Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın: Seçim yapmak zorunda kalmak istemiyoruz!
Seçim yapmanın farklı bir yönüne dikkat çeken Türk Eğitim Vakfı (TEV), “Seçmeyelim” isimli bir iletişim projesi başlattı. Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın, “Başarılı öğrenciler arasından seçim yapmak, en zor seçim. 5 öğrenciden en az 3’ü eğitimlerini yarıda bırakma riski ile karşı karşıya kalıyor” dedi.
Sevilay ÇOBAN
TEV’in yürüttüğü “Seçmeyelim” kampanyasının tanıtım toplantısına katılan basın mensupları için çok çarpıcı bir başlangıç kurgulanmıştı. Toplantının girişinde gazetecilere iki ayrı hikâyeden söz edildi. Bir seçim hakkımız olsa; maddi imkânsızlıklar nedeniyle eğitim hayatına devam edemeyen biri tıp diğeri mühendislik bölümünü kazanan iki genç kızdan hangisini tercih edeceğimizi sordular. Soru, hepimizin önce yüreğini burktu sonra da korkuttu. Bu tercihi yapmak zorunda kalmak gerçekten zordu.
Bize sorulan soru her ne kadar mizansen de olsa Türkiye’de ve belki de dünyanın dört bir yanında okul hayatı bu sorunun cevabına bağlı yüzlerce, binlerce hatta on binlerce genç var. TEV’in kampanyası da hem bu soruna dikkat çekmek hem de bir vakıf olarak aslında yıllardır karşılaştıkları bu ikilemi bize daha net anlatmanın bir yolu oldu.
“Daha fazla düzenli bağışçıya ihtiyacımız var”
Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın, ’Ülkemizin başarılı gençleri okumak istiyor. Okutmak ister misin?’ başlıklı dikkat çeken bir film hazırlayan TEV’in bu yıl tarihinde en yüksek burs sayısı olan 17 bin 700’e ulaştığını belirtti. Taşkın, “Başarılı öğrenciler arasından seçim yapmak, en zor seçim. 5 öğrenciden en az 3’ü eğitimlerini yarıda bırakma riski ile karşı karşıya kalıyor. Biz artık seçim yapmak zorunda kalmak istemiyoruz. Başarılı öğrenciler arasından seçmeyelim, hepsini okutabilelim istiyoruz. Bu noktada da daha fazla destekçiye, düzenli bağışçıya ihtiyacımız var. Kaynakların kısıtı nedeniyle bu yıl sadece 5000 öğrenciye burs verebildik. Bu gurur verici ama başvuru sayısının 107 bin olduğunu düşünürsek, daha gidecek çok yolumuz var” dedi.
“Kız öğrenci yurt sayısı 6’ya çıkacak”
Taşkın, TEV’in sadece burs vermenin yanı sıra öğrencilere staj, mentörlük ve iş imkânı sağlamak konusunda sarıp sarmalayacağını söyledi. O nedenle bağışçılardan söz konusu başlıklar altında da destek beklediklerini kaydeden Taşkın, “Öğrencilerimize sağladığımız maddi desteklerin yanı sıra eğitim hayatları boyunca ihtiyaç duydukları her noktada onlara dokunmak için çaba sarf ediyoruz. Kız öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamak için 3 yurdumuz vardı, şu anda İzmir, Ankara ve Bursa’da olmak üzere inşaat ve protokol aşamasındaki 3 yeni yurdumuzla birlikte 2-3 yıl içerisinde bu sayıyı 6’ya çıkaracağız. Toplamda da 2 bin kadar kız öğrencimizin barınmasına katkı sağlayacağız” dedi. TEV’in bütün burs programlarında genç kız ve kadınların oranının yüzde 58 ila 62 oranında olduğu bilgisini paylaşan Taşkın, deprem bölgesinde yapımı devam eden 6 okul ile birlikte 38 okula ulaşacaklarını kaydetti.
Yeni bursiyerlerin %44,5’ini 6 Şubat depreminden etkilenen başarılı öğrenciler arasından seçildiğini, ‘pozitif ayrımcılık’ yerine ‘özel önlem’ adını verdikleri yaklaşımla onların yanında olmayı sürdüklerini söyleyen Taşkın, “TEV olarak kurulduğumuz günden bu yana 284 bin yurt içi ve 2 bini aşkın yurt dışı burs verdik. Burslarımız büyük çoğunlukla lisans öğrencilerini ve meslek liselerini kapsıyor. Depremden sonra o bölgeye özel olarak bir uygulamaya başladık. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalayacağımız protokolle ilkokul, ortaokul, lisede okuyan, afetten birinci derece etkilenen çocuklara, okudukları sürece burs vereceğiz. İlkokul birden başlayarak üniversite son sınıfa gelene kadar TEV bursu ile desteklenecekler” ifadelerini kullandı.
