Yeni bir şeyler yapmak üzerine...
Teknolojinin, iş yapma biçimlerinin gelişimi, insanın ihtiyaçlarının da değişmesini getiriyor beraberinde
Her geçen gün yeni bir ürün, yeni bir hizmet potansiyel kullanıcı ve tüketicilerinin beğenisine sunuluyor. Rekabet ve çeşitliliğin düne göre çok daha yoğun olduğu günümüzde, aradan sıyrılıp kendine bir yer edinebilmek, dikkatleri üzerine çekebilmek sanıldığı kadar kolay değil artık. En önemli gerekliliklerden biri, özgün olmak, yeni bir şeyler söylüyor ya da yapıyor olmak. Bilinen yöntemleri veya ürünleri kopyalamak veya geliştirmek, diğerleri arasında kaybolmakla sonuçlanabiliyor. Buna karşın, yeni bir şeyler yapmak, alışılmışın dışında bir şeyler söylemek de, kendi içinde göz ardı edilemez riskler taşımakta. İnsanların alışkanlıklarının ötesinde bir şeylere verecekleri tepkiyi kestirmek, özgün ve yeni bir ürünü veya hizmeti kullanıma sunmak; yetenek ve bilgi birikimi yanında, cesaretinizin de olmasını gerektiriyor.
Yeniden dünyanın çekici gücü olmak isteyen Avrupa...
Teknoloji ve bilgi çağının liderliğine soyunan ülkeler, ABD ve Japonya oldu uzun yıllardan bu yana. Bu yenilik ve liderlik yarışında bir adım geride kalan Avrupa, kaybettiği yerini ve önemini geri almak, yeniden dünyaya yön veren bir yere oturmak istiyor. Bu amaca ulaşabilmek için yaratıcılığı ve yeniliği teşvik eden, yetenek ve bilgi birikimine sahip gençleri cesaretlendiren projeler geliştirmeye, özgün tasarımları gündeme taşıyan forum ve toplantılar düzenlenmeye başlandı Avrupa ölçeğinde. Bu çalışmaların bir parçası olan yaratıcılık forumu, tüm Avrupa'da yetenekleri ve tasarımları ile öne çıkan gençleri bir araya getirmek, yaratıcılık ve yetenek konusunda gençlere destek sağlamak amacı ile gerçekleştirildi. Bu forumda öne çıkanlardan biri de bilgisayar oyunlarını sokağa taşıyan projesi ile Tamer Nakışçı oldu. Yerel ekonominin gelişimine katkı sağlayacağı ön görülen bu proje ve tasarımla Avrupa'nın 100 yeteneği arasında gösterilen Tamer Nakışçı, Avrupa'nın yanında yetenekleri ve yaratıcılıkları ile var olmak isteyen Türk gençlerine de umut ve cesaret veren bir başarıya imza attı. Yeniliğin ve özgün olmanın çekiciliği kadar, bilinenlerin dışına çıkmanın ürkekliği, gençleri yaratıcılık konusunda zorlayan bir nokta çünkü. Tamer Nakışçı'nın başarısı, Avrupa çapında önemli bir noktaya gelen bir Türk'ün Türkiye'nin imajına sağlayacağı katkının yanında, yeni tasarım ve projeler için de önem taşıyor. Özgün birşeyler yapmak, yaratıcılığını ve hayal gücünü yaşama geçirmek isteyen gençler için bir cesaret kaynağı, başarılı bir model olması mümkün bu sonucun.
Avrupa'nın 100 yeteneği arasına giren Türk genci, özgün tasarımcılara umut veriyor
Yaratıcılığı, vizyonu ve bilgi birikimini birleştirip güncel problemlere çözüm getirmek birçok çağdaş dünya vatandaşının emeli. Bu emel doğrultusunda, bilim adamları, tasarımcılar ve yatırımcılar ülke, sektör ve şirket sınır tanımaksızın harekete geçiyor ve bugünün yarına ayak uydurmasına destek vermek için çalışıyorlar. Özellikle genç profesyoneller taze fikirlerini hayata geçirmek ve dünyayı daha yaşanır hale getirmek için farklı yaklaşımlar sergiliyorlar.
