”Türkiye Ada'da barış için her türlü katkıyı vermeye hazır”

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, çözümün AB çerçevesinde ve Türkiye'nin fiili ve etkin garantörlüğünde uygulanması gerektiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin her zaman bütün barış teşebbüslerinde bir adım önde gittiğini belirterek, Türkiye'nin adada barışın sağlanması için her türlü katkıyı vermeye hazır olduğunu söyledi.

Davutoğlu, Esenboğa Havaalanında yaptığı açıklamada, Kıbrıs'ta yürütülen müzakereler bağlamında bu yılın kritik öneme sahip olduğunu ifade ederek, ziyaret vesilesiyle müzakerelerde gelinen aşamaları kapsamlı olarak değerlendireceklerini kaydetti.

Davutoğlu, "Türkiye için kapsamlı bir çözümün ana esasları; iki kesimlik, siyasi eşitlik, yeni bir ortaklık sisteminin geliştirilmesi ve bu çözümün AB çerçevesinde ve Türkiye'nin fiili ve etkin garantörlüğünde uygulanmasıdır" diye konuştu.

Müzakerelerin kendi doğası içinde devamının önemli olduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Uluslararası mahkemelerde alınan kararlar ya da dışarıdan yapılan etkilerle müzakerelerin kapsamını ilgilendiren konular üzerinde şimdiden bir ön kabullerde bulunmak doğru değildir. Önemli olan nihai ve adil bir çözümü Kıbrıs'ta gerçekleştirmektir. Adayı bir barış adası haline getirmektir. Adayı barış adası haline getirmek suretiyle Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarı temin etmektir. Türkiye'nin nihai hedefi budur. Diğer bütün bölgelerde olduğu gibi Doğu Akdeniz'de de iyi komşuluk ilişkileri, barış, istikrar ve refah bölgesi kurma amacımız sürecektir."

Türkiye'nin her zaman bütün barış teşebbüslerinde bir adım önde gittiğini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Sadece Kıbrıs'ta değil, birçok diğer doğrudan bizi ilgilendirmeyen alanlarda da, Türkiye hep vurguladığımız proaktif barış diplomasisini yürütmüştür ve bu barış diplomasisini her alanda yürütmeye kararlıdır. Ancak bir adım önde olmak temel ilkeleri oturmuş bir barış süreci için geçerlidir. Bu çerçevede Türkiye, adada barışın gerçekleşmesi için her türlü katkıyı vermeye hazırdır. Ancak Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının haklı taleplerini göz önünde bulunduran kapsamlı bir çözüm, bizim için esastır."

KKTC'de son derece dinamik bir demokrasinin mevcut olduğunu ifade eden Davutoğlu, ancak demokrasilerde görüş ayrılıkları ve ihtilafların her zaman olabileceğini, ama yine demokrasilerde ulusal çıkarın ortak unsurlarının herkes tarafından görülmesi gerektiğini söyledi.

Davutoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Başbakan Derviş Eroğlu'nun bu dönemde son derece iyi bir işbirliği içinde olacaklarından emin olduklarını, bundan hiçbir şüphelerinin bulunmadığını kaydetti.

Söz konusu olanın KKTC içindeki iç siyasi tartışma, ihtilaf değil, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının geleceğiyle ilgili bir mesele olduğunu ifade eden Davutoğlu, bu çerçevede bütün tarafların Kıbrıs'ta ve Türkiye'de tek bir hedef etrafında kitleneceğine inandığını, bu hedefin de KKTC ve Kıbrıs Türk halkı için adil bir barışın gerçekleşmesi olduğunu kaydetti.

"Herhangi bir tartışmanın içinde olmak istemiyorum"

TBMM dışından atanmasıyla ilgili muhalefetten gelen eleştirilere yönelik soru üzerine Davutoğlu, "Dün yüce mecliste yemin etmek suretiyle benim için çok büyük onur teşkil eden bir vazifeye başlamış bulunuyorum. Dolayısıyla bu vazifenin en iyi şekilde tekmil edilmesi ve ülkeme olan bir borç edasını yerine getirme doğrultusundaki çalışmalarımı sürdüreceğim" diye konuştu.

Daha önce 8-9 dışışleri bakanının da meclis dışından atama suretiyle görev yürüttüklerini belirten Davutoğlu, "Yüce meclisimiz bizim için nihai meşruiyet kaynağıdır ve denetim mercidir. Dolayısıyla görevimi bu bilinçle sürdüreceğim, herhangi bir tartışmanın içinde olmak istemiyorum" dedi.

Mardin'deki saldırıya yönelik bir soru üzerine, olay dolayısıyla en derin üzüntülerini ifade eden Davutoğlu, hiçbir gerekçenin böyle bir olayı meşru, mazur gösteremeyeceğini kaydetti ve Türk halkının bu olaydan derin üzüntü hissettiğini ifade etti.

Olayın dış basında geniş yer almasıyla ilgili olarak da, bunun münferit olarak ele alınması gereken bir olay olduğunu göz önünde tutmak gerektiğini, farklı yorumlara tenezzül etmemekte fayda olacağını sözlerine ekledi.