“Enflasyon nedeniyle ek burslara ihtiyaçları var”
Bir soru üzerine şu anda 2.750 lira olan mevcut burs miktarının enflasyonist ortamda bir süre sonra düşük kaldığının altını çizen Taşkın, şöyle konuştu; “Bu nedenle aslında özellikle bağışçılarımızdan ek burslar için katkıda bulunmalarını istiyoruz. Bu destekler onların yemek, yol, kırtasiye ve hatta sosyal ve kültürel hayatlarına dokunacak şekilde de olabilir. Şu anda 750 bağışçı şirketin kendi özel fonu veya projelerinden de bursiyerlerimiz faydalanabiliyor. Toplam 100 binin üzerinde bağışımızın, 5 bine yakını sürekli bağışçımız. Daha önce bireysel bağışçılar ağırlıktayken, şu anda burs kaynağının yüzde 70’nin kurumsal bağışlardan geldiğini söyleyebiliriz.”
'Global kurumlardan kaynak yaratacağız'
TEV Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Mutuş, bundan sonra eğitim ve burs alanında daha esnek modellere geçmek istediklerini belirterek, “Sadece burs vermek değil, çocukların daha donanımlı olmaları için ek eğitimlerle onları desteklemek istiyoruz. İkinci boyutu ise hem uluslararası arenada hem de Türkiye’de daha yaygın olmak. Türkiye’deki gönüllülük ağımızı artırırken, mevcut 13 ildeki şube sayısını çoğaltmak arzusundayız. Yurt dışındaki TEV UK örneğini başka ülkelere de taşımak istiyoruz. Avrupa Birliği fonları, global kurumlarda da kaynak yaratmak hedefimiz var. Kendimizi biraz da uluslararası standartta ölçmek istiyoruz. Verimlilik konusunda da adımlar atıyoruz. Gayrimenkul tarafında iyi bir portföyümüz. Bunların yönetimi, kiralanması ve kentsel dönüşüm konuları var. Şu anda 1400 tane gayrimenkulümüz var. Onları yönetirken de bir taraftan inşaat firması gibi de çalışıyoruz” dedi.
Burs alan kadınların Yüzde 70’i iş hayatında
TEV bursiyerleri arasında yaptıkları sosyal etki raporundan da bahseden Banu Taşkın, burs alan kadınların yüzde 70’nin iş hayatında aktif olarak yer aldığını belirtti.
Taşkın, “İstatistiklerde ‘NEET’ diye bir kavram var. Mezun olduktan sonra bir süre iş bulmak için uğraşıyor, o süre uzadıkça iş bulma olasılığı zorlaşıyor. Mezun olduktan sonra ne kadarı çalışıyor ve ne kadar sürede iş bulduğuna bakıyoruz. Bizim mezunlarımızın işe girme oranı, özellikle kadınlarda diğer gruba göre çok daha yüksek, işsiz kalma süreçlerinin de daha kısa olduğunu görüyoruz. Bu şunu gösteriyor; gerçekten bağış yerine gidiyor. Kadının işe girmemesi Türkiye açısından GSMH açısından büyük kayıp. Oysa kaynak kıt, dolayısıyla bu kıt kaynağı doğru yere kanalize etmek lazım. Bir diğer istatistiğe göre ise annesi eğitimli, üniversite mezunu olan çocukların başarı oranı da artıyor. Üstün başarılı çocukların büyük bir bölümünün annesi üniversite mezunu ve öğretmen. Öğretmen çocuklarında yüksek başarı oranı görüyoruz” dedi.
Yeni uygulama ‘Obigenc’ hayata geçecek
Taşkın, 17 bin 700 bursiyer öğrenciye mail ya da mesaj yoluyla ulaşmak yerine yeni bir uygulamayı hayata geçireceklerini duyurarak, “Öğrenciler bu uygulama sayesinde hem birbirleri arasında bir network kurma imkânı sağlayacaklar hem de vakfın bütün faaliyetlerinden anında haberdar olabilecekler. Burs almak isteyen öğrenciler de bu uygulama üzerinden başvuruda bulunabilecekler” diye konuştu.