Endüstriyel tasarım alanında dünyanın bu değişimine katkıda bulunmak isteyen Tamer Nakışçı, İstanbul'u temsilen, Brüksel'de Nisan ayında düzenlenen Avrupa'nın ilk 100 genç yeteneği arasında Yaratıcılık Forumu'na katıldı. Nakışçı'nın projesi Smartground bilgisayar oyunlarını sokaklara ve parklara taşıyor, gençlerin bilgisayar bağımlılığına yeni bir boyut kazandırıyor.
Avrupa'da Yenilikçilik Rüzgarları – Yaratıcılık Forumu
Eski kıta Avrupa, inovasyonda ve yenilikçilikte Amerika ve Japonya'ya kaybettiği yerini geri almak istiyor. AB politikaları ekonomomik ve sosyal gelişimde büyük önemi olan yaratıcılık ve yenilikçilikle ilgili toplantıları, forumları ve aktiviteleri ön plana çıkarıyor. Yaratıcılık Forumu da bu politikalar kapsamında Avrupa Komisyonu'nun yerel yönetimlerle ilgili organı olan Bölgeler Komitesi tarafından düzenlenen şehir ve bölge planlamacıları, yaratıcı sektörlerin temsilcileri ve yenilikçilik uzmanlarını yenilikçilik üzerine tartışmak için biraraya getiriyor.
Yaklaşık 300 katılımcının olduğu forumun amacı; öncelikle sanat ve kültür, bilim, araştırma ve inovasyon, medya, bilişim ve iletişim teknolojileri, şehir planlaması ve sosyal inovasyonlar alanında bölgelerde ve şehirlerde gerçekleştirilen en iyi uygulamaların paylaşılacağı bir platform hazırlamak. İkincil amaç ise, Avrupa'nın 100 yaratıcı yeteneğini bir araya getirmek. Bu gençleri farklı kılan, geliştirdikleri ürünün yenilikçi ve girişimci karakteri ve yerel ekonominin gelişimine katkı sağlama potansiyeli.
Forumdan çıkan ortak kanılar: yaratıcılığın gelişebilmesi için uygun ortam sağlamak, bilgi ekonomisi ve yaratıcı sektörlerin geleceğin ekonomisinin kalbi olacağı bilincine varmak. Kuralların gevşetilmesi, düşünce yapısının ve çalışma biçimlerinin değiştirilmesi ise, bu uğurda yapılması gerekenler arasında.
Yerel yönetimlerin üzerine düşen görev ise, girişimciliği desteklemek, iyi uygulamaları paylaşmak, yerel iletişim ağlarını güçlendirmek ve insanların bir araya gelebilecekleri mekânlar oluşturmaktan geçiyor.
İstanbul'un Yaratıcı Genç Yeteneği
Forum'da İstanbul'u temsil eden 26 yaşındaki Endüstriyel Tasarımcı Tamer Nakışçı, geçen Şubat ayında GAIA34 tarafından aday gösterilmişti. 27 ülkeden gelen 267 aday arasında yapılan değerlendirme sonrasında belirlenen Avrupa'nın 100 Yaratıcı Genç Yeteneği içinde ‘Bilim, Araştırma ve İnovasyon' alanında Avrupa'nın yaratıcı geleceğini belirleyecek 22 gençten biri olarak seçilmişti. Bu kategorideki diğer yetenekler arasında çevre mühendisi, biyoteknolojist, bilgisayar bilimcisi, fizik uzmanı, su kültürü araştırmacısı gibi ilginç mesleklere sahip gençler var.
Tamer Nakışçı daha sonar, TÜSİAD Brüksel Temsilciliği tarafından onuruna düzenlenen resepsiyona katıldı. Avrupa Komisyonu yetkilileri, Brüksel'deki çeşitli ülke delegasyonları, basın, sanayi ve iş çevrelerinden geniş bir katılımla gerçekleşen resepsiyonda Tamer Nakışçı'nın tasarımları ilgi ile izlendi. Katılımcılar Tamer Nakışçı'nın Avrupa'nın 100 Yaratıcı Genç Yeteneği arasında gösterilmesinin, Türkiye'nin Avrupa'daki imajı ve tanıtımı açısından önemini vurguladılar.
