Türkiye-Afrika ülkeleri ticaret hacmi % 140 arttı

Bakan Tüzmen, 2012 yılına kadar ticaret hacminin 50 milyar dolar olacağına inandığını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 2003'de 5,4 milyar dolar olan Türkiye-Afrika ülkeleri ticaret hacminin, geçen yılın sonunda yüzde 140 oranında artış göstererek 13 milyar dolara yükseldiğini, 2012 yılına kadar ticaret hacminin 50 milyar dolar olacağına inandığını söyledi. 

Tüzmen, "Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi" kapsamında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen "Türkiye-Afrika İş Forumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, Afrika Birliğinin Türkiye'yi birliğin stratejik ortaklarından biri olarak sunmasını ve AB, Çin ve Japonya ile yapılan zirvelerden birinin Türkiye'de düzenlenecek olmasını önemsediklerini ifade etti. 

Tüzmen, ABD ve Avro bölgesindeki krizin Asya'yı etkilemeye başladığını belirterek, Dünya Gıda Programı verilerine göre, 2007 yılı Haziran ayından itibaren gıda maddeleri fiyatlarının yüzde 55 oranında arttığını, gelişmiş ülkelerin ekonomik durgunluk, işsizliğin artması ve enflasyonun yükselmesi gibi sorunlarla mücadeleye öncelik verirken, dünya gıda maddeleri fiyatlarındaki yükselişin meydana getirdiği risklerin arttığını kaydetti. 

En az gelişmiş veya gelişme yolundaki ülkelerde üretilen mallara daha fazla pazara giriş olanağı sağlayacak düzenlemelerin yapılması beklenen Dünya Ticaret Örgütü Doha Kalkınma Gündemi müzakerelerinin korumacı politikalar nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandığını ifade eden Tüzmen, "Sanayileşmiş ülkeler uzun vadede tüm dünyayı olumsuz etkileyecek bu tutumdan vazgeçmeli ve tarım ürünleri ticaretini uzun vadeli bir perspektif çerçevesinde daha adaletli ve paylaşımcı yaklaşımla desteklemelidirler" dedi. 

Tüzmen, Afrika'nın tarımsal üretim devrimi için ihtiyaç duyduğu teknoloji transferi ve yatırımlar için gerekli uzun vadeli finansman imkanlarının, gelişmiş ülkeler ve uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanması gerektiğini kaydetti. 

 

Türkiye'nin Afrika'ya bakış açısı

Kürşad Tüzmen, Batılı ülkelerin sömürge odaklı siyasetinin tersine, 17. yüzyılda kıtanın bir bölümünde egemenlik sağlayan Osmanlı Devleti açısından Afrika'nın, Hint yolunun gölgesinde kalmaya başlayan Akdeniz bölgesindeki ticaretini güçlendirmek açısından önemli olduğunu vurguladı. 

Türkiye'nin Afrika'ya bakış açısını gösteren en güzel örneğin Osmanlı padişahı 2. Abdülhamit'in girişimiyle imzalanan "Senedi Umumi" olduğunu ifade eden Tüzmen, bu anlaşmanın, köle ticaretinin yasaklanmasına giden yolda kısıtlayıcı hükümler içeren ilk belge olduğunu söyledi. 

Türk ulusal kurtuluş mücadelesinin ve Cumhuriyet devrimlerinin Afrika ulusları tarafından takip edildiğini belirten Tüzmen, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinin Afrika'daki dekolonizasyon sürecine önemli ölçüde etkide bulunduğunu ve pek çok Afrika ülkesinin, sömürgeci güçlere karşı kazandığı zaferlerle, uluslararası saygın ve sözü geçen ülkeler haline geldiğini anlattı. 

Afrika'nın büyük potansiyel taşıdığını kaydeden Tüzmen, kıtanın önümüzdeki dönemin "parlayan yıldızı" olacağına inandığını söyledi. 

 

"Afrika stratejisini uygulanmaya başladık"

2000 yılında uygulamaya konulan "Komşu ve Çevre Ülkelerle Ticareti Geliştirme Stratejisi"ne ek olarak 2003 yılının başından itibaren Afrika stratejisinin uygulanmaya başladığını hatırlatan Tüzmen, şunları kaydetti: 

"2003 yılında 5,4 milyar dolar olan Türkiye-Afrika ülkeleri ticaret hacmi, 2007 yılı sonunda yüzde 140 oranında bir artış göstererek 13 milyar dolara yükselmiştir. Bu yılın ilk yarısında elde ettiğimiz yüzde 55 oranında artış, yıl sonunda ticaret hacmimizin 19 milyar dolara ulaşacağına işaret etmektedir. 2012 yılına kadar ticaret hacminin 50 milyar dolar olacağına inanıyorum." 

Tüzmen, 2003 yılından bu yana 9 Afrika ülkesi ile ticaret ve ekonomik işbirliği anlaşmaları yapıldığını, bunların yanı sıra, Fas, Tunus ve Mısır ile serbest ticaret anlaşmalarının imzalandığını belirterek, çok sayıda Afrika ülkesi ile de serbest ticaret, tercihli ticaret, ekonomik ortaklık gibi geniş kapsamlı anlaşmaların imzalanması yönünde başlattıkları çalışmaları hızla sonuçlandırmayı beklediklerini ifade etti. 

Tüzmen, geriye kalan tüm Afrika ülkeleri ile de 2012 yılına kadar dile getirdiği temel anlaşmalardan en az bir tanesini gerçekleştireceklerini bildirdi. 

Afrika'nın değişik merkezlerinde 3 TİKA bürosu açıldığını, önümüzdeki dönemde TİKA'nın faaliyetlerini sürdürebilmesi amacıyla 65 milyon dolarlık bir kaynak tahsis edildiğini anlatan Tüzmen, Türkiye'nin Sahra-altı Afrika'da 7 büyük elçiliği bulunduğunu, 2009 yılı sonuna kadar 15 ülkede daha büyük elçilik açma kararı aldıklarını, 2004 yılından itibaren büyük elçilikler nezdinde 7 yeni ticaret müşavirliği açtıklarını bildirdi.