Türk-İş bir saat geç iş başı yaptı
Üyeler, TEKEL işçileri başta olmak üzere çalışma yaşamındaki sorunların çözülmesi amacıyla eylem yaptı
ANKARA - Türk-İş üyeleri, TEKEL işçileri başta olmak üzere çalışma yaşamındaki sorunların çözülmesi amacıyla "Çalışmama Hakkını Kullanma" eylemiyle bir saat geç iş başı yaptı.
Konfederasyon üyeleri, Türk-İş'in örgütlü olduğu iş yerlerinde Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda mesaiye bir saat geç başladı.
KESK Yönetim Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda konfederasyon üyeleri de Türk-İş'in örgütlü olduğu iş yerlerinde eyleme katıldı. DİSK üyeleri de çeşitli iş yerlerinde eylemi gerçekleştirdi.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, konfederasyon yöneticileri ve Türk-İş'e bağlı sendikaların genel başkanları ile Resmi Gazete'nin basıldığı Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü önüne geldi.
Kumlu, burada yaptığı açıklamada, Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun "sürekli eylem" kararı aldığını anımsatarak, bu eylemin "sürekli eylem" kararının ilk adımı olduğunu, eylemlerin süreceğini söyledi.
Başkanlar Kurulu'nun her hafta çarşamba günü toplanarak gelişmeleri değerlendirip yeni eylem kararları alacağını ifade eden Kumlu, eylemin gerekçesini şöyle anlattı:
"Özelleştirmeler ve iş yeri kapatmalarıyla yaşanan işsizleştirmelere itirazımız var. Bu memlekete ömrünü vermiş TEKEL işçileri için 'yatarak para kazanıyorlar' denilmesine, TEKEL işçilerinin 12 gündür sürdürdükleri ekmek mücadelesine duyarsız kalınmasına itirazımız var.
Ekmek mücadelesi için sesini duyurmaya çalışan işçi kardeşlerimize, tazyikli su ve biber gazı sıkılmasına, işçi kardeşlerimizin coplanmasına, göz altına alınmasına itirazımız var.
Asgari ücret adı altında sefalet ücreti belirlenmesine, kiralık işçilik düzenlemesiyle işçilerin köleleştirilmesine, sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmesine, sendikalaşma hakkından ve kıdem tazminatından yoksun 4/C statüsüne, örgütlenme için atılan her adımın işten çıkartılmalarla sonuçlanmasına itirazımız var."
Üretenin, alın terinin baş tacı edildiği, özgürce örgütlenebildiği, yasakların olmadığı bir Türkiye istediklerini vurgulayan Kumlu, şöyle konuştu:
"Türkiye'yi emekçilerin alın teri var ediyor. Ama ilk fırsatta işsiz, aşsız, umutsuz kapıya bırakılan bizler oluyoruz. Her fırsatta sağlık hakkına, eğitim hakkına, kıdem tazminatı hakkına, sendikalaşma hakkına göz dikilen bizler oluyoruz. Seçim zamanı geldiğinde kapımızı aşındıranlara sesleniyorum: Demokrasi emeğin üzerinden yükselen rejimin adıdır. Bunun farkına varın.
Türk-İş Başkanlar Kurulu bugünü 'TEKEL işçileriyle dayanışmak için eylem günü' ilan etmiştir. Ekmek parası için mücadele eden TEKEL işçilerine selam olsun. Eylemimiz, hükümetin sesimizi duyması, haklı taleplerimizi yerine getirmesi içindir. Hükümetin duyarsızlığı devam ettiği sürece, bizim eylemlerimiz de devam edecektir."
Açıklama sırasında işçiler, "TEKEL işçisi yalnız değildir" ve "AKP şaşırma, sabrımızı taşırma" şeklinde sloganlar attı.
Kumlu ve beraberindeki yöneticiler, daha sonra iş yerindeki işçileri ziyaret etti.
DİSK üyeleri de destek verdi
Öte yandan Şişli Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü garajı önünde gerçekleştirilen dayanışma eyleminde konuşan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, işçi sınıfının ortak sorunlar karşısında ortak davranış göstermesinin önemine işaret etti.
Çelebi, Türk-İş'in Tekel işçileriyle dayanışma icin bir saat geç iş başı yaparak gerçekleştirdiği "Çalışmama Hakkını Kullanma" eylemine, üyelerinin de destek verdiğini bildirdi. Eylemin bazı iş yerlerinde değil, bütün sektörlerde etkin bir katılımla gerçekleşmesini istediklerini kaydeden Çelebi, bunun haksızlıklara karşı iyi bir yanıt olacağını söyledi.
Bütün emek örgütlerinin işçi sınıfının hak ve çıkarlarını sağlamak için bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Çelebi, belediyelerde, Tekel'de, Sinter'de, Kent A.Ş'de, Kızılay'da hak ihlallerinin sürdüğünü öne sürdü.
