TÜBİSAD 'stratejik sektör' için inisiyatifi aldı

TÜBİSAD, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün Türkiye'nin geleceğinde stratejik önceliğini sahiplenecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gürsoy, ortak hareket etmek, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün Türkiye'nin geleceğinde stratejik önceliğini sahiplenmek, bunu devlet politikalarının içinde yerleşik hale getirmek için bir inisiyatif başlattıklarını bildirdi.

TÜBİSAD yönetim kurulu üyelerinin basın mensuplarıyla bir araya geldiği sohbet toplantısında konuşan Gürsoy, dernek olarak telekomünikasyon, bilgi teknolojileri, tüketici elektroniği ve yeni medya alanlarında faaliyet gösteren 200'den fazla aktif üye ve 30 milyar dolarlık bir hacimle toplam pazarın yüzde 95'ini temsil ettiklerini kaydetti.

Gürsoy, sektör olarak ortak hareket etmek, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün Türkiye'nin geleceğinde stratejik önceliğini sahiplenmek, bunu devlet politikaları içinde yerleşik hale getirmek ve takipçisi olmak için bir inisiyatif başlattıklarını kaydetti.

TÜBİSAD'ın, son genel kurulunda telekom ve yeni medya şirketlerinin de katılımı ile teknoloji ve telekomünikasyonu aynı hedefte birleştiren tek platform haline geldiğini söyleyen Gürsoy, "Malın bir yerden bir yere transferi sırasında oluşan değer, yavaş yavaş bilgi ve içeriğin bir yerden bir yere transferi sırasında oluşan değerle yer değiştiriyor" dedi.

Gürsoy, dünyada 1 dolarlık donanıma 2 dolarlık hizmet, gelişmiş ülkelerde 1 dolarlık donanıma 1 dolarlık hizmet, Türkiye'de ise 1 dolarlık donanıma 20 sentlik hizmet üretildiğini ifade ederek, bu durumun hem kendilerine hem iş yaptıkları sektörlere maliyetinin çok yüksek olduğuna işaret etti.

"3'er cip alıyorlar, iş planına yatırımdan kaçıyorlar"

KOBİ'lerde bilişim teknolojilerinin kullanılması konusunda ciddi bir farkındalık yaratılması gerektiğine işaret eden Gürsoy, "Burada üç tane ortağımız hem eşlerine hem kendilerine üçer tane cip alabiliyorlar ama önümüzdeki dönemlerde stratejilerini belirleyecek bir iş planı oluşturma gibi 10 bin dolarlık bir yatırımdan kaçınabiliyorlar" diye konuştu.

Gürsoy, devletin bilişim sektörüne yönelik uygulamalarında da son 3-4 senede bir geriye gidiş yaşandığını anlatarak, 2006 yılında hazırlanan 111 maddelik eylem planının bugüne kadar sadece 12'sinin bitirildiğini kaydetti.

Turgun Gürsoy, sektörü geliştirmek için somut önerilerini şöyle sıraladı:

"- Yeni ticaret kanunu yasalaşmalı,

- Bilişimde liberalleşme sağlanmalı ve devlet alımları sektöre özel yöntemlerle yapılmalı,

- E-dönüşüm farkındalığı yeniden canlandırılmalı ve G20'de olduğu gibi bilişimde de ilk 20 ülke arasında olmak hedeflenmeli,

- Doğru veri ve doğru bilgiye dayalı karar verme ortamı yaratılmalı,

- Finans, telekom gibi sektörlerde ve KOBİ'lerde çözüm odaklı yaklaşımlar getirilmeli ve katma değer anlatılmalı,

- Katma değer üretmek için bilişim sektörü stratejik olarak desteklenecek sektörler arasına girmeli,

- Eğitim programlarında bilişimin yeri artırılmalı, üniversite ve sektör ortak çalışmalı,

- Sektördeki vergi yükü azaltılmalı."

Koç Bilgi: Türkiye teknolojide fırsat dalgasını yakalayamadı

Turgut Gürsoy'un konuşmasının ardından dernek çatısında oluşturulan komisyonların başkanlığını yürüten diğer yönetim kurulu üyeleri de söz aldı.

Koç Bilgi Grubu Genel Müdürü ve Bilgi Teknolojileri Komisyonu Başkanı Mehmet Nalbantoğlu, "Teknoloji sektöründe hep fırsat dalgaları var. Bu dalgalarla ilgili olarak Türkiye'de biz maalesef o büyük dalgayı yakalayıp, o dalganın üzerine binip, uluslararası arenada bir rekabet gücü oluşturamadık bugüne kadar" diye konuştu.

