz. Her türlü uçağımızı aldık.

Bu uçaklara yenilerini ekleyeceğiz ve Türkiye'nin ve bölgenin en güçlü pilot okulunu kurmuş olacağız. Kaliteyi en üst düzeye çıkartmak istiyoruz. Uluslararası standartlara sahip bir okul olacak. Bunun yanında mevcut okulları da destekliyoruz. Türk Kuşu'nu destekliyoruz. Anadolu Üniversitesi ile bir çalışmamız var. Aynı zamanda Hava Kuvvetleri'nde ayrılabilecek pilotları da filomuzu katıyoruz. Okul, büyüyen THY'nin büyümesine cevap verecek bir okul olmalı." THY'nin kaptan pilot alımında da çok seçici davrandığını da kaydeden Topçu, "Uluslararası saygınlığı olan bir kurumun parçası olmak motive ediyor" şeklinde konuştu.

Beyin göçünü tersine çevirdi

Yurtdışında alanında söz sahibi olan Türkleri transfer ettiklerini de anlatan Topçu, "Yurtdışındaki çok başarılı arkadaşları davet ettik ve onları ekibimize kattık. Amerika'da çok iyi pozisyonlardaki görevlerini bırakıp daha düşük ücretlere Türkiye'ye gelmiş 20-25 arkadaşımız var. Şu anda görüştüğümüz başka arkadaşlarda var. Bende ülkeme dönmek istiyorum bir pozisyon var mı diye mail atanlar var" dedi.

Koltuk üretimine girebiliriz

Topçu, THY'nin iştirakleri konusunda da bilgi verirken 2003 yılında THY ve bir de iştiraki olarak devraldıkları şirketin geçen hafta TAI ile kurduğu yedek parça üretim şirketi ile birlikte 10 şirkete ulaştığına da dikkat çekti. Türkiye'de 325 uçak olduğunu ve bu sayı ile Hindistan'ın bile önünde yer alındığını kaydeden Topçu, "Müthiş bir havacılık var ama havacılık ile ilgili hiçbir endüstri, hiçbir üretim yok. Sadece TAI'nin ve Kale Grubu'nun yedek parçası var. Birkaç şirket Airbus ve Boeing'e kısıtlı yedek parça üretiyor. Ama ne sarf malzemeleri ne de tüketim malzemeleri dışında hiçbir şey yok.Uçağın içindeki her şey sertifikasyona tabii olduğu için kimse girmiyor. 2023'te Türkiye'nin kendi uçağını yapma projesi var. Bizde dedik ki uçak yapılacak ama bunun içi de var. Sektör bütün olarak gelişmeli. İnsanlara dedik ki ‘elinizde proje varsa biz sizi destekleriz'. Stratejik ortak da oluruz.

Ki bir motor bakım atölyesi kurduk ki şu anda çok başarılı. Goodrich ile bir şirket kurduk. 2011'de üretime başlayacak ve bütün hava yolu şirketlerine parça satacak. Yakın zamanda koltuk üretimi konusunda da bir Türk şirketi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Hızlı yol alalım dedik ve kısa zamanda bu ortaklığı açıklayabiliriz" diye konuştu. Geçen yıl Opet ile kendi akaryakıt şirketini de kurduklarını hatırlatan Topçu, "2011 yılında da sanıyorum 1 milyar dolara yakın cirosu olacak" dedi.

Hükümetin bölgesel havaalanları projesinin de çok önemli olduğunu ve desteklediklerini vurgulayan Topçu, her ile bir havaalanı projesinden dönülmesini önemli buluyor. Bunun uçmak isteyen kişilere hem seçenek getireceğini, sefer sayısının daha fazla olacağını hem de maliyet avantajını getireceğini aktaran Topçu, uçaklardaki doluluk oranının da yükseleceğine dikkat çekti.

Tanzanya'da yatırımcı olabilir

THY'nın bugün artık yatırımcı olarak da pek çok ülkeden davet aldığını aktaran Topçu, "Devlet başkanları, hükümet başkanları, özellikle büyükelçi düzeyinde geliyorlar ve ‘bizim milli havayolu şirketimizi gelin alın ortak olun biz size kolaylıklar yapalım' diye teklif ediyorlar. Şu ana kadar bir çok görüşmemiz oldu. Bunların bir tanesini hayata geçirdik.

