Türkiye’nin ekonomisi afet tehdidi altında

Araştırmacılara göre, ekonomileri hızla büyüyen ülkeler doğal afet riskine en fazla açık olan ülkeler.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Risk analiz şirketi Maplecroft’un Doğal Afet Risk Atlası’na göre 2011’de doğal afetler küresel ekonomiye 380 milyar dolara mal oldu. Maplecroft’a göre, küresel büyümede kilit öneme sahip Çin, Meksika, Hindistan, Filipinler, Türkiye gibi ülkeler yıkıcı felaketlere açık ve bunların ekonomiye verebileceği zararlara karşı tedbir almalı.

 

İSTANBUL - Küresel ısınmayla artan doğal afetler Türkiye’yi son yıllarda daha çok etkilemeye başladı. Ülkenin özellikle doğu bölgeleri depremlerle sallanırken, Karadeniz ve Ege’de seller, heyelanlar yaşanıyor. Türkiye, orman yangınları ve çığ riskinin de olduğu ülkelerden.

Türkiye’yi tehdit eden doğal afetler ekonomi için de risk olarak görülüyor. Doğal afetler nedeniyle
en fazla mali risk altında olan ülkelerin çoğunluğunu yükselen ekonomilerin oluşturduğu belirtildi.
Türkiye en fazla risk altında olan bu ülkeler arasında yer alıyor.

Risk analiz şirketi Maplecroft’un Doğal Afet Risk Atlası’na göre 2011’de doğal afetler küresel ekonomiye 380 milyar dolara mal oldu. Bu yükselişin en büyük nedeni Mart 2011’de Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami felaketiydi. Felaketin Japon ekonomisine maliyeti 210 milyar dolar oldu.

Araştırmacılara göre, ekonomileri hızla büyüyen ülkeler doğal afet riskine en fazla açık olan ülkeler. Listede ilk 10’da Bangladeş, Filipinler Dominik Cumhuriyeti, Myanmar, Hindistan, Vietnam, Honduras, Laos ve Haiti yer alıyor. Sıralama, ülkelerin sel, kuraklık, deprem ve kasırga gibi felaketlere maruz kalma olasılıklarıyla ekonomik faaliyetlerini temel alan bir araştırmaya göre belirlendi. Raporda, küresel ekonomik büyümede kilit öneme sahip “Çin, Meksika, Hindistan, Filipinler, Güney Kore, Türkiye, Bangladeş ve İran deprem, sel ve tropikal fırtına gibi yıkıcı felaketlere çok açık” denildi ve bu ülkelerin olası felaketlerin ekonomiye verebileceği zararları asgariye indirmeye yönelik önlemler alması gerektiği vurgulandı.

[PAGE]

Çok uluslu şirketlerin Tedarik zincirleri tehdit altında

Raporda, özellikle Bangladeş, Filipinler ve Vietnam’da meydana gelecek doğal afetlerin bu ülkelerin ekonomilerine zarar vermekle kalmayıp, sundukları büyüme fırsatları nedeniyle buralarda önemli yatırımları olan çokuluslu şirketlerin tedarik zincirlerine de önemli bir darbe indirebileceği uyarısı yapıldı. Doğal afetlerin getirdiği risklere açık olan Asya’daki ülkelerin ekonomilerinin kırılgan yapısına dikkat çekilen raporda, risk altındaki ülkelerin bazılarının önemli bir ekonomik üretime sahip olduğu fakat bu ülkelerdeki büyük nüfusun önemli bir bölümünün sel tehdidi altındaki topraklarda yaşadığı belirtildi. Bu da, işgücünün büyük bir kısmının risk altına sokuyor. Maplecroft’a göre, söz konusu ülkelerde Japonya depremine benzer bir olay meydana gelmesi halinde toparlanmaları çok uzun yıllar alabilir. Japonya’da ekonomik hasıla, 2011’de yaşadığı tarihinin dördüncü büyük depreminden ancak bir yıl sonra normale dönebilmişti. Afetlerin ekonomiye verdiği hasarın bir diğer örneği Tayland. Ülkeyi 2011’de vuran seller gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 9’unu buharlaştırmakla kalmamış, altyapının da büyük hasar görmesine neden olmuştu. Tayland, hala sellerin açtığı yaraları sarmaya çalışıyor. Seller ayrıca, dünya devlerinin operasyonlarını vurmuş, en büyük darbeyi otomotiv ile bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) sektörü almıştı. Donanım üreticileri, 2011’in son çeyreğinde talebin sadece üçte ikisini karşılayabildiği için fiyatlarda yüzde 55 artış kaydedilmişti.

[PAGE]

Filipinler’de sel Hindistan’da kuraklık

Raporun hazırlandığı tarihte sellere teslim olan Filipinler, başka bir örnek. Ülkenin kuzeyindeki
Luzon Adası’nı vuran seller 2.7 milyon kişiyi etkiledi. Maplecroft’a göre ülke ekonomisinin büyük
bir bölümü kasırgalara, volkanik hareketlere, heyelan ve sellere açık. Ülkede son 20 yılda 274 doğal afet yaşandı. Diğer yandan, Hindistan’da etkili olan kuraklık ülkenin tarımsal üretimini tehdit ediyor. Hükümetin verdiği bilgiye göre kuraklık ülkenin GSYH’sinin yüzde 0.5’ini yani 8.4 milyar
doları eritecek.

Raporu kaleme alan ekibin lideri Helen Hodge, gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomideki
ağırlığı arttıkça bu ülkelerin karşı karşıya kaldığı doğal afet riskinin küresel etkilerinin de daha fazla olacağının altını çizdi. Bundan dolayı gelişmekte olan ülkelerin çevresel faktörlere karşı daha dayanıklı olmak için kapasitelerini artırmaları gerektiğini ifade eden Hodge, bunu başaramazlarsa, kaçınılmaz olan doğal afetlerin, ekonomik büyüme planlarına ciddi bir darbe indireceği uyarısı yaptı.

[PAGE]

Her yıl ortalama 820 doğal felaket yaşanıyor

Dünyanın en büyük reasürans şirketlerinden Swiss Re’nin sonuçlarını yayımladığı araştırmaya göre, 2011 yılında yaşanan doğal afetler ve insanlardan kaynaklanan felaketler, ekonomide 380 milyar dolar zarara yol açarak tarihin en büyük kaybı olarak kayıtlara geçti. Japonya ile Yeni Zelanda’da geçen yıl meydana gelen depremler ve Tayland ile diğer ülkelerdeki seller bu zararda büyük rol oynadı, sigortalı hasarsa 116 milyar doları buldu.

Dünyayı alışılmadık şekilde vuran depremlerde sigortalı hasar 49 milyar dolar olarak kaydedildi. 2010 yılındaki hasar 226 milyar dolardı. Münich Re’ye göre ise 2011 yılı afetlerde rekorlar yılı oldu. Münich Re’nin yaptığı jeolojik risk araştırmaları sonucu son 10 yıldır her yıl ortalama 820 doğal
afet kaydedildi. Kıtalara göre dağılıma bakıldığında Asya’da 240, Amerika’da 290, Avrupa’da 150, Afrika’da 80, Avustralya’da 60 doğal felaket gerçekleşti.