Türkiye 2023 yılında dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alacaksa bilişim sektörünün burada mutlaka yeri olması gerektiğini söyleyen Nalbantoğlu, bunun için de standartların tanımlandığı, uluslararası arenada hizmet sektörünün BT alanında ne tarafa gittiğini çok iyi tespit edip, Türkiye'de sektör oyuncularının uyacağı kararlar haline getirmeyi amaçladıklarını anlattı.

Nalbantoğlu, "1970'lerde hizmet sektöründe öne çıkan bir Türk işgücü vardı. O gün itibariyle değişik hizmetler yaptılar. Biz, TÜBİSAD yönetim kurulu olarak 2010'lu yıllarda Avrupa'nın çöpünü toplayan değil, bilgisini yöneten bir ülke olmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

Logo Yazılım: Halka açılabilecek en az 50 teknoloji şirketi var

Logo Yazılım Üst Yöneticisi (CEO) ve Kurumsal Kaynak Komisyonu Başkanı Ali Güven de, İMKB'deki şirketlerin toplam değerinin yaklaşık 245 milyar dolar olduğunu belirterek, teknoloji şirketlerinin bunun içinde sadece 1,3 milyar dolarlık paya sahip bulunduğunu, 1,3 milyar doların 900 milyon dolarını da sadece Aselsan'ın oluşturduğunu kaydetti.

Güven, teknoloji şirketlerinin İMKB'nin toplam değeri içindeki payının binde 4 olduğunu ifade ederek, New York Borsasına bakıldığında ise 11 trilyon dolarlık değeri içinde sadece IBM'in yüzde 1,8'lik paya sahip olduğunu dile getirdi.

Ali Güven, "Türkiye'de bir teknoloji endeksi altında halka açılabilecek en aşağı 50 tane şirket var" diyerek, önümüzdeki 2-3 senede yabancı fonların yöneleceği en önemli sektörlerden birinin bilişim olacağını, bilişimin, "1 koy 5 al" getirisi sağlayabilecek tek sektör olduğunu belirtti.

Yıldız Holding: Sektörün verilerini bir araya getireceğiz

Yıldız Holding Ambalaj, Bilişim ve Gayrimenkul Grup Başkanı ve Bilgi Merkezi Komisyonu Başkanı Cahit Paksoy da, sektördeki düzenleme eksikliklerine ve sektöre ilişkin sağlıklı verilerin bulunmadığına dikkati çekerek, "Bilgi Merkezi Komisyonu"nda bu verileri bir araya getireceklerini ve ilk sonuçları bu yılın 3. veya 6. ayının sonunda paylaşacaklarını kaydetti.

HP Türkiye Genel Müdürü ve Strateji Komisyonu Başkanı Serdar Uçar da, komisyon çalışmaları kapsamında Türkiye'nin 2023 yılında ilk 10 ekonomi içinde yer almasını sağlayacak en stratejik 5 sektörden birinin mutlaka bilişim olması gerektiği anlayışını yerleştirmek için çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.

Intel Türkiye Genel Müdürü ve Yeni Medya Komisyonu Başkanı Çiğdem Ertem de, Türkiye'nin online popülasyonda Avrupa 7.'si, internette geçirilen zaman sıralamasında ise dünya 3.'sü olduğunu belirtti.

Ertem, komisyonda dijital teknolojilerin yakınsamasıyla oluşan yeni yaşama ve iş yapma biçimlerini aktif olarak takip etmek ve bu gelişmeler hakkında tüm sektörleri bilgilendirmeyi amaçladıklarını anlattı.

Avea: Baz istasyonları zarar listesinde ilk 100'de yok

Avea Üst Yöneticisi (CEO) Erkan Akdemir de, baz istasyonlarına ilişkin bir soru üzerine, bunun özellikle büyüyen operatörler için sıkıntı veren konulardan biri olduğunu belirtti.

Akdemir, "Dünyanın hiçbir yerinde olmayacak şekilde bir reaksiyon var baz istasyonlarına karşı. Dünya Sağlık Örgütünün yayımlamış olduğu zararlar listesinde, ilk 100 listesinde yok baz istasyonlarıyla ilgili hiç bir şey. Yediğimiz ızgara et, içtiğimiz sigara var ama baz istasyonu yok. Biz kendi kendimize bir keşifte bulunduk ve baz istasyonları kanser yapar diye bir yere konumlandırdık maalesef" diye konuştu.

Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Yener ise, Türkiye'deki 36 bin baz istasyonuna karşılık, Türkiye'nin yüz ölçümünün yarısına sahip olan İngiltere'de 51 bin baz istasyonu bulunduğunu söyledi.