Tuzağa düşmeyeceğiz

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı provokasyonlarla Türkiye'nin sabrının, adeta test edildiğini belirterek," Bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de "kanlı süreç" başladığı andan itibaren, Türkiye'nin sabrının, soğukkanlılığının adeta test edildiğini belirterek, "Türkiye, bu tür provokasyonlarla, adeta kirli bir senaryonun içine çekilmek isteniyor. Soğukkanlılığımızı yitirerek, aklıselim dışına çıkarak, bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz" dedi.

Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Kadın Kolları Başkanlığı'nın düzenlediği "Analar Ağlamasın" temalı Anneler Günü etkinliğinde yaptığı konuşmada, Anneler Günü'nün burukluk ve hüzün içinde geçtiğini söyledi.

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde, dün, belediye ve PTT binalarının önünde, iki bomba yüklü aracın infilak etmesi sonucu 46 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 19'u ağır olmak üzere 55 kişinin tedavi altında bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Hayatını kaybeden kardeşlerimize Rabbim'den rahmet niyaz ediyorum, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Yaralı kardeşlerimize de acil şifalar temenni ediyorum" dedi.

"Kaos oluşturulmak, fitne çıkarılmak isteniyor"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında, Reyhanlı'daki saldırılar, Suriye meselesi ve çözüm sürecine ilişkin şunları söyledi:

"Bizi, Türkiye'yi, Suriye'deki kanlı bataklığın içine çekme yönündeki her provokasyon, her tahrik eylemi karşısında son derece dikkatli, son derece hassas, en önemlisi de son derece soğukkanlı olmak zorundayız. Büyük devlet, hadiseler karşısında soğukkanlılığını muhafaza edebilen, aklı selimle düşünebilen, aklı selimle hareket edebilen devlettir.

Suriye'de bu kanlı sürecin başladığı andan itibaren, uçak hadisesiyle, sınır ilçelerimize yönelik ihlallerle, Cilvegözü sınır kapımızdaki saldırıyla, diğer bazı provokasyonlarla, Türkiye'nin sabrı, Türkiye'nin soğukkanlılığı adeta test ediliyor. Türkiye, bu tür provokasyonlarla, adeta kirli bir senaryonun içine çekilmek isteniyor. Özellikle Hatay ilimizde, birtakım hassasiyetleri tahrik etmek suretiyle, kaos oluşturulmak, fitne çıkarılmak isteniyor.

En başından itibaren biz, bu tür girişimlere karşı çok dikkatli olduk, bu tür girişimler karşısında serinkanlı olduk, bundan sonra da serinkanlılığımızı güçlü şekilde muhafaza edeceğiz. Soğukkanlılığımızı yitirerek, aklıselim dışına çıkarak, bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz."

[PAGE]

"Suriye'deki mesele Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin meselesidir"

Başbakan Erdoğan, Suriye'deki meselenin, AK Parti'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ın değil, Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve milletin meselesi olduğunu belirtti.
Düşürülen uçağın, AK Parti'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uçağı olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şehit edilen polisler, şehit edilen memurlar, AK Parti'nin polisleri, AK Parti'nin memurları değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin polisleri, memurlarıdır. Askerlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin askerleridir, bu milletin askerleridir, bu milletin evlatlarıdır.  Alçakça katledilen masum insanlar, AK Parti teşkilatının mensupları, AK Parti seçmenleri değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıdır, aziz milletimizin mensuplarıdır.

Bu tür hadiselerin ardından, bu tür alçakça saldırıların ardından, adeta suçluyu korurcasına, adeta suçlunun üzerini örtercesine, Hükümeti, AK Parti'yi, AK Parti'nin dış politikasını hedef almak, tam anlamıyla fırsatçılıktır, tam anlamıyla Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürmektir."

[PAGE]

"Türkiye'nin birlik fotoğrafını kirletmelerine asla müsaade etmeyeceğiz"

Başbakan Erdoğan, bugün "bir olmak", "beraber olmak" gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bugün 76 milyon, acıyı paylaşmak, saldırılara birlikte göğüs germek, tüm dünyaya birlik fotoğrafı sunmak zorundayız. Bugün, 'Ben demiştim' diye ortalıkta böbürlenme günü değildir. Bugün, 'Ben söylemiştim' diyerek, suçlama, itham etme, içerden suçlu arama günü değildir. Saldırı olduğu andan itibaren, daha biz cenazelerimizi kaldırmadan, daha yaralar sarılmadan, saldırganları unutturup, meseleyi siyasi bir çıkar meselesi haline getirme günü hiç değildir. Bir ülkenin acısını, 76 milyon milletin ortak hüznünü, ilk andan itibaren siyasi bir rant vesilesi haline getirmek, en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır."

Saldırıların amacının, en başta, milletin fertleri arasında nifak oluşturmak, milletin fertleri arasına fitne sokmak, milletin zihninde soru işaretleri meydana getirmek olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Buna izin vermeyeceğiz. Terörün de Türkiye düşmanlarının da Türkiye'nin birlik fotoğrafını kirletmelerine asla müsaade etmeyeceğiz. Hassasiyetlerin kaşınmasına, farklılıkların bir husumete çevrilmesine asla ve asla göz yummayacağız. Herkes ama herkes, soğukkanlı olmak, aklıselimle hareket etmek, özellikle de açıklamalarından dolayı sorumlu olduklarını bilmek zorundadır. Birilerinin, Şam'daki canilerle, Şam'daki gayri meşru yönetimle gönül bağı olabilir. Birilerinin, eli kanlı terör örgütleriyle muhabbeti olabilir. Birilerinin, mezhep taassubu içinde, bir mezhep çatışmasına, ellerinde körükle gitme niyeti de olabilir ama biz buna izin vermeyeceğiz."