Yeni işe başlayan gençler için geleceği “BES”lemek
Nazmi KARYAĞDI - Gelir İdaresi E.Daire Bşk/E. Baş Hesap Uzmanı
Tasarruf hem bireyler için hem de ülkeler için önemli konuların başında geliyor. Bireyler açısından yatırım yapmak için tasarrufa yönelmek bir neden iken mevcut yaşam standartlarını korumak ve yaşlılıkta düzenli bir gelire sahip olmak için biriktirmek de bir başka neden olarak karşımıza çıkıyor. Tasarruf, ülkelerin büyümesi için yapılacak yatırımların finansman kaynağı anlamına geliyor. Bu noktada bireysel amaçlarla toplumsal amaçlar örtüşüyor ve bireylerin tasarrufları ülkelerin büyümesini sağlamada ve istihdam yaratmada besleyici güç haline dönüşüyor. Herkesin malumu olduğu üzere ülkemizin kronik sorunlarından biri de tasarruf oranımızın düşük olması ve büyüme için iç kaynakların yetersiz kalıyor olmasıdır. Kabaca ülkemizde tasarrufların GSYH’ya oranı %14 civarındaki iken gelişmekte olan diğer ülkelerde %35’ler civarında olduğunu görmekteyiz.
Bir yılda %25’lik ek getiri
Bugünün Türkiye’sinde yeni işe başlayan gençler için tavsiye edilebilecek yatırım araçlarının başında “BES” yani Bireysel Emeklilik Sistemi geliyor. BES’te katılımcı tarafından ödenen katkı paylarının %25’i oranında devlet tarafından katılımcının emeklilik hesabına ilave olarak katkı payı ödeniyor. Devlet katkısı, o yıla ait brüt asgari ücret tutarının %25’ini geçemiyor. Buna göre 2015 yılı için alınabilecek maksimum devlet katkısı tutarı 3 bin 712 TL.
Bugün yatırım yapılan hiçbir enstrümandan bir yılda %25 getiri elde etmek mümkün değil. Örneğin geçen yıl BİST 100 Endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %11.68, TÜFE ile indirgendiğinde ise %9.81 oranında yatırımcısına en fazla reel getiriyi sağlayan araç oldu. Bu oranlara bakıldığında BES’teki devlet katkısı daha yatırım yaparken kazanmak anlamına geliyor.
Son derece sağlam ve güvenli bir denetim sistemine sahip olan BES’te emeklilik şirketlerinin faaliyetleri Hazine Müsteşarlığı’nın denetimi altında. Ayrıca yılda en az bir kez bu şirketlerin bağımsız dış denetim yaptırması zorunlu olduğu gibi, fonların hesap ve işlemleri, üçer aylık dönemler itibariyle bağımsız dış denetime tabi tutuluyor.
İşverenlere de vergi avantajı
Katılımcının ödediği pay ve devletin katkı payının yanısıra işverenler de çalışanları adına Bireysel Emeklilik Sistemi'ne katkı payı ödeyebiliyorlar. Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendinde yer alan hüküm, işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretle ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanıyor.
İşverenler, çalışanları adına ödedikleri katkı payını ödendiği ayda elde edilen brüt ücretin %15’i ve yıllık olarak maksimum asgari ücretin yıllık tutarını (2015 için 14 bin 850) aşmamak üzere ticari kazançlarının tespitinde gider olarak dikkate alabilmekteler.
Hem çalışanlar hem de Türkiye kazanıyor
Bireysel Emeklilik Sistemi'nde 16 Ocak 2015 tarihi itibariyle katılımcıların 35 milyar 612 milyon lirası, devletin 3 milyar 79 milyon lira katkısı olup katılımcı sayısı 5 milyon 119 bin 979 kişiye ulaşmış durumda. Hazine Müsteşarlığı’ndan yapılan açıklamaya göre katılımcıların %67’si 25-44 yaş aralığında, %84’ü üniversite mezunu, %8’i lise mezunu.
Öte yandan 2013’ün son çeyreğinde %12,2 ile tarihin en düşük seviyesinde olan tasarruf oranı Ocak 2013’ten itibaren BES katılımcılarına devlet katkısıyla birlikte 2014’ün 3. çeyreğinde %14.6'ya çıkmış durumda. Aynı dönemde bireysel emeklilikteki fon tutarı da 17.2 milyar liradan 33.9 milyar liraya yükselmiş.
Tüm bu rakamlar gösteriyor ki BES, bireylerin ve Türkiye’nin geleceği için önemli bir araç haline geliyor.