”Varlık Barışı uygulamalarıyla ilgili kamuoyu yanıltılıyor”
GİB, Varlık Barışı Kanunu kapsamında yüksek tutarda varlık beyan ettiği iddia edilen kişiye ait haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
ANKARA - Gelir İdaresi Başkanlığından (GİB) yapılan açıklamada, son günlerde 5811 Sayılı "Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun" kapsamında yüksek tutarda varlık beyan ettiği iddia edilen kişiye ait haberlerin gerçeği yansıtmadığı bildirildi.
İdareden, GİB tarafından yürütülen Varlık Barışı Kanunu uygulaması hakkında bazı basın yayın organlarında çıkan haberlerle ilgili yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, kanundan yararlanma süresinin 31 Aralık 2009 tarihinde sona erdiği anımsatılarak, kanun kapsamında, 27 milyar 896 milyon 562 bin lirası yurt dışından, 20 milyar 6 milyon 919 bin lirası da yurt içinden olmak üzere toplam 47 milyar 903 milyon 481 bin liralık varlık beyan edildiği bildirildi.
Bu beyanlar üzerinden 1 milyar 558 milyon 277 bin lira vergi tahakkuk ettiği, tahakkuk eden verginin de 1 milyar 62 milyon 651 bin lirasının ödendiği ifade edilen açıklamada, beyan edildiği halde vadesinde ödenmeyen vergilerle ilgili GİB'in gerekli takibat işlemlerini yaptığı belirtildi.
Varlık Barışı uygulamasının beyan esasına dayalı olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Beyan edilen yurt dışındaki varlıkların yurda getirilmesi ile yurt içindeki varlıkların kayda alınması durumunda, mükellefin de herhangi bir vergi incelemesine tabi tutulması halinde, bulunacak matrah farkından beyan edilen tutarın mahsup edilmesi imkanı sağlanmaktadır. Dolayısıyla beyana konu varlıkların süresi içinde yurda getirilmemesi halinde, mükelleflerin söz konusu mahsup imkanından yararlanması mümkün olmayacaktır. Kanunda öngörülen şartların yerine getirilmemesi durumunda ise gerekli vergi incelemeleri de yapılacaktır."
"Vergi mahremiyeti"
Kanunda, Varlık Barışından yararlanan mükellefler nezdinde, suç gelirlerinin aklanması mevzuatı açısından herhangi bir inceleme yapılmayacağına dair bir hüküm bulunmadığına işaret edilen açıklamada, suç gelirine yönelik bir emareye rastlanması halinde, eskiden olduğu gibi Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından gerekli araştırma ve incelemelerin yapılacağını ifade edildi.
Açıklamada, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri gereği yasal koruma altına alınan "vergi mahremiyeti" müessesesi kapsamında herhangi bir mükellefe ait bilginin kamuoyuna açıklanmasının mümkün olmadığına dikkat çekildi. Ancak son günlerde basın yayın organlarında 5811 sayılı Kanun kapsamında yüksek tutarda varlık beyan ettiği iddia edilen kişiye ait haberlerin de gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, "Varlık Barışı uygulamalarıyla ilgili olarak kamuoyunu yanıltmaya matuf ve haksız menfaat teminine yönelik bir takım çabalar olduğuna yönelik duyumlar alınmaktadır. Bu ve benzeri yöntemlerle haksız menfaat temin etmek isteyen kişilere karşı vatandaşlarımızın ve basın yayın organlarımızın dikkatli olması gerekmektedir" denildi.