Türk bankacılığı satın almaları değerlendirecek duruma geldi

Türkiye İş Bankası ile DÜNYA Gazetesi işbirliği ile düzenlenen İş'le Buluşmalar Toplantısı Kıbrıs'ta dün yapıldı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

KKTC - Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Türk bankacılığının sermaye gücüne dikkat çekerek "Türk bankacılığı bugün el atamadığı Balkanlarda, Yunanistan, Avusturya gibi ülkelerin bankacılık yatırımlarını satın almayı değerlendirebilecek duruma geldi. Nedeni de gayet basit onların bırakın satın alma gücü işletme gücü yok. Bu dönemde Türk bankalarının hele de İş Bankası‘nın yörede yayılmacı siyasetini göreceğiz" dedi.

Özince ayrıca, Kıbrıs'ta yeni bir şube açmak için de fırsat kolladıklarını söyledi. Türkiye İş Bankası ile DÜNYA Gazetesi işbirliği ile düzenlenen İş'le Buluşmalar Toplantısı Kıbrıs'ta dün yapıldı. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bu yıl 2'nci, toplamda 18'inci İş'le Buluşmalar toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs'taki şube yatırımının, İş Bankası'nın Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışındaki en büyük yatırımı olma özelliğine sahip olduğunu belirtti.

Özince yaklaşık 55 yıldır faaliyet gösterdiklerini ifade ederek "İş Bankası‘ nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde şube sayısı 13'e çıktı. Kıbrıs'ta da en büyük özel banka konumundayız. 13 şubenin yanı sıra 49 bankamatik cihazımız var. Kuzey Kıbrıs'ta 14'ncü şubeyi açmak için fırsat yokluyoruz. Kıbrıs'ta da şube ağımızı büyütmek istiyoruz. İş Bankası Türkiye'de nasıl genişleyecekse KKTC'de de öyle gelişecek" bilgisini verdi.

Yaşanan krizde dünya bankacılığının büyük zararlar yazdığını ve çok sermayeler kaybettiğini hatırlatan Özince, "Bu krizden önce de sermaye yarışı gündeme gelmişti. Krizden sonra da gündeme gelmeye devam edecek" dedi. İş Bankası‘nın da sermaye gücüyle uluslararası rekabete ayak uydurabileceğini gösterdiğini vurgulayan Özince, 2001 krizinin ardından en büyük bilanço gelişmesini yapan banka olduklarını bildirdi. "Bu da gelecek için umut veriyor" diyen Özince, sermaye yeterlilik rasyolarının uluslar arası kuralların 2.5 katı düzeyinde seyrettiğini belirtti. Özince şöyle devam etti:

"Bu sermayeyle daha fazla ciro yapabiliriz. Türkiye özellikle 2001 krizi sonrasında istikrar açısından çok önemli adımlar attı. O kadar önemli adımlar attı ki bugün AB'ye kabul edilen bir çok ülke Schengen ekonomik kriterlerini tutturamazken, Türkiye Schengen kriterlerini tutturan -AB'nin içindekiler dahilsayılı ülkelerden bir tanesi. Bu kriterlerden biri kamunun borçlanma oranı ikincisi ise enflasyon ortalamasıdır ki Türkiye ikisinde de selamete erdi."

Türk yatırımcısının her an yeni bir istikrarsızlık ortamı yaşanabileceği tedirginliği ile oldukça temkinli hareket ettiğini ve Türkiye dışında ciddi yatırımlara giremediğine de dikkat çeken Özince, "Bankacılık sektörü dünyada alt-üst oldu. Hatta inisiyatif almada bizim önümüze geçen, biz hep istikrarsızlık ortamında yaşıyoruz diye Türkiye dışında yatırımlara giremezken sermaye gücü bizden az olan rakiplerimiz örneğin Yunanistan, Belçika gibi ülkelerin bankaları kendi piyasalarının derin imkanları ile gelip Türkiye'de Balkanlar'da ve Doğu Akdeniz'de ciddi yatırımlar yaptı. Biz cesaret edemedik. Neden? Hep bekliyorduk ki istikrar olmaz yeniden krizle karşılaşırız vs. fakat zaman şunu gösterdi; yapılan reformlar meyvasını verdi, mali sektör güçlendi ve çok ilginç zannediyorum Türk bankacılığı bugün el atamadığı Balkanlar'da, Yunanistan, Avusturya gibi ülkelerin bankacılık yatırımlarını satın almayı değerlendirebilecek duruma geldi. Nedeni de gayet basit; onların bırakın satın alma gücü işletme gücü yok. Bu dönemde Türk bankalarının hele de İş Bankası'nın yörede yayılmacı siyasetini göreceğiz" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir