Uçan Süpürge 16 yıldır havada
Sinemada kadın çabasını görünür kılmak için 16 yıl önce başlatılan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, bu yıl 9 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.
ANKARA - Sinemada kadın emeğini görünür kılmak için başlatılan "Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali", 9 Mayıs'ta 16. kez sanatseverlerle buluşacak.
"...rağmen: dayanışma, direniş, devinim" temasıyla gerçekleştirilecek festivalde aralarında Türkiye'nin yanı sıra Norveç, İran, Gürcistan, Japonya, Filistin ve İsviçre'nin de bulunduğu 40 ülkeden 90 yönetmenin 98 filmi izleyicinin beğenisine sunulacak.
Uzun metrajlı film gösterimlerinin Kızılırmak sinemasında yapılacağı festivalde, Alman Kültür Merkezi ise kısa metraj ve belgesel film gösterimlerine ev sahipliği yapacak.
Festivalin, "Her Biri Ayrı Renk" başlıklı bölümünde, 12 film gösterilecek ve bu filmlerden birine Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği (FIBRESCI) ödülü verilecek. Bu yılki festivalin teması olan "...Rağmen: Dayanışma, Direniş, Devinim" başlıklı bölümde ise kadınların tüm zorluklara rağmen direnişleri ve dayanışmaları üzerine yapılmış filmler yer alacak.
"Pembesiz Mavi", "Olay Yeri: Aile", "Kuzeyin cadısı: Mai Zetterling", "Dikkat, Monika Treut", "Aynı Çatı Altında", "Ekoloji", "Gala", "İran'dan; Akbari kardeşler", "Belgeseller", "Kısa Olmazsa, Olmaz" ve "Canlandırmalar" başlıkları festivalin diğer bölümlerini oluştururken, "Türkiye'den Filmler" bölümünde ise yönetmen Yeşim Ustaoğlu'nun "Araf", Elfe Uluç'un "Azize Ayşe", Pelin Esmer'in "Gözetleme Kulesi", Belmin Söylemez'in "Şimdiki Zaman" ve Filiz Alpgezmen'in "Yabancı" filmleri izlenebilecek.
Festivalde, "...Rağmen" ve "Şimdiki Zaman: Yeni Kapitalizmin Ruhu" panelleri ile "Çocuk Gelinlerin İzinde" temalı fotoğraf sergisi de yer alacak.
"Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali"nde bu yıl da sinemaya emek veren kadınlar çeşitli başlıklar altında ödüllendirilecek.
Sinema oyuncuları Perihan Savaş ve Zeynep Aksu'ya onur ödülü, Yıldız Kenter'e tema, Suzan Kardeş'e ise Bilge Olgaç Başarı Ödülü verilecek. Festivalde ayrıca genç kadın oyuncuları yüreklendirmek amacıyla oluşturulan Genç Cadı ödülü de sahibini bulacak.
Etnik kimlikler ve azınlık haklarıyla ilgili "Aynı Çatı Altında" projesinin de tanıtımı yapılacak festivalde, bu çerçevede 3 film izleyiciyle buluşacak. Çalışmanın ayrıntıları gelecek 1 yılda netleşecek.
Festivalin kapanış töreni, 16 Mayıs akşamı gerçekleştirilecek.
"Festivale önce Ankaralılar sahip çıktı"
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halime Güner, bu yıl festivale gösterilen ilgiden son derece memnun olduklarını söyledi.
Güner, 15 yıl önce bir avuç insanla yola çıktıklarını, bugün ise Kültür ve Turizm Bakanlığının yanı sıra pek çok kurum, kuruluş ve gönüllülerin desteğiyle uluslararası itibarı olan bir etkinlik gerçekleştirdiklerini anlattı. Güner, bu yıl farklı kesimlerden sivil toplum örgütlerinin ve gönüllülerin festivale başvurmasının kendilerini hem şaşırttığını hem de sevindirdiğini belirtti.
"Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali"ne önce Ankaralıların sahip çıktığını, ardından da Türkiye ve dünyada kabul gördüğünü vurgulayan Güner, "Sinema gibi zor, pahalı ve teknolojik bir sektörde bir kadın kamera arkasına geçip de 'bir de dünyayı ben anlatayım' dediğinde, o kadının sunumunu göstermek, dünyayı eşitlemek demektir. Bu anlamda bu festivali herkesin desteklemesi gerekiyor" diye konuştu.
Geçmişte kadın yönetmenleri tek tek davet ettiklerini, bugün ise sinemanın emekçi kadınlarının kendilerine ulaşarak festivalde yer aldıklarını aktaran Güner, "Kadınlar sinemada grup grup, akın akın geliyor. Bu çorbada tuzumuz olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de kadın yönetmenlerin sayısının artmış olması bizim hedef ve amacımıza ne kadar yaklaştığımızı gösteriyor" dedi.
Çözüm sürecinin rüzgarı festivali etkiledi
Çözüm sürecinin rüzgarının, bu yıl festivali önemli ölçüde etkilediğini vurgulayan Güner, şunları kaydetti:
"Türkiye'de şu anda yaşananlar, birbirimizi anlama, duymaya çalışma çabası festivale de yansıdı. Bu süreç geç kalmış bir süreç. Bütün halk el ele tutuşup bu süreci anlamaya, birlikte sürdürmeye çalışmalıyız. Süreci çok olumlu buluyorum. Çoğunlukla Türkiye'de yaşananlara dair 'anneler ağlamasın' deniyor. Doğru çünkü yaşanan tüm çatışma ortamları kadına şiddet olarak dönüyor. Bu şiddetin ortadan kalkmış olmasının hem kadınlık bilinci açısından hem ülkemizdeki işbirlikleri, huzur, kardeşlik açısından önemi var. Uçan Süpürge bu kardeşlik sürecinin olumlu etkilerini festivalde yakından gördü. Festivalde de bu sürece gönderme yapacak çok sayıda film de gösterilecek."
"Dizilerin yönetmenleri hep kadın"
Sinema ve televizyon sektörünün çalışma koşulları, uzun ve düzensiz çalışma saatleri bakımından zorluklar taşıdığının altını çizen Güner, kadınların özverili ve estetik yaklaşımının sektörde fark yarattığını belirtti.
Güner, ''Dikkat edin bütün dizilerin yönetmeni kadın. Çünkü orada çok yoğun bir tempo, uzun ve zor çalışma koşulları var. Televizyonda da sinemada da 'kadınlara evet' diyoruz. Sinema sektöründe emek, çaba, titizlik, hassasiyet düşünüldüğünde 'kadın olmadan olmaz' deniliyor. Ama yüksek yatırımları, başka alanlarda da olduğu gibi erkekler bırakmıyor. Yani her sektörde olduğu gibi kadınlar geliyor ama erkekler gitmiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Festivalin izleyici profilini neredeyse kadınlardan çok erkeklerin oluşturduğuna işaret eden Güner, "Kadınların kamera arkasında çektiklerini merak ediyorum diyen bir erkek varsa zaten dünyayı yakalamış demektir. Türkiye bu konuda çok ilerleme kaydetti. Bunda Uçan Süpürgenin çok emeği var" dedi.