Bosna Havayollarının yüzde 49'unu aldık şu anda yüzde 51'ini alıyoruz. Birkaç gün önce Bosna Başbakanı geldi onunla görüştük ve yönetimi bize devrediyorlar.

Tanzanya'da bölgesel bir hava yolu kurma çalışmalarımız devam ediyor. Afrika'nın en güvenli ve büyük ülkelerinden biri. Tanzanya Cumhurbaşkanı'nın daveti üzerine görüştük ve ilk çeyrekte de bununla ilgili bir karar vermiş oluruz. Tanzanya'nın milli havayolu şirketini kuracağız. Birkaç yerde daha niyetimiz var. Sırbistan Havayolları ile ilgileniyoruz, şartnameyi bekliyoruz. Balkanlarda görüşme yaptığımız ülkeler var.

THY'nin birikimden faydalanmak istiyorlar. Bizde dost ülkelerin hepsi ile acaba nasıl bir sinerji oluşturabiliriz diye bakıyoruz. Her iki taraf açısından da kazanç varsa sıcak bakıyoruz. Tabii kararımızda ‘İstanbul gibi bir aktarım merkezinden bunları nasıl yararlandırabiliriz' noktası da önemli. Şu anda 5 ülkeyle görüşüyoruz" ifadelerini kullandı.

Nasıl kâr ettiğimizi soruyorlar

Birinci hedeflerinin kâr etmek olduğunun da altını çizen Hamdi Topçu, "Biz dünyada istikrarlı bir şekilde 7-8 yıl bu şirketi kar ettirmiş bir yönetimiz. Ticari olmayan hiçbir şeyin altına imzamızı atmıyoruz. Bugün nasıl yönetiyorsunuz diye bir çok ülkenin ulaştırma bakanı, CEO'ları ve elçileri soruyor. İlk sordukları sorulardan biri de ‘bu karı nasıl yapıyorsunuz?' Oluyor" dedi.

Başı örtülü diye almamak ayrımcılık ama hosteslerde standardı bozamayız

HAMDİ TOPÇU, bir dönem kamuoyunda geniş yankı bulan konuları da değerlendirirken başörtülü çalışan konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz özel şirketiz. Hiç kimsenin başının açıklığına kapalılığına bakmıyoruz. Bugüne kadar hiç müracat yoktu. Sonra baktık ki müracaat oluyor ama genelgeye takılıyor. Genelgede düzeltme yaptık. Doktora, master yapmış kendi alanında kaliteli personel, mühendis var almıyorsun. Bu ayrımcılık. Dünyanın 4 kıtasında hizmet veriyorsun çok eskiden beri Ortadoğu'da, Mısır'da Sudan'da diğer Müslüman ülkelerde çalışan yerel personelin başı kapalı. Ama kendi ülkende ne olursan ol almıyorsun.

Bu ayrımcılığı kaldırdık herkes eşit olarak gelip yarışabilir sınavlara gelebilir. Ama hosteslerin bir standardı var, o standardı koruyoruz. Hosteslerde bir düzenleme düşünmüyoruz. Ama uzmanlık konularında, finans konularında iddialı insanlara yer veririz. Başı örtülü 5-10 kişi de çalışıyor."

Rötarları önündeki ekrandan izleyip anında müdahale ediyor

SON DÖNEMDE uçuşlarda yaşanan gecikme konusunda da açıklamalarda bulunan Topçu, sorunun bir değil birkaç sebebi olduğunu söyledi. Topçu, "Şimdi bunu koordine ediyoruz. En iyisi nasıl yapılır bunu araştırıyoruz. Bakanlığında önlemleri var. Havaalanının projesi var. Bazı uçakların başka havaalanlarına yönlendirilmesi çalışmaları var. Biz önümüzdeki yaz aylarında yani yoğun sezonda Atatürk Havalimanında daha organize, daha planlı gideceğini düşünüyoruz herkes kendi ödevini yapmaya çalışıyor. Şu anda gecikme konusu bayağı aşağılara çekildi. Karşımda bulunan ekranlardan da takip ediyorum. Hangi uçak ne kadar rötar yaptı hemen arayıp sebeplerini alıyorum. Bizden kaynaklanan sebepler ise düzeltiyorum. Yok başka kurumdan ise o kurumu arıyorum. Herkes elinden geleni yapıyor.

