Uzmanlar PPK kararlarını değerlendirdi
TCMB politika faizini değiştirmezken, koridora müdahele etti. Uzmanlar 2013 ilk toplantısında alınan kararları değerlendirdi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Merkez Bankası (TCMB) finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını belirterek, bu doğrultuda Ocak ayı PPK toplantısında faiz koridorunun alt ve üst bandında 25 baz puan indirime gitti.
TCMB, yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 5.50'de sabit bırakırken, faiz koridorunun alt bandını yüzde 5'ten yüzde 4.75'e; üst bandını ise yüzde 9'dan yüzde 8.75'e indirdi.
Piyasa beklentilerinin tersine alınan kararları uzmanlar yorumladı;
İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdürü Demir
Sürpriz oldu ama çok etkili olmayacaktır
[PAGE]İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdürü Demir
Sürpriz oldu ama çok etkili olmayacaktır
İş Yatırım Yurt İçi Piyasalar Müdürü Yasin Demir, Merkez Bankası'nın PPK'da gösterge faiz oranını değiştirmezken faiz bandını 25 baz puan aşağı kaydırdığını belirterek, "Beklenti aksiyon almaması yönündeydi, bu indirimin etkisi çok kuvvetli olmayacaktır ancak sinyal olarak önemi var"dedi. Merkez Bankası'nın enflasyon endişesini daha uzak gördüğüne dikkati çeken Demir, Merkez Bankası'nın politika faizinde değişiklik yapmadığı için büyüme tarafında da çok endişe olmadığının söylenebileceğini ifade etti.
Türk Lirası'nın değerlenmesine yönelik tehditlerin daha önde olduğunun söyleyebileceklerini aktaran Demir, "Diğer yandan zorunlu karşılıklarda 0,25 baz puan ile (TL mevduatlar) 0,50 baz puan (yabancı para mevduatlar) arasında artış görüyoruz; bu da yine kredi büyümesine yönelik bir tedbir olarak düşünülebilinir" dedi.
Merkez Bankası'nın TL'nin aşırı değerlenmesine tedbir alırken ekonomide aşırı ısınmanın da önüne geçmek istediğini vurgulayan Demir şunları ifade etti:
"2011'den bu yana gördüğümüz bir strateji, bono faizleri üzerine sınırlı olumlu bir etkiden söz edebiliriz. Hisse senetleri açısından da nötr, bankalar için hafif olumsuz bir tablodan söz edebiliriz. Ancak sürpriz olmasına karşın Merkez Bankası'nın genel karakteriyle çelişen bir sonuç olmadığı için piyasada trend değiştirecek bir açıklama olarak görmüyoruz."
MARBAŞ Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan
Kredi büyümesinden rahatsız olduğunu gösterdi
[PAGE]MARBAŞ Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan
Kredi büyümesinden rahatsız olduğunu gösterdi
MARBAŞ Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, MB'nin sermaye girişlerinin hızlandığına dikkati çektiğini belirterek, "Bir yandan gecelik borç alma ve borç verme faiz oranlarında 25'er baz puanlık indirim yaparken, diğer taraftan da kredi artış hızlarını azaltmak için TL cinsi mevduatlarda zorunlu karşılık oranlarını 1 yıla kadar olan vadelerde 25 baz puan artırdı. Bununla birlikte döviz cinsi mevduatlarda da 6 aya kadar olan vadelerde zorunlu karşılık oranları 50 baz puan artırıldı. MB, bu kararlarla sermaye girişinden ve kredi büyümesinden rahatsız olduğunu göstermiş oldu" dedi.
Zorunlu karşılıklarda artışın kısa vadeli mevduatlarda yapılmış olmasının da bir süredir dile getirilen mevduatın vadesini uzatma çalışmaları kapsamında teşvik edici bir adım olduğunu kaydeden Doğan, bununla birlikte zorunlu karşılıklardaki artışın bankalar için ek maliyet demek olduğunu da ifade etti.
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin
Döviz ve altın düzenlemeleri TL'ye karşı yapıldı
[PAGE]OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin
Döviz ve altın düzenlemeleri TL'ye karşı yapıldı
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin, Merkez Bankası'nın beklentilere paralel olarak faiz koridorunun alt bandını yüzde 5'ten yüzde 4,75'e indirdiğini belirtti.
