TZD: GDO geniş olarak tartışılmalı
Türkiye Ziraatçılar Derneği, 2010 beklenti raporunu açıkladı
ANKARA - Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, 2009 yılını, üretimi olumsuz etkileyen kuraklık ve doğal felaketlerin az görüldüğü, tarımsal üretimin bir önceki yıla göre, bir çok temel üründe arttığı bir yıl olarak değerlendirdi.
Yetkin, Ankara İç Kale Otel'de düzenlediği basın toplantısında Türk tarımının 2009 yılını değerlendirdi ve 2010 yılı beklenti raporunu açıkladı.
Ekonomik krizin şiddetle kendini gösterdiği 2009'un, Türkiye ekonomisinin önemli düzeyde küçüldüğü bir yıl olduğunu hatırlatan Yetkin, buna karşın tarım sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 6,6, üçüncü çeyrekte ise yüzde 2,7 oranında büyüdüğünü, tüm sektörlerde istihdam azalırken, tarımda çalışan sayısında artış görüldüğünü söyledi.
Yetkin, geçen yılda birçok sektöre destekler verildiğini, tarıma ayrılan kaynaklarda yüzde 10 kesintiye karşın ise tarım sektörünün büyüdüğünü, 2009 buğday üretiminin yüzde 15,8, arpa üretiminin yüzde 23,2 arttığını bildirdi.
Desteklerin yetersiz olduğu eleştirisinde bulunan Yetkin, 2010 yılında itibaren uygulamaya konulacak Havza Bazlı Destekleme Modeli'nin seçilen ürünlerin üretimini teşvik avantajını kabul ederken, söz konusu modelin, ürün sayısının düşük tutulması ve diğer ürünlerden tüm desteğin çekilmesi halinde çeşitliliği kaldırması ve zaman içinde plantasyon tipi işletmeler yaratılması tehlikesi barındırdığı uyarısında bulundu.
Beklentiler
Yetkin, 2010 yılı beklentilerini değerlendirirken ise geçen yılda desteklemeye ayrılmış olana kaynakların da yüzde 10'unun kesilmesiyle "haksızlığa" uğrayan tarım kesiminin yaşadığı sıkıntıların giderilmesini istedi.
Şeker Fabrikaları özelleştirmelerine de değinen Yetkin, grup özelleştirme kararların henüz onaylanmadığını belirterek, "Az gelişmiş yörelerdeki tek sanayi işletmeleri olan şeker fabrikaların birer birer kapanmasını, pancar üreticilerinin, şeker fabrikası işçilerin işlerini kaybetmelerini istemiyorsak, sürece dur demek ve alınan kararları gözden geçirmek zorundayız" dedi.
Yetkin, Türkiye'de hayvancılığın günden güne kan kaybettiğine işaret ederken, et fiyatlarındaki anormal artışlar ve kayıt dışı et üretiminin tehlike çanları olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
Kurban bağışı kesim ihalelerindeki yolsuzluk iddialarını hatırlatan Yetkin, Et ve Balık Kurumu'nun özelleştirme kapsamına alınma sürecine girmezden önce piyasada belirleyici olduğunu, bu işlevi yerine getirmediği müddette ise meydanın boş kaldığını ve böylece yolsuzlukların gündeme geldiğini savundu.
Yetkin, hayvancılık yapan üreticilerin en büyük sorununun yem fiyatlarındaki artış olduğuna da dikkat çekerek, Türkiye'nin yem bitkilerinin üretimini teşvik etmek ve makul sübvansiyon uygulamasının zorunlu olduğunu vurguladı.
GDO tartışmaları ve TBMM'ye sunulan Biyogüvenlik yasasına da değinen Yetkin, yasanın onaylanmadan önce toplum ölçeğinde geniş olarak tartışılmasının gelecekte güvenli gıda için önemli olduğunu söyledi.
Yetkin, 2010'a girilirken 2009'da olduğu gibi tüm Türkiye'nin yoğun yağış almasına karşın, kar yağışının henüz istenilen düzeyde yağmadığını ve bunun toprağa zararları olabileceğine dikkat çekerek, "Ocak ayında inşallah kar yağmasını umut ediyoruz. Yoksa üretim olumsuz etkilenecek" dedi.