Tamer Nakışçı, Forum ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"İstanbul'u böylesine kapsamlı bir organizasyonda temsil etmek benim için büyük bir gururdu. Böylece İstanbul'un yaratıcılık ve yenilikçilik anlamında taşıdığı değeri ve barındırdığı potansiyeli Avrupa'ya bir kez daha gösterme fırsatı bulmuş olduk. Projelerimizle, fikirlerimizle bu organizasyonda önemli bir iz bıraktığımıza ve güçlü bir etki yarattığımıza inanıyorum. Umarım bu yaratıcı potansiyel, doğru stratejik adımlarla desteklenir ve daha iyi değerlendirilir. Bu noktada artık biz yaratıcı beyinlerden çok, yönetimlere görev düşüyor. Genç nesil olarak, yeniçağın en önemli rekabet unsurlarından birine dönüşen yaratıcı ve yenilikçi girişimlere ülkemizde de gereken önemin gösterilmesini istiyoruz."
Tamer Nakışçı kimdir?
Tamer Nakışçı, Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nden 2006 yılında mezun oldu. Uluslararası tasarım kariyerine FIAT'ın Milano'daki tasarım laboratuarında adım attı. 2005 yılında Nokia için tasarladığı 888 ‘şekil değiştirebilen' telefon ile ilk uluslararası ödülünü kazandı. Nakışçı, 2006 yılında kurduğu kendi stüdyosunda aralarında Çanakkale Seramik, Koleksiyon Mobilya'nın da bulunduğu kuruluşlar için tasarımlar yapmaya devam ediyor.
Smartground nedir?
Smartground internete bağlanabilen, ancak dışarıda (sokakta) oynanan bir oyun platformu. Çocukların dışarıda, yani gerçek dünyada kalmalarına imkan veren, web bazlı video oyunu.
Çocuklar eskisi gibi dışarıda oynamıyor. Televizyon ve internet, onların farklı bir boyutta yaşamalarına sebep oluyor. Yeni gençlik, internet bağımlısı, gerçek dünyaya paralel ortamda izole bir şekilde yaşıyor. Çocukları hayatın içine çekmek ve diğer çocuklarla tanışıp sosyalleşmelerini sağlamak için interneti somutlaştırmak, farklı bir ortama taşımak gerekli. Interneti çocukları ve fiziksel ortamı biraraya getirmeyi başaran Smartground projesiyle endüstriyel tasarımcı Tamer Nakışçı; internetin eğlencesi ile çocukların birbiriyle kaynaşabileceği oyun alanını birleştiriyor.
Çocuğunuz yer karolarından oluşan oyun alanına atladığı anda, kendini planetin her köşesinden çocuklarla aynı ortamda web bazlı bir savaş alanında bulacak. Her yeni oyuncunun oyuna katılması uyarılar sayesinde diğer çocuklara bildirilecek. Dokunmatik Led'ler sayesinde oyunlar 3 boyutlu olarak her Smartground sitesinde de oynanabilecek.
Yer karoları hem birbirlerine, hem de bilgisayara bağlı olarak, çeşitli eğlenceli, eğitici ve fiziksel olarak zorlayıcı oyunlar için zemin oluşturacak. Bilgisayar, oyuncunun konumunu ve hareketlerini yer karolarına yerleştirilmiş sensörler sayesinde ayırdebilecek. Karolar geri dönüşümlü materyellerden yapılmış olup, çocuklar için güvenli bir ortam sağlayacak. Her karonun merkezinde ağırlığı, sesi ve LED'i barındıran aygıtlar bulunacak. Çeşitli sayılar ve şekiller LED göstergelerle oyuncuları yönlendirecek.
Dünyada halledilmesi gereken sorunlar, aşılması gereken güçlükler ve teknolojinin hızıyla gelişen değişim, sürekli yenilikleri tasarlamaya, desteklemeye ve bu alanda yatırım yapmaya itiyor. İşin tasarlaması ile finansmanının elele yürümesi, ülkelerin gelişmesini, ekonomilerin büyümesini ve sürdürülebilirliğini sağlayacak. Nakışçı'nın tasarımı, geleceğin yöneticileri ve tasarımcıları olan çocukların oyun alanını internetten fiziksel ortama taşıyarak etkileşime, sosyalleşmeye ve oyun kavramını sokaklara, hergün yaşanan yerlere getiriyor. Bu tür projelerin yaygınlaşması küresel anlamda dönüşüme büyük katkı sağlayacaktır.