Vergi müfettişleri memur soruşturması, saymanlık veya milli emlak denetimi de yapabilecek mi?
Ahmet ARSLAN / SMMM
"Yok canım ne alaka, onlar sadece vergi incelemesi yapar" diyebilirsiniz. Ama büyük tartışmalara yol açan ve hesap uzmanları, maliye müfettişleri, gelirler kontrolörleri ile vergi denetmenlerini "Vergi Müfettişi" çatısı altında toplayan 646 sayılı "Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın Kurulması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (R.G.10.07.2011-27990) bu cevaba aykırı olabilecek bazı hükümler içermektedir. Söz konusu kararnamenin "Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı" başlıklı 20'nci maddesinde;
"…
ı) Bakan tarafından verilen teftiş, inceleme, denetim ve soruşturmaları yapmak.
i) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak." da Vergi Denetim Kurulu'nun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Yani bakana bağlı olarak kurulan ve adı "vergi" denetim kurulu olan bir birim vergi denetimi dışında her işi de yapabilecektir.
Mevcut hukuki düzenlemelere göre; vergi otoritesi olan Gelir İdaresi Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ile ilgili bir idare olsa da özerk bir yapıda ve kendine ait bütçesi bulunan bir idaredir. Gelir İdaresi'nin siyasi iradeden bağımsızlığı yıllardır OECD, IMF gibi uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan öneriler sonucu ortaya çıkmıştır. Hal böyle iken vergi denetim kurulunun Gelir İdaresi Başkanı yerine siyasi otorite olan bakana bağlı kurulmasının bu durumla bağdaşmadığı ortadadır.
Hatta yukarıda belirtilen kararname hükümleri bakana istediği vergi müfettişlerine vergi denetimi dışında her türlü görevi yaptırma hakkını verebilecektir.
Zaten gelir üzerinden ödenen veya beyana dayanan vergi miktarının gelişmiş ülke standartlarının bir hayli altında olan ülkemizde vergi denetiminin etkinsizliği ayrı bir tartışma konusunu oluşturmaktadır.
Gelir İdaresi'nin Maliye Bakanlığı'ndan ayrılması ve Maliye müfettişlerinin vergi müfettişi unvanını almasıyla birlikte Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü'nde bütün teftiş, denetim ve soruşturma işleri muhasebe ve kamu harcamaları alanında uzmanlaşmış Muhasebat Kontrolörleri; Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ndeki benzeri işler ise milli emlak alanında uzmanlaşmış Milli Emlak Kontrolörleri tarafından yapılmaktadır. Eğer bir düzenleme yapılması gerekiyorsa düzenleme bu iki kontrolörlük grubunun birleştirilerek Maliye Bakanı'na bağlı tek bir denetim birimi başkanlığı altında görevlerini sürdürmesi şeklinde olmalıdır. Böylece vergi denetim kurulunun vergiye ilişkin inceleme, denetim ve soruşturma işlerini; denetim biriminin ise vergi dışındaki mali işlere ilişkin inceleme, denetim ve soruşturma işlerini yapması söz konusu olacaktır. Rasyonel uzmanlaşma da bunu gerektirir. Hatta vergi denetim kurulunun Gelir İdaresi Başkanlığı'na bağlanması en ideal çözüm olacaktır.
Vergi denetiminde çok başlılığı ortadan kaldırmak, etkinlik, uzmanlaşma ve bağımsızlığı sağlamak hedefiyle getirilmiş bulunan vergi müfettişliği müessesesi amacından sapıp eskisi gibi her işi yapan kurulculuk anlayışını devam ettirecekse bu hedefler için harcanan tüm çabalar boşuna gidecektir.
Sonuç
Getirilen düzenleme eskisi gibi denetim programını kendi kafasına göre ayarlayan, hatta denetim yerine bakanlık politikalarını belirleyen, kamuda üst düzey yöneticilerin atanmasında "referans" merkezi olan, diğer hizmet ve denetim birimleri üzerinde hegemonya kuran ve rasyonellikten ziyade "kurul" taassubu ile hareket eden yapıyı sürdürecekse vergi müfettişliği kurumundan istenilen sonucun elde edilmesi imkânsız olacaktır. Böyle bir sonuca yol açmamak için kararnamenin farklı amaçlarla kullanılabilecek yukarıdaki hükümlerinin kaldırılması veya yeniden düzenlenmesi gerektiği düşünülmektedir.
Diğer bir deyişle, vergi denetiminde etkinlik için vergi müfettişi sadece ve sadece vergi ile ilgili işleri yapmalıdır.