Yarın veya çarşamba getirilecekler

 

Arınç, Başbakanlık Yeni Bina'daki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

 

Bir gazetecinin "BDP'nin İmralı'da Öcalan'la yaptığı görüşmeyi sızdıran belli oldu mu? Bunu hükümetin açıklaması söz konusu mu?" sorusu üzerine Arınç, bu konuda hiçbir görüşmenin olmadığını söyledi. Arınç, şöyle konuştu:

 

"Sayın Demirtaş idi zannediyorum, 'milletvekillerimizden veya partimizden kaynaklanmayan ama BDP üzerinden sızdırılmış olduğunu' açık bir dille ifade ettiler. Yarın grup toplantısı yaparlarsa bu grup toplantısında da olayı detaylı olarak anlatacaklarını ifade etmişlerdi. Ama anlaşılıyor ki bu görüşmelere ait 'tutanak' denen konuşmalar Barış ve Demokrasi Partisi'nden bir şekilde gazeteye intikal etmiş olmalı ama biz bunun üzerinde tekrar durmadık ve yeni bir görüşme açmadık."

 

Alıkonulan kamu görevlileri

 

Terör örgütünce alıkonulan kamu görevlilerin Türkiye'ye gelişlerine yönelik detayların sorulması üzerine Arınç, şunları kaydetti:

 

"Bildiğimiz kadarıyla bu, yarın akşam saatlerinde veya yetişmezse çarşamba günü sabah saatine sarkabilecek bir gelişmedir. Şahısları teslim almak üzere BDP tarafından üç milletvekilli bir heyet Sebahat Tuncel, Adil Kurt, Hüsamettin Zenderlioğlu. Aynı zamanda İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ve Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal'ın da heyette yer aldığı bilinmektedir. Heyet, Şırnak Silopi üzerinden Kuzey Irak'a gidecek. Daha sonra da salı akşamı veya çarşamba günü Türkiye'ye dönecektir. Bu bir propaganda aracı olarak kullanılmaması ve bölücü örgüt tarafından da istismar edilmemesi dikkate alınarak bir program dahilinde inşallah bu arkadaşlarımızı kucaklamış olacağız. Yani olaylara hem İçişleri Bakanlığımız kendi açısından hem de tertiplenen bir heyetin bunları alarak Türkiye'ye Habur üzerinden zannediyorum girecekleri anlaşılmaktadır."

 

Altı asker, bir kaymakam adayı, bir polis ve iki geçici köy korucu olmak üzere toplam 10 kamu görevlisinin alıkonulduğunu hatırlatan Arınç, "Bunlara kavuşmayı ve kucaklaşmayı bekliyoruz. Yani bir program dahilinde yarın akşam saatlerinde veya çarşamba sabahı bu olay gerçekleşmiş olacaktır" diye konuştu.

 

"Filmlere konu olabilecek çok önemli operasyonlar..."

 

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Cilvegözü sınır kapısındaki terör saldırısını gerçekleştiren kişilerin yakalanmasıyla ilgili gelişmeleri hatırlatan bir gazetecinin, "Suriye'de bir operasyon mu yapıldı?" sorusunu cevaplarken, şu cevabı verdi :

 

"Tam bir ay önce 11 Şubat 2013 tarihinde Cilvegözü sınır kapısında kanlı bir terör eylemi gerçekleştirilmişti. Bomba yüklü bir araçla gerçekleştirilen bu terör eyleminde 14 kişi hayatını kaybetmiş, 26 kişi yaralanmıştı. O günden bu yana 1 ay içinde Emniyet Genel Müdürlüğümüz, Hatay Emniyet Müdürlüğü ve koordine içinde diğer güvenlik birimlerimizle çok yönlü bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışma neticesinde o zaman da bilindiği gibi patlayan araçta 3 şahsın bulunduğu, bu şahıslardan 2'sinin inerek Suriye'ye geri döndüğü bir şahsın ülkemize giriş yaptığı anlaşılmış, ülkemize giriş yapan şahsın kısa bir süre sonra Yayladağ Sınır Kapısı'ndan çıkış yaptığı görülmüştür. Yapılan istihbari çalışmalar neticesinde bu her üç şahsın da kimlik bilgileri tespit edilmiştir.Sürdürülen çalışmalar sonucunda elde edilen bilgiler doğrultusunda 7 Mart'ta operasyon başlatılmış, 8-9 Mart'ta sürdürülen operasyonlarda terörist eylemi organize eden ve patlayıcı aracı olay yerine getiren 2 şahsın da aralarında bulunduğu toplam 8 şahıs gözaltına alınmıştır. Bugünler itibarıyla da Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilen 8 şahıstan 5'inin tutuklanma istemiyle mahkeme çıkarılmışlardır. Bildiğiniz gibi soruşturmanın gizliliği esastır. Bu aşamada verecek çok fazla bilgim yok, özellikle isimler ve operasyonun ne şekilde gerçekleştiği konusunda. Ancak huzurlarınızda hem İçişleri Bakanlığımızı hem de olayın aydınlatılmasında fevkalade iyi ve başarılı bir çalışma yapan emniyet güçlerimizi ve güvenlik birimlerimizi kutlamak istiyorum. Olay, iddianameye bağlandıktan ve yargı süreci bittikten sonra belki filmlere konu olabilecek çok önemli operasyonlarla bu sonuca varılmıştır. Olayın başındayız, soruşturma safhasındayız. Dolayısıyla yargının vereceği kararı ve dava safhasını hep birlikte izlememiz gerekecek."

 

"Tam Gün Yasası gündeme gelmedi"

 

Arınç, başka bir soru üzerine toplantıda, Tam Gün Yasası ile ilgili bir sunum yapılmadığını, konunun gündeme gelmediğini söyledi.

 

Bir gazetecinin, Almanya'da katıldığı bir konferansta, tutuklu gazetecilere yönelik yasal bir düzenleme olacağına dair sözleri bulunduğu ifade etmesi üzerine Arınç, bu konuda 'yeni bir kanun gelecek' diye bir şey söylemediğini vurguladı.

 

Almanya'da, iki yerde, başarılı konferanslar verdiğini dile getiren Arınç, "Ama medyanın bir kısmı, konuşmanın başında gösteri yapmaya kalkışan TGB'li protestocu gruba yöneldiği için söylediklerimi ciddiyetle takip edememiş. Benim bahsettiğim konu, onlarca soru içinden verdiğim cevaplardan birisiydi. 4. Yargı Paketi'ni işaret ederek, gazeteciler niçin hapiste, neden değil? Terörle Mücadele Kanunu'nu anlatırken bazı bilgiler vermiş olabilirim. Bir internet sitesiyle başlayan sonunda da bütün basının, 'Acaba yeni bir kanun mu gelecek' diye merakla beklenmesine yol açan işin esası budur. İşin özü kaçırılınca, sadece gösterilere odaklanınca böyle yanlışlıklar olabiliyor. Kanun veya yeni bir çalışma yok. Epeydir özlediğimiz 4. Yargı Paketi gecikmeli olarak Meclis'e gelmiş oldu, bundan sonraki süreci hepimiz büyük bir merakla takip edeceğiz" diye konuştu.