Türkiye'nin ilk hidrojen dolum istasyonu

UNIDO-ICHET araştırmacılarından Dr. Atanur: "UNIDO-ICHET, Eylül ayı sonlarında Türkiye'nin ilk hidrojen dolum istasyonunu İstanbul'da Haliç-Feshane civarındaki bir noktada açacak"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NEVŞEHİR  - Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma (UNIDO) ve Uluslararası Hidrojen Enerji Teknolojileri Merkezi (ICHET) araştırmacılarından Dr. Osman Malik Atanur, "UNIDO-ICHET, Eylül ayı sonlarında Türkiye'nin ilk hidrojen dolum istasyonunu İstanbul'da Haliç-Feshane civarındaki bir noktada açacak" dedi.

Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde Nevşehir Üniversitesi (NEÜ) Sebahat Erol Toksöz Uygulama Oteli'nde gerçekleştirilen hidrojenle çalışan yakıt hücrelerinin ele alındığı "5. Yakıt Pili Uygulamaları ve Entegrasyon" yaz okulunun çalışmalarına 14 ülkeden 50 araştırmacı katılıyor.

Çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Atanur, uluslararası katılımlı Yakıt Pili Uygulamaları ve Entegrasyon yaz okulu aktivitesinin 5.'sinin NEÜ'nün de desteği ile bu yıl Nevşehir'de gerçekleştirildiğini belirtti.

Organizasyonun, UNIDO ve onun çalışma birimi olan ICHET ile Birleşik Çalışma Merkezi'nin ortak aktivitesi olduğunu kaydeden Atanur, "Bu çalışmalar 2008 yılında başladı. İlk 3 aktiviteyi İstanbul'daki üniversitelerde gerçekleştirdik. Bu sene de Nevşehir'de gerçekleştiriyoruz. Teknik konular burada konuşuluyor. Bu teknik konuların içeriği geleceğin teknolojisi ve geleceğin enerjisi olarak kabul edilen hidrojen ve hidrojenle çalışan yakıt hücrelerinin ele alındığı bir yaz okulu çalışması. Bu çalışmada 14 ülkeden katılımcılarımız var" diye konuştu.

"2015'de hidrojenle çalışan araçlar satışa çıkacak"

Suyla çalışan otomobiller ve ev araçları gibi hayal olarak görülen teknolojilerin, çok yakında toplumların hayatına girebileceğini belirten Atanur, hidrojeni hem yerel uygulamalarda elektrik enerjisi elde ederek evlerin, şirketlerin, ofislerin elektrik enerjisini karşılamanın mümkün olacağını hem de hidrojenden araç yakıtı yaparak otomobiller, iş araçları, deniz taşıtları gibi uygulamalarda kullanımının mümkün hale geleceğini vurguladı.

Buna ilişkin bazı çalışmalar var olduğunu kaydeden, Atanur şöyle devam etti: "Aşağı yukarı her otomotiv firmasının prestij arabası olarak ifade edebileceğimiz belli sayıda arabası var. Ama ticari olarak bunlar henüz piyasaya çıkmadılar. Ancak 2015 yılından itibaren bu araçların başta Avrupa olmak üzere dünyanın çoğu ülkesinde satışa çıkmasını bekliyoruz. Tıpkı akaryakıt alır gibi arabalar istasyona hidrojen almaya gelecekler ve bir tabancayla hidrojeni alacaklar depolarına. Niye hidrojen bu kadar önemli? Şimdiki içten yanmalı yakıtlardan farklı olarak hidrojende elektro kimyasal bir yanma oluyor ve buradan üretilen elektrik enerjisi ile motorlar hareket haline geçiriliyor. En önemlisi de fosil enerji kaynakları olan petrol, kömür, doğalgaz gibi enerji kaynaklarına ihtiyacı minimuma indiriyor buna bağlı olarak da çevre kirlenmesini minimum düzeye düşürüyor. Aslında bu konuda teknik sorunların pek çoğu çözüldü diyebiliriz. Ama halen ufak tefek sıkıntılar var. Bunlar da çözülmeye çalışılıyor."

Türkiye'nin ilk hidrojen dolum istasyonu

Türkiye'nin de bu gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Atanur, "UNIDO-ICHET Eylül ayı sonlarında Türkiye'nin ilk hidrojen dolum istasyonunu İstanbul'da Haliç-Feshane civarındaki bir noktada açacak ve buna eşlik edecek belirli araçlar da olacak. Araba, otobüs ve özellikle Haliç'te tur atacak gezinti seyir gemisi şeklinde bazı araçlar da uygulamalar olacak" dedi.

Bir teknolojinin gelişmesinde çeşitli adımların olduğunu, bu adımlardan en önemlisinin toplumu bu yeni teknolojilere hazırlamak olduğunu ifade eden Atanur, şunları kaydetti: "Bu adımlardan birincisi teknik engellerdir. Bunların çoğu aşıldı. İkinci olarak fiziki ortamların hazırlanmasıdır, örneğin araçlarda kullanılacaksa hidrojeni dolduracak hidrojen akaryakıt istasyonu gibi merkezlerin kurulması yani alt yapıdır. Alt yapı konusunda eksiklikler var. Sadece Türkiye'de değil Avrupa'da dünyada da eksiklikler var. Dolayısıyla tıpkı benzin istasyonları gibi istasyonlara ihtiyaç var. Bir de toplumun buna hazır olması lazım. Toplum bir teknolojiyi kabul etmeye hazırsa bu teknolojiyi halkın içine sokmak ve halkın bu teknolojiden faydalanmasını sağlamak çok kolay oluyor. Ama halk buna hazır değilse o zaman biraz daha zaman alıyor. Aslında bizim UNIDO-ICHET olarak misyonlarımızdan bir tanesi de gittiğimiz her türlü platformda, yaptığımız bütün çalışmalarda özellikle Türkiye'de hidrojeni anlatmaya, temiz enerjileri yenilenebilir enerjileri anlatarak insanların bu teknolojilerin piyasaya çıktığında almalarını, evlerinde kullanmalarını, benimsemeleri için çeşitli bilgileri aktarmaya çalışıyoruz. 2015'ten itibaren Avrupa'da piyasaya çıkacak. Türkiye'de de buna eşlik etmeye çalışacağız."