Türkiye şimdi ne yapacak?
Suriye'nin düşürdüğü F-4 uçağı sonrasında Türkiye'nin nasıl tavır takınacağı merak ediliyor. Politikacılar ağırlıklı olarak soğukkanlı davranma fikrini öne sürüyorlar.
İSTANBUL - Türkiye dün öğleden sonra Genelkurmay Başkanlığı'nda yapılan açıklama ile F-4 tipi silahsız Türk savaş uçağının Akdeniz açıklarında kaybolduğunu öğrendi. Açıklamada uçağın radardan kaybolduğu ve telsiz bağlantısının kesildiği bildirilirken akıbetine ilişkin bir bilgi verilmedi. Akşam saatlerinde söylenti olarak yayılan "Uçağı Suriye düşürdü" iddiası gece yarısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından doğrulandı. Suriye uçağı düşürdüğünü ama Türk uçağı olduğunu fark etmediğini ve pilotları arama çalışmalarında yardımcı olacağını açıkladı.
Brezilya'dan İstanbul'a dönen Erdoğan'ın uçağı rota değiştirerek Ankara'ya indi ve Güvenlik Zirvesi acil koduyla toplandı. Erdoğan'ın, uçağı Suriye'nin düşürdüğünü doğruladıktan sonra olay aydınlatılınca nihai adımlar atılacağını açıklaması Türkiye gündeminde bomba etkisi yarattı. Yaşanan gelişmelerin ardından politikacılar ve uzmanlar Türkiye'nin tavrının nasıl olması gerektiğine dair ardı ardına açıklamalarda bulundular.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Örtbas edilmesi mümkün değil, gereken yapılacak
Olayın ardından dün yetkililerle sürekli temas halinde olduğunu ifade eden Gül, "Her şeyin net olarak ortaya çıkması gerekiyor. Şüphesiz ki böyle bir şeyin üzerinin örtülmesi mümkün değil, ne gerekiyorsa şüphesiz ki yapılacaktır. Bunda hiçbir tereddüttün söz konusu olmaması gerekir" dedi. Suriye'den yapılan uçağın ihlal üzerine düşürüldüğüne ilişkin açıklamanın hatırlatılması üzerine Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uçağın düşürüldüğü kesin. Her şey netleşsin diye biz daha erken bu açıklamayı yapmadık. Çünkü bunlar neticeleri çok olan şeylerdir. Uçağın düşürüldüğü yerin kesin tespiti yapılmak üzere, ondan sonra ne gerekiyorsa yapılacaktır. Jet uçaklarının deniz üzerinde uçarken ki sürati düşündüğünüzde, sınırlara kısa mesafeli olarak girilip çıkılması rutindir biraz. Ege'de Karadeniz'de başka yerlerde bunlar rutin şeylerdir. Kötü niyet içermeyen, uçakların süratinden dolayı elde olmadan olan şeylerdir. Acaba öyle mi oldu, yoksa tamamen kendi karasularımızda mı oldu, bunlar ortaya çıkacak. Bunlar neticeleri ağır olan konular olduğu için daha detaylı açıklamaları erkenden yapılamıyor. Her şey ortaya çıktıktan sonra ne gerekiyorsa yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Kabul edemeyiz ama soğukkanlı olmalıyız
Kılıçdaroğlu, '' Uçağımızın düşürülmesi bizim kabul edebileceğimiz olay değil. Ama bunun soğukkanlılıkla ele alınması, tahlil edilmesi, sorgulanması gerekiyor. Aklımızda pek çok soru var. Bunların henüz yanıtını almış değiliz. Umuyorum, önümüzdeki süreç içerisinde Türkiye olayı sağlıklı değerlendirir. Diplomatik kanalların açık tutulması gerekiyor. Bu çerçevede soğukkanlı bir değerlendirme bekliyoruz'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Suriye'den açıklama bekliyoruz
Arınç Suriye'nin açıklama yapmasının beklendiğini ifade ederek, "Temaslar sonucunda bu açıklama yapıldığında, Türkiye tarafından da buna ilişkin bir sonuç ortaya konulduğunda, savaş uçağı olmayan, keşif-eğitim amaçlı rutin çalışmalarını sürdüren uçağımızın hangi kara sularında, ne şekilde ve hangi amaçla düşürüldüğü konusu kamuoyuna da ilan edilecektir" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: Türkiye'nin içine atması söz konusu değil
Durumun kabul edilemez olduğunu ifade eden Çelik, şöyle konuştu: "Var sayalım ki bir sınır ihlali oldu. Uçağı düşürmek mi gerekiyor? Sınır ihlalleri neticesinde uçak düşürülürse dünyada komşu devletler arasında huzur kalmaz. Yıllardır Yunanistan ile bu anlamda havada birçok dalaşlar yaşadık ama bu şekilde, diplomatik anlamda bir çözüm bulunur. Şimdi Suriye'de diyelim ki böyle bir hava ihlali olduğunu farz etsek, henüz hukuki olarak netleşmiş bir durum yok... Bunun karşılığı uçağın düşürülmesi kesinlikle olamaz. Bu yönüyle bu eylem kabul edilemez bir eylemdir. Yani Türkiye'nin bunu içine atması söz konusu değil. Mutlaka bunun gerek diplomatik alanda gerekse farklı şekillerde bir cevabı olacaktır."
