Türkiye ile ırak arasındaki petrol gerginliği
Dr. Mak. Yük. Müh. Serdar İSKENDER
Kuzey Irak-Türkiye yakınlaşmasıyla başlayan Irak Merkezi Yönetimi-Türkiye gerginliği, Irak Merkezi Yönetimi'nin Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın uçağının Erbil'e inmesine izin vermemesiyle zirve yaptı. Irak Merkezi Yönetimi ile Türkiye arasındaki gerginliğin zirve yapmasının en önemli nedeni Kuzey Irak petrolleriydi.
Yarı-Özerk Kürt Bölgesel Yönetimi, 2012 yılının başından itibaren Irak Merkezi Yönetimi'nin karşı çıkmasına rağmen, Kuzey Irak'ta üretilen petrolü satabilmek için çalışıyordu. Kuzey Irak'ta petrol üretimi her geçen gün artmasına rağmen, petrolü işleyecek yeterli rafineri olmaması nedeniyle, bölgede benzin ve mazot sıkıntısı yaşanmaya başlamıştı. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, işlenmiş petrol ürünleri benzin ve mazot konusunda Bağdat'ta ki Merkezi Yönetim'e bağımlı durumda.
Irak Merkezi Yönetimi ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki gerginlik nedeniyle, Irak Merkezi Yönetim'in Kuzey Irak'a göndermiş olduğu benzin ve mazot miktarını düşürmesi, bölgede yeni bir krize zemin hazırladı. Petrol denizinin üzerinde bulunan Kuzey Irak'ta yaşanan benzin ve mazot sıkıntısındaki artış krizi tırmandırdı.
Bu dönemde, İran'a uygulanan petrol ambargosu nedeniyle, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek isteyen Türkiye'de, Kuzey Irak'tan petrol ithal etmek istiyordu.
Bölgesel Kürt Yönetimi ile Türkiye arasında yapılan görüşmelerin sonucunda, Kuzey Irak'ta ki ham petrolü alıp, Türkiye'de rafineri de işleyip, benzin ve mazot olarak yeniden Kuzey Irak'a satışı konusunda anlaşmaya varıldı. Temmuz ayı başında Türkiye'den gönderilen tankerler, petrolü Kuzey Irak'tan alarak Mersin Rafinerisi'ne taşımaya başladı.
Bölgesel Kürt Yönetimi'nin kendi topraklarından çıkan petrolü satmaya başlaması, Türkiye'nin Kuzey Irak'tan ham petrol alması, bunun karşılığında Kuzey Irak'a benzin ve mazot satışının başlaması, gergin olan Ankara-Bağdat ilişkilerinin daha da gerilmesine neden oldu.
Kesinleşmiş 143 milyar varillik petrol rezervleriyle Suudi Arabistan ve İran'dan sonra dünyanın en büyük üçüncü petrol rezevine sahip Irak'ta, rezervin 55 milyar varillik bölümü Kuzey Irak'ta bulunuyor.
2002 yılında itibaren birçok küçük petrol arama şirketi Kuzey Irak'ta faaliyet göstermeye başladı. Halen, 40 kadar yabancı şirketin Kuzey Irak'ta petrol arama faaliyetinde bulunduğu biliniyor. Son dönemde, Kuzey Irak petrollerine, petrol devlerinin artan ilgisi dikkat çekiyor. Dünyanın en büyük 10 petrol şirketi arasında yer alan Amerikalı Exxon Mobil, Chevron, Rus Gazprom ve Fransız Total, Kuzey Irak'ta petrol çıkarmak için Bölgesel Kürt Yönetimi ile anlaşmayı başardı.
2012 yılında, dünyanın en büyük özel petrol şirketi olan Exxon Mobil, Kuzey Irak'ta altı arama bölgesi için sözleşme imzaladı. Temmuz ayında ise ABD'nin ikinci büyük petrol şirketi Chevron Kuzey Irak'a geldi. Chevron, Hintli Reliance şirketinin sahip olduğu Sarta ile Rovi petrol sahalarının yüzde 80'ini alarak Kuzey Irak petrol yarışında var olduğunu gösterdi. Ağustos ayında ise Fransız Total, Hari ve Safen petrol sahalarının büyük çoğunluğunu Marathon Oil'den aldı. Gelişmeleri yakınen takip eden Rus devlet şirketi olan enerji devi Gazprom'da Kanada'lı Western Zagros şirketinin işlettiği Gamian petrol sahasını alarak bölgedeki yerini aldı.
Kuzey Irak'ta yatırıma başlayan dört büyük global oyuncu, kolaylıkla petrolü çıkarabilecektir. Ancak, Kuzey Irak'ta çıkarılacak petrolün uluslararası pazarlara ulaştırılması petrolün çıkarılmasından daha zor olacağa benziyor. Kürt Bölgesel Yönetimi ile Merkezi Irak Yönetimi arasındaki petrol nedeniyle çıkan kavga sürekli büyüyor. Bu kavga nedeniyle, Kuzey Irak'tan çıkarılan petrolün Merkezi Irak Yönetimi'nin kontrolünde bulunan Güney Irak topraklarından geçerek Basra Körfezi'ne ulaştırılması mümkün gözükmüyor. Bu durumda, Kürt Bölgesel Yönetimi'nin bölgede çıkarılan ham petrolü, Merkezi Irak Yönetimi'nin kontrolünde bulunan topraklardan geçirmeden Türkiye üzerinden taşıması gerekiyor. Bölgesel Kürt Yönetimi'nin bağımsızlığını kazanabilmesi ve Merkezi Irak Yönetim'nin boyunduruğundan kurtulabilmesi için petrol ihracatına ihtiyacı var. Çünkü Kuzey Irak sınırlarının dışına çıkamayan petrolün, Kuzey Irak'a hiçbir katkısı olmuyor.
Kuzey Irak Bölgesi'nin hızla kalkınmasını isteyen Bölgesel Kürt Yönetimi, Tak Tak petrol sahasından inşa edeceği yeni bir boru hattını, Kerkük-Ceyhan Boru Hattı'na bağlamak için çalışmalara başladı. Kuzey Irak'ın petrolü satabilmesi için Türkiye'ye ihtiyacı bulunuyor. Kuzey Irak petrollerinin Kerkük-Ceyhan Boru Hattı'yla Ceyhan'a indirilmesi, Kuzey Irak petrollerinin dünya petrol piyasalarına açılmasına yardımcı olacak, hem de Türkiye'nin daha uygun fiyata petrol almasını sağlayacaktır. Bu açıdan değerlendirme yapıldığında, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin Türkiye'ye ihtiyacı var ve son dönemde Türkiye'yi rahatsız edecek hiçbir faaliyette bulunmamaya özen gösteriyor.
Türkiye'nin, Kuzey Irak petrollerinin Ceyhan'a akışına izin vermemesi durumunda, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, Irak Merkezi Yönetimi'ne karşılıksız itaat etmek zorunda kalacaktır. Türkiye Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bu zaafını iyi değerlendirmeli, Ortadoğu'da senaryosu yazılan "Büyük Enerji Oyunu"nda figüran değil, başrol oyuncusu olmayı başarmalıdır. Kuzey Irak'ta ki petrolün elinden kaçtığını gören Merkezi Irak Yönetimi'nin, uçak protestosuna bir de bu pencereden bakmak doğru olsa gerek.