Çaresiz değiliz, buraya kadar demiyoruz. Hepimiz birbirimizi ikaz ediyoruz" dedi. İstanbul'un bir metropol olduğunu hatırlatan Topçu, şöyle devam etti: "Atatürk Havaalanı, Avrupa'nın en küçük havaalanlarından biri. 10 km. civarında bir havaalanı. Avrupa'da ortalama 18-19 km. hatta 35 km olan havaalanları var. Zamanında pistleri yanlış yapılmış. Tek pist olarak düşünülmüş hemen yanına ikinci bir pist yapılmış ama o yedek pist olarak düşünülmüş.

Çünkü iki tane paralel piste aynı anda uçak inebilmesi için en az 1.100 metre mesafeyle yapılması gerekiyor. Bu öyle değil. İstanbul'da 3 pist var. En iyi dönemde 1.3 pist olarak kullanılabiliyor. İnen uçak sayısı 45 ise bu hiç 90 olmuyor. 3 pist var bu 135 olmuyor. Havaalanının pisti uzadı ama kapasite artmadı. Orada daha güvenli iniş sağlandı. Havaalanının kalitesi arttı. İstanbul'a üçüncü havaalanı yapılacak ama hava sahası açısından Marmara üzerindeki kesişme hatasının yapılmaması gerekiyor. En uygunu Atatürk'ün büyümesi. Ama mümkün mü değil mi bilmem."

Sponsorluklar, krizin bize lütfu oldu ve bütçemizi tam kullanmadık

GEÇEN YIL birbirinden önemli sponsorluklara imza atan THY'nin geri dönüşler alıp almadığının sorulması üzerine ise Topçu, "Ne kadar iyi ürün piyasaya sunarsan sun, ne kadar bağlantıların iyi olursa olsun, bunların bir tanıtımı ve güven gerekiyor. Bunları sağlamadığınız takdirde ticari olarak yatırımınızın getirisini alamıyorsunuz.

Biz bir seferliğine dünyanın herhangi bir yerindeki bir yolcuyu, bir kere uçursak ve hizmetimizi görse, eminimiz ki bizi bir daha tercih edecek. Bu güveni sağlayabilmek, kendimizi daha iyi ifade edebilmemiz için tanıtım faaliyetlerine başladık" diye konuşan Topçu,2010 bütçelerini de tam kullanmadıklarını söyledi.

Topçu 73 milyon dolarlık tanıtım bütçelerinin 70 milyon dolarına yakın bir bölümünü kullandıklarını anlatarak "Bütçe 5-6 milyon dolar fazla verdi. 2011 yılında tanıtım için bütçemiz 100 milyon dolar. Bizimle eşdeğer uluslar arası şirketlere baktığımız zaman genelde cirolarının %3'ünü tanıtımda harcıyorlar. Biz bunun çok altındayız" bilgisini verdi.

Basketbol camiasında adımızı ezberlemeyen kalmayacak

AVRUPA'DAKİ şirketlerin krizde tanıtım bütçelerini kısıtlamasını kendileri açısından ‘krizin lütfu' olarak tanımlayan Topçu şöyle devam etti:

"Bence en önemli sponsorluk Euroleague sponsorluğudur. Euroleague'de başkandan isim hakkını bizzat rica ettim. Onlar da kırmadılar ve tarihlerinde ilk defa isim hakkını bize verdiler ve adı Turkish Airlines Euroleague olarak tescil edildi. Bu sponsorluğu benden devralmak isteyenler oldu. Reklamınız size kalsın, masraflarınızı verelim dediler. Şu anda 170 dünya televizyonunda naklen yayınlanıyor.

 Bizim logolarımız ve tanıtımlarımız çıkıyor. En son EuroLeague Başkanı aradı ve Çin'de de 850 milyon seyirci kapasiteli TV'lerle anlaştıklarını söyledi. Aşağı yukarı 2 milyar nüfusa naklen hitap ediyor olacağız. 5 yıl boyunca basketbol camiasında THY'nin adını ezberlemeyen kalmayacak. 4'lü finali de aldık. Kobe ile NBA'de kenarından girdik. Daha önce yüzde 80 Türk yolcu taşıdığımız Avrupa şehirlerinden aldığımız yabancı yolcu sayısı arttı. Business Clas yolcusunda ciddi artış oldu. Çok mailler, önemli şirketlerinden CEO'larından teşekkürler alıyoruz. Uçağınıza bindim şu şirketten daha iyi hizmet verdiğinizi gördüm diyor. Bunlar gerçekten bizi çok mutlu ediyor."

Bu konularda ilginizi çekebilir