Total CEO’suna göre yakında dünyada petrol kalmayacak

Christophe de Margerie’de göre bunun başlıca nedenleri Ortadoğu’da yaşananlar; petrol kaynaklarının tükenmeye başlaması ve arzın en tepe noktaya ulaşılmış olması.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

İSTANBUL - Geçtiğimiz günlerde Houston’da gerçekleşen ve enerji devlerinin CEO’larını bir araya getiren CERA Week’te petrolün geleceği masaya yatırıldı. Konferansa katılan şirketlerden birisi de Fransız petrol devi Total oldu. Total yöneticileri son bir kaç senedir petrol arzında tepe noktaya ulaşıldığını ifade ediyorlar.

CERA Week’te konuşan Total Petrol ve Gaz Keşif Bölümü Başkanı Yves-Louis Darricarrere, “Yakın gelecekte günde 95-97 milyon varilden daha fazlasını üretmek zor olacak” açıklamalarında bulundu. Bu miktar, Uluslararası Enerji Ajansı’nın tahmini olan 91 milyon varil petrolden daha fazla değil. Günde 97 milyon varillik üretim 12 yıl boyunca petrol arzının her yıl sadece 600 bin varil artması anlamına geliyor. Oysa bu oran, sadece Çin’in talep artışını temsil ediyor.

Dolayısıyla Darricarrere’ye göre küresel enerji arzında petrolün payı düşecek ve bunun karşısında gazın payı artacak. Bugün günlük 320 milyar metreküp olan günlük doğal gaz arzı 2030 yılına kadar 450 milyara ulaşacak. Şist gazında yaşanan inanılmaz büyümeye de dikkat çeken Total yöneticisi, biyoyakıt ve kömürden elde edilen likit yakıtların öneminin yeterince anlaşılmadığını ifade ediyor. Darricarrere, “2030’a kadar 25-45 milyonluk bpd ihtiyacı bugün henüz bilinmeyen alanlardan elde edilecek. Bu da iki Suudi Arabistan yaratmak demek” yorumlarını yapıyor.

Total’in bu görüşü büyük petrol şirketleri yöneticileri arasında çok fazla hakim olan bir görüş değil. Her ne kadar Total ile aynı görüşte olsalar da, petrol arzında tepeye ulaşıldığına yönelik açıklama yapmaktan endişe ediyorlar. Bu endişenin en büyük nedeni, bu tür bir açıklamanın ardından, Venezuela, İran ve Rusya gibi henüz el değmemiş alanları olan ülkelerin, burada kazı yapmak isteyen şirketlerden daha fazla para talep edecek olmaları. 

2011 önemli bir yıl oldu

Petrolün yanı sıra, güneş enerjisine de önemli yatırımlar yapan Total’in CEO’su Christophe de Margerie ise, 2011 yılının Total için oldukça iyi bir sene olduğunu ifade ediyor.

Bir önceki yıla oranla 2011 yılında yüzde 17 gelir artışı sağlayan Fransız petrol şirketi, yatırım bütçesi olarak 20 milyar dolar ayırdı. Bu yatırımlar Ar-Ge çalışmalarına yönlendiriliyor. Şirketin 2011 yılı net geliri 15.9 milyar dolar oldu. Fransız petrol şirketi Total 2011 yılının ilk altı ayında da, bir önceki seneye oranla euro bazında yüzde 19 kar artışı açıklamıştı. Şirket, aynı dönemde üretimini garanti altına almak için 11 milyar euro yatırım gerçekleştirdi.

"Total gibi dev petrol şirketlerinin önündeki en büyük zorluk, rezervler tükenirken, siyah altın üretimini sürdürebilmek" diyen CEO Christophe de Margerie, “Geleceği hazırlarken sadece petrol ve gaz aramıyoruz, fotovoltaik gibi yenilenebilir enerjilerde de yer ediniyoruz” yorumlarında bulunuyor.

Margerie’ye göre 2011 yılının en başarılı gelişmelerinden birisi, Angola’daki Pazflor petrol alanı çalışması. 2011 yılında gerçekleştirilen üç yeni keşif, likit doğal gaz ve deniz ötesi sondajlarda daha güçlü bir konuma gelmiş olmak, Total’in 2012’de daha güçlü bir büyüme beklentisinde olmasına yol açan başlıca unsurlar. Bu arada, Total’in 2011 yılı günlük üretimi 2.384 milyon varil olarak gerçekleşti.

Yeni ortaklıklar

Şirketin petrol üretimi 2010’a kıyasla yaklaşık yüzde 2 geriledi. Bunun nedenlerinin başında Libya başta olmak üzere, Ortadoğu’da yaşananlar ve petrol kaynaklarının tükenmeye başlaması. Total bu sorunla mücadele edebilmek açısından, daha küçük fakat uzmanlık sahibi şirketlerle ortaklıklar imza atıyor. Bunlardan birisi ABD’li Chesapeake. Bu şirketler şist gazında ortaklık imzalandı.

Bir diğer ise, likit doğal gaz anlaşması imzalanan Avustralyalı Santos. Total son dönemde likit doğal gaz ile yakından ilgilenmeye başladı. Fransız şirket Birleşik Arap Emirlikleri’nde büyük bir tesiste faaliyet gösteriyor. Bu alana duyulan ilginin başlıca nedeni, Total CEO’su Christophe de Margerie’nin yakın bir zaman sonra dünyada petrol kalmayacağını düşünmesi. Bu yüzden Total, şu anda petrol olan tüm topraklara ulaşmak; tüm petrol projelerinde var olmak istiyor. Margerie ise Uganda, Yemen, Sudan, Türkmenistan, Rusya gibi çok sayıda ülkenin başbakanları, dışişleri bakanları ve enerji bakanları ile görüşmelerini sürdürüyor.

