”Yargı makamında bulunanlar hukuk çizgisinin dışına çıkmamalı”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayalan, Danıştay 5. Daire Başkanı Salih Er'in yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a ve AK Parti iktidarına yönelik suçlayıcı ifadeler kullandığını" ileri sürdü.
TOKAT - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Milletvekili Şükrü Ayalan, yargı makamlarında bulunan kişilerin, yaptıkları konuşma ve değerlendirmelerde hukuk çizgisinin dışına çıkmamalarının yargı bağımsızlığı ve hukuka güven açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.
Ayalan, yaptığı yazılı açıklamada, "Danıştay saldırısının 3. yılı münasebetiyle düzenlenen törende konuşan 5. Daire Başkanı Salih Er'in yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a ve AK Parti iktidarına yönelik suçlayıcı ifadeler kullandığını" ileri sürdü.
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Ayalan, bunun gereği olarak yargı kapsamına giren bütün inceleme, soruşturma ve yargılamaların yargının bağımsızlığı ilkesi çerçevesinde sürdürüldüğünü belirtti.
"Yargı, Ergenekon ve Danıştay davalarını birleştirdi"
Ergenekon ve Danıştay Davalarının yargı tarafından birleştirildiğini anımsatan Ayalan, şunları kaydetti:
"İki davanın birleştirilmiş olması Danıştay üyelerine yapılan saldırının Ergenekon terör örgütü ile bağlantılı olduğunu ortaya koymakta. Durum bu iken Danıştay saldırısından dolayı Sayın Başbakana veya hükümete yönelik suçlayıcı ifadeler kullanmak, en hafif tabirle hedef saptırmak ve hukukun dışına çıkmak olarak değerlendirilmelidir. Danıştay 5. Dairesi Başkanı Salih Er'in ifadeleri, Danıştay Davası'ndan sorumlu tutulan Ergenekon örgütüne üstü örtülü destek olarak değerlendirildiğinde büyük bir çelişki ortaya çıkmaktadır. Önemli bir kurumda sorumlu makamda bulunan ve hukuka en çok sahip çıkması gereken bir kişi tarafından, hedef saptırma amacıyla dile getirilen bu ifadelerin öncelikle hukukla bağdaşmadığı bilinmelidir. Yargı makamlarında bulunan kişilerin, yaptıkları konuşma ve değerlendirmelerde hukuk çizgisinin dışına çıkmamaları yargı bağımsızlığı ve hukuka güven açısından büyük önem taşımaktadır. Sorumlu kişinin yaptığı bu talihsiz değerlendirmeler, inanıyorum ki sağduyusuna güvendiğimiz kamuoyu vicdanında yerini bulacaktır.",