Turizm zirvesinden ne bekliyoruz?
ANTALYA'DAN / Seda TUZLU
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü tarafından bugün, "2012 Türkiye Turizm Zirvesi" düzenleniyor. Zirvenin konu başlığı "Derinleşen Global Krizde Türk Turizmi İçin Riskler ve Fırsatlar" olunca, risklerden de fırsatlardan da doğrudan etkilenecek turizm başkenti Antalya'nın bu zirveden neler beklediğini Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak'a sorduk.
Birkaç başlıkla beklentilerini ve olması gerekenleri anlatan Budak bakın neler söylüyor:
- Antalya'nın Türkiye turizmindeki yerini tam olarak anlamış değiliz. 2011 yılında Antalya'nın payı Almanya pazarında yüzde 58, Rusya'da yüzde 78, Hollanda'da yüzde 44, İsveçte yüzde 62, Ukrayna'da yüzde 59, Norveç'te yüzde 74, diğer Kuzey Avrupa ülkelerinde de yüzde 50'nin üzerindedir ve bu pazar payları Antalya'nın Türkiye turizmindeki gücünü göstermektedir.
- Antalya'ya yatırım, geri dönüşü en kısa ve en yüksek yatırımdır. Yaz döneminde aylık 1.7 milyon ziyaretçi sayısının Ocak ayında 122 bin olması, Antalya'nın kapasitesinin ne kadar atıl kaldığını göstermektedir. Antalya'nın Kongre Merkezi, Opera Sarayı, spor tesisleri (stadyum, spor salonu, yüzme havuzu, hipodrom), tarihi eserlerin ve Kaleiçi'nin restorasyonu, ulaşım sisteminin modernizasyonu (çevre yolları, demiryolu), doğal gaz altyapısının tamamlanması gibi yatırımlarının biran önce tamamlanması acil olan ihtiyaçlardır.
- 2014 ICCA Genel Kurulu ve EXPO 2016, Türkiye turizmi için fırsattır. Türkiye'ye ilk kez kazandırılan bu dev organizasyonlar Türkiye turizminde sıçrama yaratacak organizasyonlardır. Ancak, bunun için acilen yapılmasını beklediğimiz bu yatırımların hızlanması gerekir.
- Antalya Tanıtım AŞ desteklenmesi gereken bir modeldir. Antalya Tanıtım AŞ, Türkiye turizminde önemli bir kurumsal boşluğu doldurabilecek bir destinasyon yönetimi modeli olarak görülmeli ve desteklenmelidir.
- Turizmi çeşitlendirmek için yeni kurumsal düzenlemeler gereklidir. Kongre, sağlık, kurvaziyer gibi turizm alanlarında uluslararası tanıtım ve organizasyon gücümüzün artması gereklidir.
- Kentlerimizin tarihi, kültürel, turistik kimlikleri zayıflamaktadır. Kent kültürü konusundaki bilinç eksikliği, yasal boşluklar ve yetki karmaşası birçok ilimizde tarihi kimliği yok eden bir gelişme yaratmaktadır.
- Turizm yatırımlarında gerekli yönlendirme halen yetersizdir. Antalya örneğinde teşvik belgesi alan yatırımlarda halen ürün, konsept, mekan olarak gerekli çeşitliliği veya yeniliği konusunda yönlendirme göremiyoruz.
- Turizm sektörünü olumsuz etkileyen vergiler unutulmamalı. Alkollü içkilerdeki yüksek ÖTV ve kış aylarında istihdam desteği halen sektörün önemli konularıdır.
Turizm sektörünün geleceğinin masaya yatırılacağı bu zirvede Antalya'nın Türk turizmindeki öneminin farkındalığı en büyük temennimiz.