Ticaretin 'Anayasa'sı değişirken TOBB'un hayati önemi
Dursun Ali YAZ / TC Maltepe Üniversitesi İİBF, Öğretim Görevlisi
Besim F. Dellaloğlu hocanın, "Bu memleketi kurtarmak isteyenler uzun süre roman yazdılar." şeklindeki haklı serzenişi, Avrupa Birliği müktesebatına uyum yolcuğumuzla birlikte değişmeye yüz tutmakta. 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile önümüzdeki yılbaşında uygulamaya geçecek Bağımsız Denetim ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS), geleneksel modelden (bakkal hesabından) evrensel düzeyde sistematik bir yapıya geçişin mottosu olacaktır.
Özellikle, mevcut iş yapma tarzının amentüsünü bütünüyle değiştirebilecek yeni TTK'yı sıradan yasal metinler kabilinden sembolik ilgiyle geçiştirmek, hakim ortakları veya imza yetkili yöneticileri hapsen tazyikle muhatap edecek ve muteber firmaların olumlu sicilini bir anda bozacak ağır sonuçlar doğurabilir.
Bu sebeple TOBB önderliğinde tüm sermaye şirketlerinin "yönetim kurulu üyeleri" ile "şirket müdürlerinin" birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi en azından iki hafta sonunu kapsayacak "zorunlu eğitim" programına katılmaları sağlanarak, yaklaşan yeni iklimden haberdar edilmeleri, sancılı süreci özümsemeleri şirketlerimizin lehine olacaktır.
Zorunlu eğitim ilk başta, kulağa hoş gelmeyebilir. Ancak Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu'nun da "Ülkemizde ticari hayatı yeniden inşa edecek yeni Türk Ticaret Kanunu ile Türkiye'de yeni bir dönem başlayacaktır" belirlemesiyle vurguladığı gibi ticaretin "Anayasası" olacak yeni TTK,'nun muhtemel etkilerine hazırlıklı olmak, basiret sahibi her yetkilinin temsil ettiği kuruma karşı ihmal edemeyeceği bir sorumluluktur.
Ayrıca, zorunlu eğitim uygulamasından ilave bir kazanım daha elde edebiliriz. Hâlihazırdaki 650 bin adet kayıtlı firmanın yarısına yakınının gayri faal olduğu ve bu nedenle 2013 yılında başlayacak bağımsız denetim uygulamasından nasıl muaf tutulabileceği son günlerin önemli bir tartışma konusudur. Bu noktada, "yönetim kurulu üyesi" ve "şirket müdürlerince" zorunlu eğitimlerde temsil edilmeyen firmaların Ticaret Sicil kaydından düşümleri yapılarak çürük ve sisteme zarar verenler otomatikman ayıklanabilir. Böylelikle yeni Ticaret Anayasa'nın önemli hedefleri arasındaki "dürüst resim" ilkesinin temeline ilk harcı TOBB eliyle atmış oluruz.
Sonuç olarak, yeni TTK ve beraberindeki düzenlemelerin getireceği maddi ve manevi yükleri atmaya çalıştığımız bu günlerde, AB uyum süreci rüzgârını "kaldıraç" olarak kullandığımızda bir taşla iki kuş vurabilir.
Bizleri 10. büyük ekonomik sıraya ve onun getireceği yaşam kalitesine ulaştıracak yol haritasında, 365 oda ve borsayı kapsayan 1.3 milyon işletmenin tek temsilcisi ve en seçkin meslek üst kuruluşu olan TOBB'un üstleneceği öncülük ve liderlik yeteneği hayati önemde olup mutlaka harekete geçirilmesi gerekmektedir.