Türkiye'ye 40 milyar dolarlık sermaye girişi yaşandı

TBB'nin IIF raporundan derlediği bilgilere göre, Türk bankacılık sektörünün 2015'te yılında yurtdışından sağladığı 12.7 milyar dolar kaynağı 2016'da 13.5 milyar dolara çıkarması bekleniyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) "Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımları/Ocak 2016" raporunun Türkiye bölümünde genel görünümün riskli, belirsiz bir tabloya işaret ettiğini, ancak raporun sermaye girişi devam eden Türkiye'nin ekonomik performansı üzerindeki beklentileri tam olarak yansıtmadığını açıkladı.

Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımları konusunda saygın araştırmalarıyla tanınan Institute of International Finance tarafından bu hafta yayımlanan raporda, gelişmekte olan ekonomiler geneline bakıldığında bu yıl, 2015'e kıyasla hafiflemesine karşılık 448 milyar dolar sermaye çıkışı gerçekleşmesi beklendiği ifade edilmiş, Türkiye, Brezilya ve Güney Afrika'nın para çıkışına karşı en hassas ülkelerden olduğuna dikkat çekilmişti.

TBB'nin açıklamasında, Türkiye'ye sermaye girişinin devam ettiği belirtilerek, "Rapora ilişkin verilere göre, 2015 yılında Türkiye'ye 40 milyar dolarlık sermaye girişi yaşanmıştır. 2015 yılında net sermaye girişi 33 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Yine rapora göre Türkiye'ye sermaye girişinin 2016'da da devam etmesi ve 41 milyar dolar olması beklenmektedir" denildi.

TBB'nin IIF raporundan derlediği bilgilere göre, Türk bankacılık sektörünün 2015'te yılında yurtdışından sağladığı 12.7 milyar dolar kaynağı 2016'da 13.5 milyar dolara çıkarması bekleniyor.

Açıklamada, "Raporda tespit edildiği üzere, Türkiye bankalarının uluslararası finans piyasalarından borçlanma yeteneği güçlü bir şekilde devam etmektedir" denildi.

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın da değerlendirmesinde, küresel koşullardan kaynaklanan genel nitelikteki risklerin Türkiye özelinde yaratacağı etkilerin diğer ülkelere göre daha sınırlı kalacağını belirterek, Türkiye'de 2016'da başta bankacılık sektörü olmak üzere ekonomik birimlerin büyümeyi güçlendirecek finansmanı rahatlıkla sağlayabileceğini söyledi.