Ulaştırmaya 150 milyar harcanacak
Ulaştırma Bakanı Yıldırım 2023 yılına kadar karayolları projeleri için 150 milyar TL yatırım yapılacağını söyledi.
TBMM - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2023 yılına kadar karayollarıyla ilgili projeleri gerçekleştirmek için yaklaşık 150 milyar lira yatırım yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısının görüşülmesine başlandı. Alt Komisyon Başkanı AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Aydoğan'ın, yapılan değişiklikler hakkında bilgi vermesinin ardından tasarının geneli üzerinde görüşmelere geçildi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, tasarı üzerinde yaptığı konuşmada, karayollarının dünyada olduğu gibi Türkiye'de de diğer ulaşım sistemine göre daha hızlı gelişme gösterdiğini kaydetti. 1950 yılında Türkiye'de köy yolları dahil karayolu uzunluğu 47 bin 80 kilometre iken, bugün, köy yolları hariç 64 bin 390 kilometreye ulaştığını kaydeden Yıldırım, "360 bin kilometre köy yolları da ilave edildiğinde 420 binin üzerinde yol ağına ulaşmış bulunuyoruz. Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023'e kadar karayollarıyla ilgili projeleri gerçekleştirmek için yaklaşık 150 milyar lira yatırım yapılmasını öngörüyoruz" dedi.
Yıldırım, bu miktarın 2023 yılına kadar öngörülen projelerin maliyet bedeli olduğuna işaret ederek, "Bunun içinde özelleştirme yoktur, tamamen yeni yapılacak bölünmüş yol, otoyol, sıcak asfalt işi, tek yol, asfalt onarımı, köprü, tünel, kamulaştırma, kaza kara noktası iyileştirmesi olarak altyapı işleridir. Buna yeni yapılanlar dahildir. Ancak işletme hakkı devri dahil değil. Yap-işlet-devret ile yapılacaklar da buna dahildir. İster genel bütçeyle, ister alternatif finans yollarıyla yapılsın, bunlar dahildir" diye konuştu.
Bugün kadar Karayolları Genel Müdürlüğünün en büyük sorunu olarak kaynak sıkıntısının görüldüğünü anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Hükümetimiz döneminde gerçekleştirilen mali, istikrar ve güven sayesinde Karayolları kaynak sıkıntısı çekmekten büyük ölçüde kurtulmuştur. Sadece 2009 yılında Karayollarına aktarılan kaynak miktarı 9,5 milyar liradır. Başlangıç ödeneğinin 2,5 milyar lira olduğu düşünüldüğünde gerçekleştirilen yatırımın çarpıcı boyutlarda olduğu anlaşılacaktır. Bugün için Karayollarının parasaldan ziyade, yasal altyapısında ciddi eksiklikler mevcuttur."
Karayolları Genel Müdürlüğünün kamu hizmetlerini yerine getirirken, ortaya çıkan ihtilafların yargıya intikal etmeden sulh yoluyla çözümlenme yetkisinin artık kullanılmaz olduğunu kaydeden Yıldırım, bu durumun bazen çok kolay çözülebilecek anlaşmazlıkların bile yıllarca süren, kangren olmuş davalara dönüşmesine, yapılacak hizmetin sürüncemede kalmasına, zaman ve para kaybına neden olduğunu anlattı.
Özel bütçeli idare
Yıldırım, tasarıyla, 5018 sayılı yasanın disiplini içinde kalmak üzere, Karayolları Genel Müdürlüğünün genel bütçeli olmaktan çıkarılarak,"kamu tüzel kişiliğine haiz özel bütçeli idare" olarak yeniden yapılandırma imkan getirildiğini belirterek, "Böylece mahkemeler ile yasal konumu arasındaki çelişki gideriliyor. Bu yöndeki kayıpların önüne geçilmesi öngörülmektedir" dedi.
Tasarıyla, kurumsal işleyişe olumsuz etkileri olan ve çeşitli kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliklerinin giderilmesinin amaçlandığını, uygulamadaki aksaklıklara karşı önlemler içerdiğini kaydeden Yıldırım, vatandaşın devletten beklediği en temel kamu hizmeti olan karayolu yapımındaki engellerin kaldırılarak bürokrasinin azaltılmasının da öngörüldüğünü söyledi.
Yıldırım, karayolu güzergahında bulunan elektrik, su, doğalgaz, petrol boru hatları gibi çeşitli kurum ve kuruluşlara ait tesisatın gerektiğinde deplasmanının (yer değiştirme) nasıl yapılacağına ilişkin hükümlerin de tasarıda düzenlendiğini ifade ederek, "Bir yol geçecek, bir baraj yapılacak. Bunların hangisinin geçiş üstünlüğü var, hangisi deplase edilecek, bunlar aşikardır. Barajı deplase etmek mümkün olmadığına göre, yolun deplase edilmesi en makul, mantıklı olandır. Bunların değerlendirmesi yapılmasına rağmen, bazen kurumlar o işlemi ifa etmekte gönülsüz davranmaktadır" diye konuştu.
Kadrolaşma tasarısı
Tasarı üzerinde konuşan CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Hükümetin özelleştirme politikasının özelleştirme kavramıyla uyumlu olmadığını savunarak, "Devlet ne olursa olsun ekonomiden çıkmalı, rekabetin olup olmadığı ya da ne kadar işletme geliri elde edildiği önemli değil. Bunun örneği olarak Telekom bedava gitmiştir, Tekel'in alkollü içki kısmı da öyle...Hükümet, elde avuçta ne kaldıysa onu da satarak elde edilecek gelirle 2012 yılına kadar ekonominin çarklarını çevirme gayretindedir" dedi.
Mazo Zedung'un "Bütün emperyalistler kağıttan kaplandır" sözünü hatırlatan Hamzaçebi, "Maliye Bakanlığı, başka kurumlara mı kaplan? Maliye Bakanlığı böyle bir tasarıya nasıl imza attı? Mali disiplin diyen böyle bir tasarıya imza atmaz. Maliye Bakanı bu şekilde ortada dolaşacaksa, kendisini kutlarım" diye konuştu.
Tasarının "kadrolaşma düzenlemesi" olduğunu ileri süren Hamzaçebi, Karayolları Genel Müdürlüğünün yol yapımında "en kısa yol" ilkesinin doğru olmadığını, buna örnek olarak Karadeniz Sahil Yolu ve Galata Köprüsünü gösterdi. Karadeniz'de kıyı ilçelerinde evlerin yol seviyesinin altında kaldığını belirten Hamzaçebi, bundan kaynaklanan olumsuzlukların "Karayolları Genel Müdürlüğünün umurunda olmadığını" ifade etti.
CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı da otoyol yapım mantığını eleştirerek, İzmir-Çeşme otoyolunun bölgenin iklimini etkilediğini söyledi. Baratalı, Güzelbahçe'nin, otoyol yapımından olumsuz etkilendiğine işaret ederek, "Otoyolun altında başka, üstünde başka bir iklim var" dedi.