Kriz, özelleştirmeler, işsizlik, istihdam sorunu, asgari ücretin belirlenmesi, kıdem tazminatı, eğitim ve sağlık hakları konusunda işçi sınıfının sorunlarının ortak olduğunu ifade eden Çelebi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ortak sorunlara karşı mücadelenin de ortak olması esastır. Haksızlıkları engellemenin tek yolu, tüm emekçileri, emek örgütlerini ve emek dostlarını tek bir vücut halinde organize ederek, işçi sınıfının birleşik mücadelesini yükseltmektir. Ülkemizin bütün demokrasi güçlerini, emekçilerini, emek dostlarını, aydınlarını, gençlerini, kadınlarını, işçilerini ve işsizlerini 'hepimiz tekel işçisiyiz' demeye çağırıyoruz"
İstanbul'daki diğer eylemler
Bu arada, Türk-İş'in aldığı karar uyarınca kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu bir grup, Kartal'daki Tekel Cevizli Yerleşkesi önünde bir araya geldi.
Burada bir açıklama yapan Tekgıda-İş'in Örgütlenmeden Sorumlu Daire Başkanı Göksel Şengün, Tekel işçilerinin mücadelesinin 11. gününde olduğunu belirterek, "Bugün işçilerin, emekçilerin, Türkiye'nin dört bir yanında verdiği mücadele ekmek mücadelesidir. Yani eve giren paranın sofraya konan yemeğin mücadelesidir" dedi.
Türk-iş Başkanlar Kurulu'nun, hükümetin Tekel işçilerinin taleplerine karşı duyarsızlığını protesto için sürekli eylem kararı aldığını anımsatan Şengün, "Tekel işçileri seslerini duyurmak için, bir saat geç iş başı yaparak dört hafta boyunca cuma günleri bu eylemi tekrarlayacaktır. İşçiye, çalışana saygısı olmayan bu hükümetten kurtulana kadar mücadelemiz devam edecektir. 'Babalar gibi satacağız' diyen zihniyete karşı, sözümüz şudur; biz de senin oyununu aslanlar gibi bozacağız" diye konuştu.
Öte yandan DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikasına bağlı işçiler de Esentepe'deki Kartal Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü önünde toplandı.
Çeşitli pankart ve dövizler açan, sloganlar atan grup adına bir basın açıklaması yapan DİSK Yönetim Kurulu üyesi Celalettin Aykanat, Türkiye'nin yangın yerine döndüğünü savunarak, "Cumhuriyet tarihinin en baskıcı siyasi anlayışı ile karşı karşıyayız. Emekçilere karşı saldırılar devam ediyor. Ankara'da soğuğa, yağmura karşı Tekel işçileri direniyor. Tekel işçileri Ankara'da çoban ateşini yaktılar. Bizim de bu ateşe destek vermemiz lazım. Bize dayatılan kölelik yasalarını, bize uzatılan deli gömleğini giymek istemiyoruz" dedi.
TEKEL işçilerinin Türk-İş Genel Merkezi önündeki eylemi sürüyor
TEKEL işçilerinin Türk-İş Genel Merkezi önündeki eylemi sürüyor. Sabah saatlerinde genel merkez önünde toplanan işçilere çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve siyasi partilerden destek ziyaretleri de devam ediyor.
Sabah saatlerindeki 1 saatlik iş bırakma eyleminin ardından Türk-İş Genel Merkezi'ne gelen Genel Başkan Kumlu işçilere hitap ederek, eyleme diğer bazı sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin de destek verdiğini ifade etti.
Türk-İş topluluğu olarak sadece TEKEL işçilerinin bu eyleminde değil, tüm eylemlerinde "önce ülkemiz diyerek" hareket ettiklerini belirten Kumlu, "Sonra işimizi, aşımızı, ekmeğimizi istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz" dedi.
Cuma günleri 1 saat işe geç başlama kararı almadan önce 10 gün boyunca bu sorunu masa başında çözmeye çalıştıklarına dikkati çeken Kumlu, "Sayın Başbakanımızla ben görüştüm. Suriye'ye giderken havaalanındaki açıklamalarından sonra mecbur kaldık, bu eylem kararını aldık. Maksadımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil" diye konuştu.
BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu da eylemin yapıldığı genel merkez önüne gelerek, işçilere hitap etti. Buradaki hak, ekmek arayışına tercüman olmak istediklerini belirten Topçu, "İnşallah her şeye rağmen en kısa sürede haklarınız size iade edilecek. Ben siyasi iktidarın ilgilileriyle görüştüm. Genel başkan yardımcılarının bana ifade ettikleri şu, çalışmalara başlamışlar. '4/c'nin' imkanlarını diğer imkanlarla eşit hale getirecekler. 'Çalışma süresindeki kesintileri ortadan kaldırarak şu andaki ücret düzeyine yakın bir hale getirip bu işi çözeceğiz' dediler" diye konuştu.
Maksatlarının siyaset yapmak değil, siyasi iktidarın yaptığı bir yanlışı düzeltmek olduğunu savunan Topçu, hükümete de "yanlıştan dönme ve emekçinin lehine karar verme" çağrısında bulundu.