Merkez Bankası'nın Finansal istikrarı korumak adına 2013 yılı boyunca Türk Lirası'nda değerlenmeye izin vermeyeceğini kaydeden Girgin, şunları kaydetti:
"Beklentilerden farklı olarak Merkez Bankası üst bantta 25 baz puanlık indirime gitmiştir. Diğer yandan kredilerin öngörülenden daha hızlı arttığı yönünde yapılan tespit ile yapılan Türk Lirası zorunluk karşılık ayarlaması ile piyasadan yaklaşık 1,4 milyar TL, döviz ve altın düzenlemeleri ile MB rezervlerinde yaklaşık 1,8 milyar dolarlık bir artış öngörülmektedir. Döviz ve altın düzenlemeleri yine TL'nin güçlenmesine karşın atılmış bir adımdır. Bir yandan kredilerin çok hızlı artıyor olduğuna dair açıklamanın karşısında faiz üst bandında yeniden bir indirime gidilmesini sürpriz olarak algılıyoruz. Özellikle kredilerde mevsimsel artışın göz ardı edilmemesi gerektiğini ve büyüme hızlandı demek için daha fazla veriye ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz."
BÜ İİBF Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu
BoJ ve olası not artışına karşı bir hazırlık olabilir
[PAGE]BÜ İİBF Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu
BoJ ve olası not artışına karşı bir hazırlık olabilir
Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (BÜ İİBF) Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, şunları kaydetti:
"TCMB beklentilere yakın olarak faiz koridorunun alt tarafını indirdi. Bu özellikle TL değerlenmesi konusunda proaktif olma mesajı içeriyor. Özellikle Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve olası not artışına karşı bir hazırlık olabilir. Sıcak para girişi devam edebilir. Ben de mücadeleye hazırım mesajı çıkarabiliriz.
Beklenmeyen yan ise, koridorun üst tarafındaki indirim oldu. Orada da mevduat maliyetleri ve kredi faizlerindeki inişi destekler bir mesaj verdi. Normalde bunun kredi genişlemesini destekler bir yanı var. Ama onu zorunlu karşılıkları sıkılaştırarak önlemeye çalışıyor. Özetle, sıcak paraya karşı mücadeleye devam ederken, iç talepteki artışa karşı kontrolü de zorunlu karşılıklarla çözmeye çalışacak."
AK Parti MKYK Üyesi ekonomist Bülent Gedikli
Merkez Bankası doğru yolda ama hızı yeterli değil
[PAGE]AK Parti MKYK Üyesi ekonomist Bülent Gedikli
Merkez Bankası doğru yolda ama hızı yeterli değil
Kararların kredi faizlerinin yönünün aşağı doğru hareketlenmesine neden olacağını, biraz da likiditenin artmasını sağlayacağını belirten AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi ekonomist Bülent Gedikli ise, "Merkez Bankası doğru yolda ama hızı yeterli değil. Biraz daha hızlı gitmesi lazım" dedi.
Söz konusu kararların, son iki ayda Türk Lirası'nda yaşanan aşırı değerlenmenin de giderilmesine belirli bir oranda katkı sağlayacağını anlatan Gedikli, bunun da kurlara olumlu etki yapacağını ve bu sayede ihracatçının da kısmen rahatlayacağını ifade etti.
"İndirim süreci devam etmeli"
Bülent Gedikli, faizlerdeki indirim sürecinin devam etmesi gerektiğine dikkati çekerek, şu an konjonktürün buna çok uygun olduğunu, ekonomik tüm parametrelerin buna işaret ettiğini vurguladı.
Türkiye'nin önünde bu konuda bir fırsat olduğunu ve bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Gedikli, "Şu anda dünyadaki ekonomik atmosfer, AB'deki gelişmeler, Türkiye'nin güvenilir ekonomik ortamı, indirim sürecinin devam etmesi gerektiğini söylüyor. O anlamda elimiz çok rahat. Çünkü niye? Bir kere enflasyon diye bir tehdit yok artık, tüm dünya para basma kararı aldı, likidite yine bollaşıyor. Tüm ülkelerde faizler neredeyse sıfıra yakın, ekonomik büyümede Avrupa'da istenilen noktalara gelinmiş değil. Tüm bunlar, bizim elimizin çok rahat olduğunu gösteriyor. O yüzden faiz indirim sürecinde biraz daha hızlı gitmemiz gerekiyor" diye konuştu.