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış :Vatandaşlarımız serin kanlı olsunlar
"Bu konunun iktidarı, muhalefeti olmaz. Bu konunun doğusu batısı olmaz, kadını erkeği olmaz. Bunlar bizim ulusal meselemizdir" diyen Bağış, şunları söyledi: "Vatandaşlarımız serin kanlı olsunlar, sakin olsunlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlüdür, büyüktür, ne yaptığını bilir. Biraz sabırla, biraz da anlayışla bu sürecin tamamlanmasını bekleyelim. Tamtam çalmaya hevesli bir yaklaşım da görüyorum. Siyahla beyaz arasında grinin birçok tonu olduğunu da unutmamak gerekir. Türkiye sadece dünden bu yana değil Suriye'deki olaylar başladığından, oradaki eli kanlı zihniyetin zulme başladığı günden itibaren haktan yana, adaletten yana, insanlıktan yana bir tavır sergilemiştir. Bunu da sergilemesi noktasında hiçbir kimsenin ne iznine başvurmuştur ne de başvuracaktır. Nihai netice tam bir aydınlansın ondan sonra büyük devlet olmanın gereği yerine getirilir."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu: "Suriye dikkatli olmalıdır, Türkiye hakkını korur"
Loğoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, askeri uçağın kaybından sonra Başbakanlık'tan dün yapılan açıklamanın dikkatli kaleme alındığını, temkinli ve ölçülü olduğunu belirtti. "Bu aşamada önceliğimiz pilotlarımızı canlı olarak bulmak olmalıdır" ifadesini kullanan Loğoğlu, uçağın düşürülmesinin, Türkiye-Suriye ilişkileri bağlamında, dolayısıyla bölgesel ve uluslararası ölçekte çok ciddi sonuçları olabilecek önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.
Durumun nedenleri tam olarak ortaya çıkarılıncaya kadar suhuletle hareket edilmesinin önemine işaret eden Loğoğlu, "Suriye dikkatli olmalıdır. Hak ve hukukunu korumakta Türkiye'nin daima birlik içinde ve kararlıkla hareket ettiğini kimse unutmamalıdır" ifadesine yer verdi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Yanlışlıkla vurulmadı, gerekli cevap verilmeli
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici yazılı açıklamasında, askeri uçağın Suriye tarafından, "alçak uçuş yapıyordu, hava sahamızı 1 kilometre ihlal etti, düşürdük ve düşürdükten sonra da Türk uçağı olduğunu anladık" açıklamasının, "kabul edilemez bir durum olduğunu" ifade etti. "Uluslararası hukuka da baktığımızda, Suriye'nin, başka alternatifleri zorlamadan ve denemeden 'savaş uçağını direkt düşürmüş olması' kanaatimizce uçağımızın yanlışlıkla vurulmadığını göstermektedir" görüşünü savunan Destici, şunları kaydetti:
"Bu hadise göstermiştir ki Suriye yönetimi hava sahalarını ihlal eden Türk uçaklarını düşürme noktasında önceden bir karar almış ve bunu da ilk ihlalde uygulamıştır. Durum net ve açıktır. Bunun üstünün örtülmesi mümkün değildir. Öncelikle uluslararası hukuk yolları denenmelidir. Burada başta ABD, NATO ve BM'nin samimiyeti test edilmeli, atacakları adımlar iyi izlenerek dikkatlice okunmalıdır. Daha sonra Türkiye Suriye'ye gerekli cevabı vermelidir. Aksi halde Türkiye bölgede ve dünyada büyük itibar kaybı yaşayacaktır."
HAS Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu: İnşallah sıcak bir şey olmaz
"Uçağın düşürülmesiyle, Suriye olayında bir aşamaya geldik gibi görünüyor" diyen Bekaroğlu, şunları söyledi: "İnşallah sıcak bir olay olmaz. Baştan beri, hükümetin, Başbakanın, Dışişleri Bakanı'nın izlediği politikaları doğru bulmuyoruz. Suriye'de olup biten, Türkiye'nin iç işi olarak ele alındı. Türkiye'de bir yurttaş bunu söylese, ben böyle bir şey söylesem, bu insani bir bakış açısı olarak anlaşılabilir ama devleti yönetenlerin bunu bu şekilde algılamaları ve duyurmaları çok doğru bir şey değildi."
Davutoğlu MİT ile görüştü
Öte yandan bugün öğle saatlerinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Dışişleri Konutunda bir araya geldi.
Toplantıda, dün Başbakanlık'ta güvenlik zirvesinde alınan kararların uygulanması çerçevesinde gerek devam eden arama kurtarma çalışmaları, gerek bundan sonra atılacak adımlar hakkında bilgi alışverişi yapıldığı öğrenildi.