Gaz büyük önem kazandı

Christophe de Margerie’nin petrol sektörünün geleceğine, enerjide yaşanan son trendlere yönelik Le Figaro, Forbes gibi farklı kaynaklarda yer alan görüşleri şöyle:
Yüksek teknoloji gerektiren, çok derin offshore, likit doğal gaz veya şist gazı gibi genç büyüme alanlarına odaklanıyoruz. Coğrafi açıdan iyi bir denge oluşturmaya da dikkat ediyoruz. Son dönemde Rusya, Avustralya, Kanada ve Doğu Afrika'daki konumumuzu güçlendirdik.

Geleceği hazırlarken sadece petrol ve gaz aramıyoruz, fotovoltaik gibi yenilenebilir enerjilerde de yer ediniyoruz.  Biz gelir artışı arayışında değiliz. Hedefimiz, yarının talebini karşılayabilecek rezervler bulmak. Bunun için hesaplanmış riskler almamız gerekiyor, fakat asıl risk yeni rezervlere ulaşımın engellenmesi.  Nijerya, Libya veya Kanada gibi siyasi, teknik veya çevresel anlamda zor ülkelere gittiğimiz doğru. Üretim masrafları fırladı. Bir varil, dünden daha fazla yatırım gerektiriyor: Bu, "yüksek teknoloji varili".

Güvenlik, enerji verimliliği ve karbon emisyonunun azaltılması gibi öncelikler, fiyatların yükselmesine neden olacak.
Alternatif enerji kaynaklarına ihtiyacımız var, ama petrol ve gaza ek olarak. Gaz ve petrolün yerine başka bir şey koyamazsınız. Eğer böyle yaparsanız, yeterince enerjiniz olmaz.
Elektrikli otomobillere de karşı değilim, fakat bu otomobillere yönelik beklentilerinizin ne yönde olduğu çok önemli. Ne tür elektrik kullandığınız çok önemli. Nükleer mi? Güneş mi? Otomobil üreticileri ile bu konuda tartışıyorum. Onlara, 'Uzun bir süre daha dizel ve benzin temel yakıt kaynaklarınız olacak' diyorum. Onlar ise elektrikli otomobili, iyi olmak, dünyaya iyi davranmak olarak tanımlıyorlar. Elektrikli otomobilleri görmek beni mutlu edecek, fakat bu otomobillerin yakın zamanda dizel ve petrolle çalışan otomobillerin yerini alacağını düşünmüyorum.

Yakıt fiyatları her gün internette ve paylaşılıyor. Fakat tüketici için en iyi koruma, rekabettir. Fransa'daki dağıtım piyasası, diğer Avrupa ülkelerine oranla çok daha rekabetçi, marjlar çok düşük. Bu yüzden büyük petrol şirketleri Fransız piyasasından çıkmak istiyor. Her ne kadar markamız, tekel imajını verse de, petrol ürününe göre pazar payımız yüzde 20 ile 25 arasında değişiyor.
İleri teknoloji gerektiren, offshore, likit doğal gaz ve şist gazı gibi büyüme alanlarına odaklanıyoruz. Coğrafi açıdan dengeli yatırımlar yapıyoruz. Rusya, Avustralya, Kanada ve Doğu Afrika’da daha güçlü bir konuma sahibiz. Stratejimiz hem petrol hem de gazı kapsıyor.
Gaz çok büyük önem kazandı; hem kaynaklar fazla hem de elektrik üretmek için kömür ve petrolden daha temiz. Bugün gaz, toplam üretimimizin yüzde 45’ini temsil ediyor. Petrol ise yüzde 55’ini.

Ortaklıklar sürüyor

Total, geçtiğimiz sene Rusya’nın doğalgaz devlerinden Novatek’in yüzde 12,08′lik hissesini 4 milyar dolara satın aldı. Total Rusya’nın Yamal bölgesindeki dev doğalgaz yataklarındaki yatırımlara da yüzde 20 ortak oldu. Geçtiğimiz sene ocak ayında da İngiliz BP ve Amerikan ExxonMobil’in Rus petrol şirketi Rosneft’le ortak yatırım anlaşmaları gerçekleşmişti. Total’in Novatek’le işbirliği üçüncü büyük yabancı yatırım oldu.

Bu arada geçtiğimiz günlerde internette bir haber sitesine açıklama yapan Total, şirketin Kürdistan Bölgesinde çok dikkatli bir şekilde çalışmalarını yürüttüğünü dile getirdi. Christophe de Margerie bir süre önce Paris’te düzenlediği basın toplantısında Kürdistan Bölgesinin petrol ve doğal gaz rezervleri bakımından çok zengin bir bölge olduğunu dile getirerek şirketin Kürdistan Bölgesinin arazi yapısını çalışma yapmak açısından incelediğini kaydetti.

İnternet sitesinde yer alan yorumlar şöyle: “Irak’ın petrol rezervlerinin yüzde 40’ı Kürdistan Bölgesinde bulunuyor. Kürdistan Bölgesinin Amerikan Exxon Mobil şirketi ile imzaladığı petrol anlaşması Irak merkezi hükümeti tarafından yasadışı olarak değerlendiriliyor. Konu ile ilgili olarak Christophe de Margerie durumun Irak’ın iç sorunu olduğunu ve Iraklıların kendi aralarında sorunu çözmeleri gerektiğini ifade ediyor. Bağdat hükümetinin hazırladığı raporlara göre Nisan ayında düzenlenecek açık ihaleler ile 7 petrol ve 5’te doğal gaz kuyusunun satışa sunulacağı bildiriliyor. Total şirketinin de daha önce Irak hükümeti ile petrol arama anlaşması bulunuyor.”

Bu konularda ilginizi çekebilir